rєdhєαd

2.3K 188 123
                                    

Geçen her bir saniye duvarın ardından çıkmam adına yeni bir oyun oynarken, ben çıksam da bir şey yapamayacağımı, aksine zarar göreceğimi biliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geçen her bir saniye duvarın ardından çıkmam adına yeni bir oyun oynarken, ben çıksam da bir şey yapamayacağımı, aksine zarar göreceğimi biliyordum. Ancak doğruluğunu bildiğim şeylere karşı ne zaman uyum sağlamıştım ki? Taehyung'un elmacık kemiğinden aldığı sert darbeyle birlikte dudaklarımın arasında serbest kalmayı bekleyen çığlığı sonunda özgürlüğüne kavuşturmuştum. Az önceki tekme ve yumruk sesleri, çığlığımın getirisi olan sessizliğe dönüştüğünde Yoongi'nin bana bakıp kafasını iki yana salladığını görmüştüm. Üstünde durduğu çocuğa yumruk indirmek üzere olan Taehyung ise kaşlarını çatmış, oldukça sinirli bakıyordu. Bakışlarımı ondan saklamaya çalıştığım sırada üstünde durduğu kırmızı saçlıya çevirmiştim gözlerimi. Taehyung yakasından tuttuğu çocuğu hafifçe yukarı kaldırıp sert bir şekilde yere ittiğinde çocuk inlemeyle karışık bir gülüş sergilemişti.

Jungkook yere düşürdüğü çocuğa bir bakış attıktan sonra yanıma ulaşan ilk kişi olmuştu. 'Ne işin var burada?' diye haykıran bakışları içime korku salarken, kavgayı, üstelik bir çığlığımla ayırabildiğim için mutlu bile olamamıştım. Jungkook'un bakışları bu sefer dizime kaydığında soran bakışları endişeli bir hâl alırken, gözlerimi bulmuştu gözleri. Bakışlarımı aşağı çevirdiğimde pantolonumun yırtıldığı yerden gözüken kan yüzümü buruşturmamı sağlamıştı. "İyi
misin sen?" Jungkook bana yaklaşınca bir adım gerilemiştim. Nedenini anlamasam da yakınlaşmak istememiştim. "İyiyim ben. Sorun yok." Jungkook kafasını onaylar anlamda salladıktan sonra tekrar önüne döndü. Bu sırada benim de bakışlarımın odağı değişmişti.

Taehyung, çocuğun üzerinden kalkarken Yoongi de yanıma ulaşmıştı. Yerde yatan çocuk ağzının içine dolan kanı tükürdüğünde yanımda bulunan iki kişiden ürkerek hafifçe geri adımlamıştım. İstemsiz yaptığım bu hareket Jungkook'un bana göz ucuyla bakıp iç çekmesine neden olurken, yerde yatan çocuk zor da olsa kalkmayı becermişti. Buraya doğru ilerleyen Taehyung'un sinirle parlayan gözleri, gözlerimi delip geçmek ister gibi bakıyor, tüm bedenime korku yayıyordu. Üzerimden ayırmadan yanımıza gelirken, stresten ellerimle oynamaya başlamıştım bile.

"Yapma Taehyung, küçük bir kız geldi diye bırakacak mısınız?" Kırmızı saçlı çocuk yüzündeki yaralar yetmemişcesine alay dolu ses tonuyla konuştuğunda, Taehyung sinir bozucu bir gülüşle arkasına dönmüştü. "Bu burada bitmedi Taeyong." Geriye iki adım attıktan sonra işaret ve orta parmağını alnının üzerinden yukarıya savurarak geriye dönmüş, yüzündeki sırıtışı da eş zamanlı olarak yok etmişti.
"Bir saniye, bir saniye. Bu bizim minik Jennie'miz değil mi?" Korku dolu gözlerim çocuğu bulduğunda beni nereden tanıdığını düşünmeye başlamıştım. Yoongi ve Jungkook önümü biraz daha kapatırken, Taehyung arkasını dönmüştü. "O, sizin hiç bir şeyiniz değil. Bir daha adını ağzına alma Taeyong." Bunun üzerine adını öğrenmiş olduğum nam-ı değer kırmızı saçlı çocuk, Taeyong, Jungkook ve Yoongi'nin arkasında kaybolmuş gözlerimi bulduktan sonra alaycı bir ifade sergilemişti. "Göreceğiz." dedikten sonra ise okul bahçesinden ilk ayrılan üçlü onlar olmuştu.

Revenge ⚘ taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin