Bölüm şarkısı: House Of Cards
42. Bölüm(Kıskançlık)
Dolunay biz hariç her yeri aydınlatmıştı. Sadece bizim kalbimiz karanlığa gömülmüştü. Ne ara böyle olduk?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sabah alarmın sesiyle uyandığımda hala gözlerim ağrıyordu. Geceleyin durmadan ağlamış yastığımı sırılsıklam etmiştim.Berre belki 1 milyonuncu kez kapımı çalsada kapım kilitli olduğu için girememişti. Kendimi toplamalıyım diyerekten kapımın kilidini açıp aşağı indim.
Berre kahvaltı masasının başına oturmuş elindeki meyve suyunu bardaktan taşmayacak şekilde döndürüyordu.
Ben: berre...
Anında arkasını dönüp bana koştu. Kollarını iki yana açarak beni sımsıkı sardı.
B: ne kadar endişelendim haberin var mı?!!!
Ben: özür dilerim
Beni masaya oturtarak karşıma geçti.
B: biliyorum seni çok kırdı ama pişman olmuş affetsen olmaz mı?
Ben: bilemiyorum berre...
B: sana bir haberim var
Ben:?
B: Jungkook beni bu akşam lunaparka götürecek. Seninde gelmeni istiyorum.
Ben: gelmesem?
B: neden ama? *Dudak bükerek*
Ben: lunaparkları sevmediğimi çok iyi biliyorsun. Çok çocukça...
B: çocukluğunu iyi geçiremedin... bunu biliyorum ve seni zorlamayacağım.
Ben: saol...
B: hey bana bak!
Ben: bakıyorum
B: sakın dolaptaki tüm muzlu sütleri içip sözde depresyona girme.
Ben: bütün planlarım yıkıldı saol.
B: hadi by
Ben: dur berre bana biraz para versene~
B: ne kadar?
Sen: 50.000 won kadar
B: yuh (adın) iyi al ama depresyona girmeyeceğine söz ver.
Ben: söz
Yanağından öpüp televizyon karşısındaki L koltuğa oturdum. Parayla ne mi yapacaktım? Sandığınız kadar unutkan değilim. Ah ran 'ın odasına girmek için kullandığım adamın parasını verecektim. (16. Bölüm) telefonda adamın numarasını tuşlayıp açmasını bekledim.
B: ben gittim kanka biraz gezeceğiz de.
Ben: okey okey sen git.
Kapıyı kapattığında telefonumdan adamın sesini duydum.
Ben: hyun shik?
H.s: ah evet benim! (adın) görüşmeyeli ne kadar oldu.
Ben: paranı verecektim bugün buluşalım mı?
H.s: olur o zaman ◎◎◎◎◎◎◎◎ parkta buluşalım.
Ben: tamam görüşürüz.
Telefonu kapattım. Üstüme bir şeyler giyinip kendimi dışarı attım. Temiz hava iyi gelmişti. Dediği parka adımımı attım. Deniz manzaralı bir yerdi. Kore bazen nasıl bu kadar güzel olabiliyordu?
H.s: bekletmedim dimi?
Ben: hayır al *parayı uzatır*
H.s: teşekkür ederim çocuklarımın ihtiyacı vardı.
Ben: biliyorum. Biraz geciktim özür dilerim, küçük nasıl?
H.s: aynı... her gün başını belaya sokuyor.
Jin: (adın)!!!
İkimizde jin in olduğu tarafa dönüp ne yapacağına baktık. Gözleri alev çıkarıyor gibiydi. Kahverengi gözleri kırmızıya bürünmüştü. Hyun shik e yaklaşıp birden yumruk attı.
Ben: dur jin!
Kolundan tutup çekmeye çalıştım. Adamın üstüne binmiş boğazını sıkıyordu.
Ben: jin hemen şimdi durmazsan bir daha beni göremezsin!
Yavaşlayıp ellerini serbest bıraktı. Gözlerinde tek bir duygu görüyordum.
Kıskançlık...Adamın üstünden kalktı. Beni kolumdan tutup parkın dışına sürükledi.
Ben: bıraksana!
Jin: bunu nasıl yapabildin ha!
Ben: yine mi beni dinlemeden hareket edeceksin!
Jin: söyle o zaman! Neden o adamla sevgili oldun?
Ben: yuh sana jin! Adam evli çocukları var. Benim ona borcum vardı onu ödedim!!! Onunla sevgili olduğumu nasıl düşünebilirsin?!
Jin: b-ben
Ben: sus!
Olduğumuz yerden seri adımlarla ayrıldım. Hala beni seviyordu ama böyle yaptıkça onu sevmem ve affetmem zorlaşıyordu. Arkamdan bağırmıştı ama onu umursayamazdım. Böyle yapmayı bıraktığında belki affedebilirdim ama şimdi asla!
Açtığım evin kapısını sertçe kapatıp kendimi koltuğa bıraktım. Sanırım biraz kafamı toplamalıydım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Okuyupta oy vermeyenlere tek bir sorum var: neden?
Okuyup yorum yapmayanlara da aynı soru: neden?
![](https://img.wattpad.com/cover/152450010-288-k493137.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yüzlü ※ Kim Seok Jin ✅(Düzenlemede)
FanficKİTABI OKUMA! BÖLÜMLERİ YAYIMDAN KALDIRIP TEKRARDAN ATACAĞIM! Özel bölümler hazırlanacaktır! Beklemede kal~ "Sen tam bir iki yüzlüsün! Hayatımı mahvettin! Artık gitmek istiyorum!" Hayatımı mahvetmiş sayılmazdı çünkü onu babam zaten yıllar öncesinde...