hє undєrѕtσσd

4.1K 259 199
                                    

Hocanın söylediklerini bir bir not alırken, yanımdaki masada, kollarını masa üzerinde birleştirip kafasını üstlerine koyarak beni izleyen Jungkook'u görmezden gelmeye çalışıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hocanın söylediklerini bir bir not alırken, yanımdaki masada, kollarını masa üzerinde birleştirip kafasını üstlerine koyarak beni izleyen Jungkook'u görmezden gelmeye çalışıyordum. Cidden, sadece dersi dinlese olmaz mıydı? Benim iznimle bunları yapıyor olduğunu bildiğimden, sadece olduğum yerde kıpırdanmakla yetinmiştim. İç çektim ve elimi çenemin altına koyarak dağılan dikkatimi tekrar matematik öğretmenimiz Bayan Lee'nin üzerinde topladım. Dersin son beş dakikasında açtığı soruyu da çözdükten sonra kitabın kapağını kapattım ve zil sesini beklemeye başladım. Kafamı sıraya gömüp, sol ayağımı sallamaya başladığımda masaya attığım anlamsız bakışlara son vermek adına kafamı sağa çevirip Jungkook'a baktım. Hâlâ bana bakıyor olduğunu gördüğümde ise gülümsedim. Göz kırpmasıyla başımı çevirdiğimde, güldüğünü duymuştum. Neden böyle davrandığımı bilmiyordum. Bazen gerçekten ondan hoşlanıyor muyum sorusu aklıma takılıyordu. Bazı hareketleri kalp ritmimin seyrini değiştiriyor, utandırıyordu. Ama bunlar daima anlık şeylerdi. Hoşlantı diyemiyordum.

Jungkook yakışıklı bir çocuktu. İnkar etmeyecektim. Vücudu iyiydi ve bu çoğu kıza iç geçirtiyordu. Sanırım ufak çaplı duygu değişimlerimi, bir kızın bir erkeğin bu tarz hareketlerinden etkileniyor olmasına bağlayabilirdim. Yani demek istediğim, yakışıklı ve iyi bir vücuda sahip birisi tarafından romantik sözler duymak ve ani hareketler görmek her kızın kalp atışını değiştirebilirdi. Özellikle benim gibi sevgili geçmişi olmayan kızların.

Jungkook'un iyi bir dostu olmak isterdim. Çünkü güzel bir kalbi vardı. Her ne kadar dışarı yansıtmasa da. Kendimi sevgilisi konumuna bir türlü yakıştıramıyordum. Ondan ayrılmama engel olan şeyse tamamiyle korkuyor oluşumdu. Bunu kendime anlatmam zor olmuş olsa da, uzun bir zaman sonra kabullenmiştim. Öte yandan Jungkook benimle eğlenmiyordu, fiziksel ihtiyaçlarını gidermek içinde birlikte değildik, beni gördüğünde gülen gözlerini görüyordum. Bana davrandığı gibi daha önce hiçbir kıza davranmadığından da emindim.

Oysa ben, bunların hiçbirini hak etmiyordum. Durumu bilen biri dışarıdan baksa, kesinlikle Jungkook'la oynuyor gibi gözükürdüm. Beni korkutan da buydu. Diğerleri pek umurumda değildi ama, Jungkook'un onunla oynadığımı sandığı düşüncesi, ellerimin ve ayaklarımın titremesine yetiyordu. Onunla oynamıyordum, hayır kesinlikle onunla eğlenmiyordum. Sadece onu üzmemek istemiştim ama işleri batırmıştım.

Derin bir nefes alarak başımı sıradan kaldırdım. Eş zamanlı olarak zil de çaldığında Bayan Lee beş test ödevi vererek sınıftan çıktı. Verilen ödeve karşın ofladım ve omuzları düşük olan siyah kazağımı düzelterek ayağa kalktım. Jungkook sırasından kalkıp bana doğru adımladığında kolumda hissettiğim elle başımı elin sahibine çevirdim. Lisa'yı görmemle beni Jungkook'tan kurtaracağını bildiğim için minnetle ona baktım. Jungkook'un bakışlarımı yakalamaması için de hızlıca ifademi düzeltmiştim. "Üzgünüm Jungkook ama sevgilini çalmam gerek." Lisa gülümseyerek Jungkook'a söylediğinde Jungkook ağzını açıyordu ki Lisa "Görüşürüz Jungkook!" dedi ve beni çekiştirmeye başladı. Lisa'yla beraber ben de koşarken Jungkook'a zar zor el sallamıştım. Sınıftan çıkarken de elleri cebinde sınıfa giren, Jungkook'un yakın arkadaşı Taehyung'a çarpmaktan son anda kurtulmuştum. Lisa sınıftan çıktıktan sonra bir süre daha koşmuştu ve sonunda kolumu bırakmıştı.

Revenge ⚘ taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin