KİTABI OKUMA! BÖLÜMLERİ YAYIMDAN KALDIRIP TEKRARDAN ATACAĞIM!
Özel bölümler hazırlanacaktır! Beklemede kal~
"Sen tam bir iki yüzlüsün! Hayatımı mahvettin! Artık gitmek istiyorum!"
Hayatımı mahvetmiş sayılmazdı çünkü onu babam zaten yıllar öncesinde...
Eve vardığımızda ikimizde kendimizi koltuğa bırakarak uykuya daldık. Bu kadar macera bugünlük yeter... ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Sabah uyandığımda jinin kolunu bana dolanmış bir şekilde buldum. Ölmemi mi istiyor bu çocuk?
Ben:j-jin boğulmak üzereyim bırakır mısın?
Duymadığına adım gibi eminim. Kendimi ondan uzaklaştırmaya çalıştım. Elimle kendimi ondan ittim. Küçük bir şeyi hesap etmeyi unuttum ne yazık ki.
Ben: ah!
Koltuktan yere düştüm. Kolumun üstüne düştüğüm için orayı ovuşturmaya başladım. Bir kol beni tutup kaldırdığında arkamı ona döndüm.
B: kanka odalarınızda uyusaydınız ya hastasın sen, bir yerini inciteceksin.
(Söylemeyi unuttum jin in evinde değil senin berre ile kaldığınız evdesiniz şu an)
Ben: oy oy kankasını da düşünürmüş.
B: saçmalama (adın) elbetteki düşüneceğim.
Gülümseme mi yollayıp üst kata çıktım. Elime aldığım ilk çarşaf ile şimşek hızıyla aşağı indim. Çarşafın iki ucundan tutup açtım ve jin in üzerine örttüm. Elimle saçlarını gözlerinin önünden çektim. Kalbe zarar bir yüzü vardı. Kalp krizi geçirme ihtimalim acaba yüzde kaç?
Yanağına kuş tüyü kadar hafif bir öpücük kondurup geri çekildim. Omzuma berre nin eli atılınca ona baktım.
Ben: noldu?
B: sizin bu haliniz çok şirin.
Ben: bırak sen bu işleri, muzlu süt var mı muzlu süt?
B: var (Adın) var... gel hadi.
Aynı şekilde mutfağa gittik. Ben muzlu sütümü içerken o da telefonuyla ilgileniyordu.
Jungkook elinde çiçekler ile kapıda duruyordu. Berre çiçekleri aldı ve Jungkook a sarıldı. Sanırım bi ortaya çıksam iyi olur.
Ben: Allahım dualarım kabul oldu!!!
Berre korkudan Jungkook tan ayrıldı.
B:...
Ben: berre ile Jungkook sevgili olmuş!!!
Ellerimi iki yana açıp odada koşmaya başladım. Görende sevdiği takım kupa kazanmış sanırdı. Jungkook utançtan başını öne eğmiş hafiften gülümsüyordu. Berre yi sormaya gerek yok zaten pancar bir surat ile karşımda.
B: ya kanka sussana!
Ben: tamam tamam hayırlı uğurlu olsun.
B: sanırsın market açmışız da açılışını kutluyoruz.
Ben: enişte içeri gelip otursana
Jk: enişte?
B: kanka illa da intikamını alacaktın dimi?
Ben: almazsam olmazdı ama
Jin: neler oluyor burada?
Jk: ooo çakma suga da uyanmış.
Jin: bana nasıl suga dersin? O uyuşuk koalaya benziyor muyum?
Jk: o burada olsaydı yine böyle diyebilecek miydin bakalım.
Jin: derdim.
Jk: hiç sanmıyorum.
Jin: demek öyle sen bittin maknae!
Jin Jungkook un kolundan tutup koltuğa çekti. Şakasına da olsa boğazına sarılmış gibi yaptı. Jungkook ta boğuluyormuş gibi boğazından tuhaf sesler çıkarıyordu.