Bölüm şarkısı :Danger
5. Bölüm
Jin'in Ağzından...
~~~~~~~~~~~~~~~~
Bu sabah odieng ve euteoki için tuttuğum bakıcı gelecekti. Kadındı. Zaten bu zamana kadar benim dışımda hiç bir erkeğin uçan sincap beslediğini görmedim. Umarım hizmetçi gibi bana yanaşmaya çalışan bir salak çıkmaz. Bu aralar kadınlara daha soğuk bakıyorum nedense.Ah doğru ben buna evin adresini atmadım. Atayım da geç kalmasın. Zamanında burada olsa bari...
~~~~~~~~~~~~~~~
Bu kadın nerede kaldı ya! Salonda oturmaktan her yerim uyuştu. 10 dakika da gecikti. Sıkıldığım için salondan ayrıldım. Gidip odamda yatağımın üzerine oturdum. Nedense gözüme hiç gözükmeyen abim ile çekindiğimiz fotoğraf gözüme ilişmişti.
Elime alıp üzerindeki tozları sildim. Neden böyle olmak zorundaydı ki? Hafiften gözlerimin dolduğunu hissettim ama ben asla ağlamam, ağlayamam.
O anda hizmetçi kapıyı çalmadan içeri daldı. Ne kadar sinirlensem de sustum.
Ah ran: efendim bir kadın geldi. Sözde sizle randevusu varmış. İş için...
Oh sonunda geldi. Hizmetçiyi kenara iterek salona doğru ilerledim. Üstümdeki takım elbiseyi kontrol edip, kravatını düzelttim. Kadınları her ne kadar sevmesem de düzgün görünmem gerekiyordu. Bu bir aile kuralıydı.
Oradaydı... oturmuş evi inceliyordu. Beni farketmesi de uzun sürmedi. İlk önce şaşkın şaşkın bakarken kendine gelip önümde eğilmişti. Aslında güzel- saçmalama Jin!!!
Ben: hoşgeldiniz, oturun.
Dememle yavaşça oturdu. Pek ısınamadım gibi. İnsanlar hakkında önyargılı olmamam konusunda sürekli kendimi uyarıyordum ama elimde değildi. Önünde ki koltuğa oturdum hala ve hala inanamamış gibi bana bakıyordu. Tamam sakin ol Jin sakin... oflayıp söze başladım.
Ben: Ah evet siz konuşmayacaksınız galiba o zaman ben başlayayım.
Normalde demeyecektim ama kadının sanki dili tutulmuş gibi bana bakması da hoşuma gitmemişti.
Ben: gelin size ilk önce uçan sincaplarimi göstereyim. *onların olduğu odaya getirdim*
İşte odieng ve euteoki ...Hala konuşmuyor kafayı yiyeceğim galiba tamam sakin... Neden sinirlendim bende bilmiyorum sanırım şu hizmetçi sürekli konuşup kafamı şişirdiğinden farklı gelmişti bu kadın.
Ben: şimdi size bir form vereceğim. Ona belirtilen bilgileri yazın.
Diyip formu uzattım. Aslında çok gereksiz bir şey ve çok uzun ama vermek zorundaymışız.
Salonun ortasındaki masaya geçti. Forma kısa bir bakış daha atıp utangaç bir şekilde:
Kadın:a-acaba kalem alabilir miyim? Benim yanımda yok ta...
Şaka mı bu? Neyse...
Ben: Ah ran kalem getir.
Ah ran hizmetçinin ismi işte. Kısa sürede kalem getirip kadına uzattı. Kadın demekten de yoruldum ismi ne bunun? Forma çaktırmadan bir bakış attım. (Adın) ? Buralı olmadığı belli zaten.
Geri kalan kısma bitirdikten sonra bakarım. Fark ettirmeden kapının önüne çıkıp kısa bir süreliğine hava aldım. Döndüğümde orada yoktu. Koridora bakıyordu. Beni arıyordu anlaşılan.
Ben: Biraz daha sabretseydin birazdan evi gezdirecektim zaten formu bitirdin mi?
Dememle yerinde zıpladı. Korktuğu belliydi. Ben ne yapabilirim... bekleseydi yerinde.
(Adın): oh evet sizi arıyordum.
Ben: Ah ran!!!
Hizmetçi (adın)'ın arkasında belirdi. Ah ran'ın işe yaradığı tek nokta hızlı olmasıydı. Onun dışında ne bulaşıkları düzgün yıkardı ne de yemeği iyi pişirirdi. Bu yüzden çoğu zaman çaktırmadan dışarıdan sipariş ederdim.
Ben: (Adın)'ya evi gezdir. Bende bu arada formu inceleyeceğim.
Hizmetçi ona eliyle işaret etti ve gittiler. Bende formu incelemeye başladım.
Anne yok? Babada yok!!! Bu kız nasıl hayatta kaldı o zaman? Boşver beni ilgilendirmiyor. Telefon numarası var. Hemen telefonuma kaydettim. Ev adresi de mi yok? Tamam şaşırmayacağım. Daha önceden hayvan beslediğine göre tecrübesi var. Bir dakika belirlediği fiyat çok düşük. Bununla mı yaşayacak? Kalemimle üstünü karalayıp daha yüksek bir rakam koydum. Türkiye li... belliydi zaten gözleri büyüktü. Kağıdı masaya bıraktım ama yüksekten bıraktığım için masaya değilde yere düşmüştü ben de orada bıraktım.
Biraz sonra hizmetçi geldi ama o yoktu.Ben:o nerede?
Ah ran: az önce arkamdaydı.
Ben: git hemen bul onu!
Koşa koşa gitti.
~~~~~~~~~~Ah bunlardan ses gelmiyor. İlla ben herşeyi yapacağım yani. 2. Katın sol koridorundan sesler geliyor. Umarım aklımdaki şey olmamıştır.
Olamaz o kapıya... Bu kız ne yaptığını sanıyor?
(Adın):merakımı hoş görün lütfen ama burası neden kilitli ve girilmez?
Hizmetçiye bırakmayıp ben konuştum.
Ben: YASAK ODA olduğu için.
(Adın):n-neden?
Ben: YASAK ODA orası lütfen içeri geçin!!!
Özellikle o kelimeyi bağırarak, bastıra bastıra ve altını çizerek söylemiştim. Bunun nedenini hizmetçiye bile söylememişken ona söylememi kimse bekleyemezdi. Neyseki şansını zorlamayıp salona geçti. Korktuğu çok belliydi. Ama öğrenmesine izin veremezdim...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Oylarınız benim için çok değerli lütfen zahmet olmazsa o küçük yıldıza tıklar mısın? Teşekkürler ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yüzlü ※ Kim Seok Jin ✅(Düzenlemede)
FanfictionKİTABI OKUMA! BÖLÜMLERİ YAYIMDAN KALDIRIP TEKRARDAN ATACAĞIM! Özel bölümler hazırlanacaktır! Beklemede kal~ "Sen tam bir iki yüzlüsün! Hayatımı mahvettin! Artık gitmek istiyorum!" Hayatımı mahvetmiş sayılmazdı çünkü onu babam zaten yıllar öncesinde...