İki Yüzlü ※ Kim Seok Jin ✅(Düzenlemede)

~48~

Bölüm şarkısı: Ma City

48. Bölüm (doktor manyak çıktı)

Obur olmasına rağmen ben yemeden yemedi. Beni sevdiğini biliyordum ve bende onu seviyordum. Umarım bir sorun çıkmaz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yaklaşık 1 hafta sonra taburcu olmuştum. Bu süreçte elbette ki jin yanımdan hiç ayrılmadı. Bir an tuvalete bile benle geleceğini sanmıştım. Korkunç olurdu!!! Neyse neyse...

Jin: ne düşünüyorsun kara kara?

Ben:h-hiç bir şey

Jin: bugün eve gidiyoruz heyecanlı mısın?

Ben: bilemedim...

Hastanede olduğum her gün berre beni ziyarete gelmişti. Üyeler de gelmişti. Ama saçmalamaya başladıklarında güvenlik ile onları zorla dışarı çıkarmıştım. Vhope'nin atışmaları... suga nın Swaglığını konuşturması... kulaklarım iflas etti. Neyse neyse şimdi bugüne dönelim.

Ben: ya biraz da bana versene niye hepsini yüklendin?

Jin: bırak sen hastasın sana taşıttırmam
Ben: of jin of!

Bütün eşyalarımı tek seferde sırtına yükleyip kapıdan çıktı. Bende ardından kapıyı kapatıp peşinden yürüdüm. Sonunda eve dönecektim. Özledim denilemez ama hastaneden iyidir. Taksiyi beklerkene yanımıza biri uğradı.

Dr: merhaba (Adın) Hanım

Jin: yine ne var?!!!

Jin in koluna dokunup "sorun yok" anlamındaki bakışımı yolladım. Çatılan kaşları normale dönmüştü.

Ben: ne diyecektiniz?

Dr: hastalığınız hakkında, yani atlattınız tehlikeyi... bitecek ama bu süreçte dikkat etmeniz gereken şeyleri size anlatmam gerek.

Jin: ne anlatacaksan burada anlat işte.

Dr: üzgünüm hasta ile özel konuşmam gerek.

Ben: tamam jin sen burada azcık bekle ben hemen konuşup gelirim.

Jin: peki.

Doktorun peşine takılarak yürümeye başladım. Biraz kuytu bir yerde idik.

Dr: size şunu söylemem gerekiyor.

Ben: iyi misiniz?

Dr: iyiyim

Elini yavaşça uzatarak elimi tuttu.

Ben: N-ne yapmaya çalışıyorsunuz?

Dr: (adın) hanım ben sizden hoşlanmaya başladım.

Ben: ne?!?!

Elimi direk çekip bir adım geriye attım. Jin ile durumumu biliyorken bu ne yürek yemişlik...

Dr: sizi ondan alacağım. İnanki benle daha mutlu olacaksın.

Aradaki "ınız" sözcükleri gittiğinde endişelenmeye başlamıştım. Buradan hemen gitmeliydim.
Bir adım daha geri attığımda bileğimi sıkıca kavradı.

Ben: bırak!!!

Dr: seni bırakmayacağım! Bundan sonra benimsin anladın mı?

Ben: bırak beni manyak!!!

Sinirimden ağlayacaktım neredeyse.

Jin: (adın)!!!

Jin yanımıza geldiğinde adamın çenesine sağ eliyle yumruk attı. Çenesi çıkmamış ise banada (Adın) demesinler o derece diyorum. Jin adamın üzerine çıkmış yumruk atarken zor da olsa onu durdurmuştum.

Jin: seni bir daha yalnız doktora bile bırakmam.

Ben: olur ama şimdi gidelim ha?

Olay yerinden uzaklaştık. Taksici bizi yaklaşık 15 dakikadır beklediği için sıkılmıştı. Parayı fazladan vereceğimizi söyleyince gözleri parladı. Neden insanlar böyle aç gözlü?

Eve vardığımızda ikimizde kendimizi koltuğa bırakarak uykuya daldık. Bu kadar macera bugünlük yeter...