secret kiss

1.3K 99 101
                                    

Kulağımı dolduran yüksek sesli müzik çökmüş ruhuma yeni bir hava katarken içeriye önce Lisa'nın geçmesine izin vermiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kulağımı dolduran yüksek sesli müzik çökmüş ruhuma yeni bir hava katarken içeriye önce Lisa'nın geçmesine izin vermiştim. Ardından ben de  mekana girdiğimde önce gözüme hediyelerin bırakıldığı bir masa çarpmıştı. Hepsinin üzerinde renkli kağıtlar ve güzel dileklerini ileten notlar yazıyordu. Hediyelerin çokluğuna bakılırsa, Jimin sevilen biri olmalıydı. Yani bizim gibi uzaktan tanıyan herkes hediye almadıysa, cidden seviliyor demekti. Gülümsedim ve gözlerimi etrafta gezdirdim bu sefer. 

Gelenlerin çoğu beklenildiği gibi benim yaşımda veya belki bir iki yaş küçük ya da büyüktü. Oldukça kalabalık olan mekanda insanlar gruplaşmış, eğlenceli bir sohbetin içine çekilmiş gibi gözüküyordu. Doğum günü çocuğunu da o grupların içinden birinde, sağında ise Yoongi'yi gördüğümde yeni aklıma geliyordu. Uzun zamandır Yoongi ve Lisa arasında neler döndüğü hakkında bir fikrim yoktu. Bunu da Lisa'ya sormam gereken şeylerin arasına ekledikten sonra Lisa'nın kolunu dürtmüş ve onun ilgi odağı olduğumda kafamla Yoongi'nin bulunduğu tarafı işaret etmiştim. Hilal şeklinde olan siyah koltuğa oturmuş önündeki içecekleri yudumlamadan heyecanla daldıkları sohbete devam eden gençleri gören Lisa'nın gözleri anında parıldarken heyecanını belli etmediğini düşünerek bileğimden tutmuş ve masaya doğru çekiştirmişti. Bu haline kıkırdarken, beni sürüklemesine izin vermiştim.

Masaya vardığımızda, masada tanımadığım iki kişinin daha olduğunu fark etmiştim. Onları daha önce ne görmüştüm ne de duymuştum, yine de saygı babında başımı hafif eğerek selam vermiş Yoongi'nin yanına geçen Lisa'nın karşısına, koltuğun büyük çoğunluğunun boş kaldığı kısma geçmiştim. Çocuklardan biri gri ve yana taranmış saça, dolgun dudakları, dolgun yanaklarıyla uyumlu, tatlı görünümüne karşın bir o kadar da sert görünen bir yüze sahipti. Otururken bile boyunun oldukça uzun olduğunu söyleyebilirdiniz. Diğerinde ise gözüme ilk çarpan yer olarak omuzlarını seçebilirdim. Oldukça geniş omuzlara sahipti. Siyah kaküllerini güzelce ayırmış beyaz tenine serpiştirmişti. Teni oldukça pürüzsüz ve ışıltılı gözüküyordu. Yüz hatları kalemle çizilmiş kadar güzel ve keskindi. Cidden, kıskanmıştım. Nasıl bu kadar güzeldi? Boyunun da uzun olduğu belliydi. Hayata on adım önde başlamış gibiydi. 

"Doğum günün kutlu olsun Jimin-shi. Umarım sohbetinizi bozmamışızdır." Jimin, sarı saçları alnına dökülmüş, güldüğünden olsa gerek gözleri oldukça kısılmış ve şirin gözüken, ancak oldukça keskin çene hatlarına sahip biriydi. Emindim ki istese bu şirin görüntüsünden oldukça hızlı kurtulabilirdi. Jimin kafasını olumsuz anlamda sallayarak yüzüne samimi bir gülümseme kondurmuştu. Nedenini anlamasam da bu çocuğa karşı kanım ısınmıştı. Yeni görmüş gibi değil de on yıldır tanıyormuşsunuz hissi veren bir enerjisi vardı. Hani yanında hep rahat olabileceğiniz tiplerden. 

"Sorun değil. Teşekkür ederim Lisa. Saygı eki kullanmana gerek yok. " Samimiyet kesinlikle sadece gülüşünde kalmamış, konuşmasına da yansımıştı. Ayrıca ses tonu öyle yumuşaktı ki sesinin de güzel olduğunu düşündürüyordu. Jimin başını bana çevirdiğinde baş selamı vererek yüzüme sıcak olduğunu düşündüğüm bir gülümseme yerleştirdim. "Doğum günün kutlu olsun, Jennie ben." baş selamıma karşılık vererek birkaç saniye yüzümü incelemiş ve gülümsemişti. "Jimin ben de, memnun oldum. Ve teşekkürler gelmen beni mutlu etti." Tamamiyle nezaketen söylenen cümleye karşın gülümsedim ve diğerlerine döndüm. Lisa'nın sadece selam vermekle yetinmesiyle zaten onları tanıdığını anlayabiliyordum. 

Revenge ⚘ taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin