trσuвlє

2.2K 178 64
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~~~

Elimde oynattığım kalemle, kendimi öylece soruya bakarken bulmuştum yine. Soru hakkında düşünürken bir anda aklıma giren düşünceler yüzünden zaten olmayan dikkatim de dağılıyordu. Her şey çok sessizdi. Ne gizli numara aramıştı ne de herhangi bir şey olmuştu. Sadece Lisa'yla okula gidip geliyorduk. Bazen onlarda kalıyordum bazen de Lisa bizde kalıyordu. Her şey aynıydı. Sakin ve düzenli. Bu da beni asıl korkutandı zaten. Sürekli diken üstünde hissediyordum. Dışarı çıktığım zaman kulaklığımı bile takamaz hâle gelmiştim. Dikkatimi tam olarak bu konuya vermişken, nasıl ders çalışabilirdim ki? Ofladım. En azından durumun ne olduğunu öğrenebilseydim, belki biraz daha rahat olurdum. Sadece bir sorunun olmadığını duymak istiyordum ancak beni endişe içine atan en büyük şey de ne Jungkook'un ne de Taehyung'un okula uğradığıydı. Taehyung'la olan konuşmadan sonra ikisinden de haber almamıştım.

Telefonum çaldığında soruya bakmayı bırakmıştım. Aniden çaldığı için irkilsem de uzun sürmeden hızla sandalyeyi ittim ve yatağın üzerinde duran telefona ilerledim. Ekrandaki 'Kim Taehyung' yazısını görmemle telefonu açmam saniyelerimi bile almamıştı. "Alo?" Karşı taraftan gelen hızlı nefes alış veriş sesleri Taehyung'un koştuğunu anlamama neden olmuştu. Beş saniye kadar bekledikten sonra Taehyung kesik kesik aldığı nefesleri arasında konuşabilmişti. "Jennie... Neredesin?" Nefes nefese sorduğu soruya karşı kaşlarım çatılmıştı. "Neden?" dediğimde bir küfür mırıldandığını duymuştum. "Jennie sadece nerede olduğunu söyle." İçime yayılan korkuyla birlikte gözlerimi kırpıştırdım. "Evdeyim." Taehyung koşmayı bırakmış olacak ki, şimdi derin derin nefesler alıp veriyordu. "Jennie, tüm kapıları kilitle. Işıkları da kapat tamam mı? Oraya geliyorum."

Telefonun kapanma sesi kulaklarıma dolduğunda bir kaç saniye anlamsızca halıya bakmıştım. Ardından her şeyi idrak ettiğimde midem heyecanlandığım için kasılırken telefonumu cebime atmıştım. Kalp atışımı tüm vücudumda hissederken, kan akışımın hızlandığını biliyordum. Vücudum geçen süre zarfında ısınırken, ellerim bu duruma tezat olarak soğuk kalıyordu. Işığı kapattıktan sonra koşarak alt kata indim. Evde tek olduğum için açık bıraktığım salon ve mutfağın ışıklarını kapatmıştım. Sadece sokak lambalarının pencereden içeri girmesiyle zayıf bir ışığa sahip mutfaktan çıkarken ayağımı kapının kenarına vurmamla bir küfür savurmuştum. Yinede içimde yer edinen korku, beni seke seke, zifiri karanlıkta kalmış hole ilerlemeye zorlayarak dış kapıya ulaşmamı sağlamıştı. Kapıyı kilitlerken bir yandan da acıyan ayağım yüzünden yüzümü buruşturuyordum. Kapıyı kilitlemeyi başardığımda daha fazla ayakta duramayarak yere yığılmıştım. Ayağım zonkluyordu. Ayağımı ellerimin arasına alıp biraz ovdum. Nasıl çarpmıştım bilmiyordum, tam olarak neresinin acıdığını bile kavrayamamıştım. Sadece zonkluyordu ve uyuşmaya başlamıştı.

Cebimden kaymak üzere olan telefonumu düzeltip duvardan destek alarak ayaklandığımda mutfaktan gelen hışırtı sesiyle öylece kalmıştım. Duvara tutunan ellerimle birlikte gözlerim sonuna kadar açılmış, kesik kesik alıp verdiğim nefesler yüzüme düşen bir tutam saçı hafif sallandırıyordu. Sesler gittikçe artarken mutfaktan arka bahçeye açılan kapının zorlandığını anlayabilmiştim. Kendime geldikten sonra titreyen ellerimle telefonu kavramıştım. Titrediğimden dolayı normalden çok daha uzun bir sürede Taehyung'u arayabildiğimde, mutfak kapısından gelen sesler de gittikçe artıyordu. Her bir zorlama sesine kalp atışlarım ve şakaklarımda oluşan ter damlaları eşlik ediyordu. Taehyung sonunda aramayı cevaplamıştı. Eş zamanlı olarak da açılan mutfak kapısının sesini duyduğumda tekrar yere çökmüş ve karanlık hole korku dolu gözlerimle bakmaya başlamıştım.

Revenge ⚘ taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin