Bölüm şarkısı: Lie (Jimin)
24. Bölüm (dosya)
Kim kapıyı çalmışsa beni kurtarmıştı. O kişiye bu iyiliği için sarsılabilirim...
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Beynimdeki tüm düşünceleri kenara iterek kapıyı açtım. Gelen onlardı... yani jin in arkadaşları. Tekrar geleceklerini sanmıyordum. Yani bugün sanmıyordum. Üstelik gece gelmiştiler.Nmj: eee bizi içeri almayacak mısın?
Ben: oh üzgünüm dalmışım. Hoşgeldiniz.
Girmeleri için iki adım sağa kayarak önlerini açtım. Hava biraz serindi bu gece. Bu yüzden onlar girer girmez kapıyı sıkıca kapattım. Aklıma az önceki düşüncem gelince kıkırdadım beni kurtarmışlardı o durumdan ama onlara sarılacak falan değildim Kkkk. Düşüncelerimi kenara fırlatan bir adet Tae'nin sesini duyduğumda ona baktım.
Tae: o nerede?
Ben: kim nerede?
Aklımdaki sorular anlama yeteneğimi kaybettirmişti.
Sg: annem evden kaçtı da. Onu soruyorum. Kızım sen iyi misin?
Tae ve hoseok gülmemek için birbirlerine bakıp şakadan da olsa kendilerini cimcikliyordu. Anlaşılan suga'nın güldüklerini görmelerini istemiyordu.
Ben: t-tamam siz oturun ben çağırırım.
Onlar otururken bende jin'i en son bıraktığım yere yani odama gittim. Camdan dışarı bakıyordu. Arka bahçede ne manzara varsa artık...
Ben: jin arkadaşların geldi.
Cevap vermedi. Hafifçe başını sağa doğru döndürüp tekrar dışarı baktı.
Ben: duydun dimi? Gece gece geldiklerine göre önemli olsa gerek.
Jin: offf geldim sabırsız şeyler...
Yanımdan geçip gittiğinde güzel bir koku duydum. Çok güzeldi... jin in parfümü olsa gerek... vanilya mıydı yoksa yasemin miydi bilmiyorum ama bir ara markasını öğrenirim artık.
*senin kadar salak birini görmedim*
Vay vay beni bırakıp giden iç sesime de bak! Ben sana yapacağımı biliyorum.
Kendi iç sesime işkence ederken çoktan salona gidip aralarına oturmuştum bile. Dalmış olduğumdan dediklerinin hiç birini anlayamamıştım.
Nmj: hyung yani anlayacağın üzere bu seferki tehlikeli ayrıca koreden değil. Aralarından en güçlüsü bu adam.
Jin: anlıyorum...
Mafya işleriyle pek ilgilenmediğim için çoğunu kulak ardı ettim.
Jh: adamın bilgi dosyası burada*dosyayı uzatır*
Jin: büyük bir tehdit gibi, bana bir yerlerden tanıdık geliyor nedense.
Dosyayı masaya bıraktıktan sonra bana döndü.
Jin: (adın) içecek bir şeyler hazırlar mısın lütfen?
Jh: voaahh hyung sen az önce rica mı ettin?
Jk: (adın) ona iyi gelmiş. Lütfen kelimesini en son 3 yıl önce zorla söylettirmiştik.
Jin: susun geveze papağanlar. (Adın) hadi.
Yerimden kalkıp mutfağa koştum. Buzlu kahve yapmayı bildiğimden 5 dakikada hazırlayıp bardaklara doldurdum. Aslında keşke başka birşey yapsaydım. Gece gece uyuyamayacaklar...
Bardakları tepsiye yerleştirdikten sonra salona yöneldim. Dökmemek için yavaş adımlarla yürüyordum. Yine kulak misafiri olmuştum.
Jm: adamın geçmişini araştırdım. Çok sayıda pis işe bulaşmış. Cinayetler falan da işlemiş galiba.
Tepsiyi masaya koydum ve tekrar eski yerime oturdum. Masada kapağı hafif yukarı kalkmış olan dosya bana göz kırpıyordu.
Ben: dosyaya bi bakabilir miyim?
Kimse ses çıkarmayınca dosyayı aldım ve kapağını açtım.
B-bu...~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Okuduğun için teşekkür ederim:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yüzlü ※ Kim Seok Jin ✅(Düzenlemede)
FanfictionKİTABI OKUMA! BÖLÜMLERİ YAYIMDAN KALDIRIP TEKRARDAN ATACAĞIM! Özel bölümler hazırlanacaktır! Beklemede kal~ "Sen tam bir iki yüzlüsün! Hayatımı mahvettin! Artık gitmek istiyorum!" Hayatımı mahvetmiş sayılmazdı çünkü onu babam zaten yıllar öncesinde...