ѕtσrч

1.7K 150 85
                                    

Lisa sıkıntıyla bir kez daha yanıt alamadığı telefonu kulağından uzaklaştırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lisa sıkıntıyla bir kez daha yanıt alamadığı telefonu kulağından uzaklaştırdı. Yoongi de kulağına dayadığı telefonu aşağı indirdiğinde, Lisa'ya göre oldukça sakin görünüyordu. Lisa endişeyle kaküllerini karıştırıp kollarını göğsünde kavuşturmuştu. Yoongi'nin, bedenine biraz büyük gelen ceketine daha çok sarınmıştı şimdi.

"Delireceğim, gerçekten delireceğim. Taehyung da açmıyor değil mi?" Yoongi başını iki yana sallayarak, "Hayır." demişti. Saatlerdir ne Jennie'den ne de Taehyung'dan haber almışlardı. Lisa içinde filizlenen korkunun gittikçe büyüdüğünü ve dallanıp budaklandığını hissediyordu. Endişeyle sokak lambasının altında bekleyen iki kıza bakarken yükselen telefon sesiyle meraklı bakışlarını Yoongi'ye çevirdi.

"Taehyung neredesin sen saatlerdir?" Hafif ılık esen rüzgarla biraz da olsun ısındığını hissetmişti Lisa. "Baban mı? Aynı şeyi söylemeye devam ediyor öyle değil mi?" Dediğinde Lisa sağ elini Yoongi'nin boşta olan koluna atmıştı. Yoongi kolunda hissettiği elle bakışlarını Lisa'ya çıkardığında, Lisa ağzını oynatarak 'Jennie'yi sor demişti.' Yoongi başını hafifçe aşağı eğerek konuşan Taehyung'u dinlemeye devam etmişti. "Siktiğim Taeyong hâlâ şirketin peşinde değil mi?" Yoongi'nin ağzından çıkan küfüre pek de aldırmayan Lisa, şirket ve Taeyong kelimelerine bir anlam yükleyip bağdaştırmaya çalışıyordu. Ne dönüyor burada? Diye düşünmeden edememişti.

Taehyung, Yoongi'nin sorusuyla kaşlarını çattığında, ihtişamlı evi arkasında bırakmış, arabasına doğru ilerliyordu. "Ne demek Jennie'nin nerede olduğunu biliyor musun?" Demişti arabasına binerken. Soğuk araba Taehyung'un klimaları çalıştırmasıyla ısınmaya başladığında, Taehyung gerginlikle kot ceketini çıkarmış ve arka koltuğa atmıştı. "Taehyung, Jennie telefonlara yanıt vermiyor. Şu an evinin önündeyiz ama evde biri olduğunu sanmıyorum. Işıklar kapalı, zaten kapıyı açan da yok." Taehyung sinir ve gerginlik dolu derin bir nefes almıştı. Jennie... Bir gün onu delirtecekti.

"Tamam, ben halledeceğim." Taehyung sinirle sağ elini saçlarının arasından geçirdikten sonra, kahverengi tutamları karıştırarak serbest bıraktı. Jennie'nin numarasını tuşladıktan sonra biraz bekledi. Telefon açılmadığında ise kafasını geriye attı. Nereye gitmiş olabilirdi? Marketten acil bir ihtiyacı olmuş ve telefonu evde bırakmış da olabilirdi. Ancak Taehyung'un içinde var olan his, işin aslının bu olmadığını söylüyordu.

İhtimal vermese de aklına gelen tüm isimleri soruşturması gerekiyordu. Bu yüzden parmağını, bir süredir araları bozuk olan arkadaşı Jungkook'un numarasının üstüne dokundurdu. Telefon açılmayınca bir küfür savurdu. Parmağını tekrar numara üzerine dokundurarak beklemeye başladı. Dördüncü çalışta telefon açılırken Jungkook'un duygu barındırmayan sesi kulaklarına ulaşmıştı.

"Bir sorun mu var?" Taehyung sesli oflama isteğini bastırarak direkt konuya girmeyi tercih etmişti. "Jennie." Hattın diğer ucundan hızla aldığı, bolca endişe barındıran ses tonu gözlerini devirmesine sebep olmuştu. "O iyi mi?" Taehyung derin bir nefes aldı, belli ki Jungkook'un da yanında değildi. "Bilmiyorum, telefonlarını açmıyor. Evde de değil."

Revenge ⚘ taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin