Bölüm şarkısı : Baepsae
6. Bölüm(Sarhoş)
Hiç soru sormadan direk salona geri döndüm. O da arkamdan gelmişti zaten. Beni şaşırtan evinde gizli bir odası olması değil- zaten herkesin bir özeli var -beni asıl şaşırtan davranışlarıydı.
Ben onu televizyonda ve ya youtube'ta güler yüzlü, hayattan zevk alan biri olarak tanımıştım. Şimdi neden böyle davranıyordu? Neyse...
Ben: ah şey bahsetmeyi unuttum. Daha önce hayvan besledim hemde bir uçan sincap.
Jin: gerçekten mi?
Ben: evet hatta...
Telefonumu çıkarıp jangmi ile olan bir fotoğrafımızı gösterdim. Yüzünde hiç bir ifade yoktu bomboş... biraz daha bakıp bana döndü.
Jin: çalışma saatlerini söyleyeyim. Her gün saat 14:00'dan 18:00'a kadar. Bu süreç içinde onları besleme, ilgilenme günlük rutinlerini yaptırmak var.
Ben: oh şey ben şimdilik bir otelde kalıyorum. Gelirken sincabimi da getirsem sorun olur mu?
Jin: hayır, benimkilere de iyi olur. Bu arada evi gezdirmemin sebebi bu süreç içinde kaybolma diye. Ve... istersen bir süreliğine yani bir ev bulana kadar misafir odalarından birinde kalabilirsin.
Ben: Çok teşekkür ederim. Size ayak bağı olmam değil mi?
Jin: kurallara uyarsan hayır.
Hizmetçiye istemsizce baktım. Yüzü düşmüştü. Sanırım kalmamı istemiyor aman be zaten az kalacağım.
Jin: bu arada belirlediğin fiyat çok düşük ben biraz daha ekledim üstüne.
Ben: Çok teşekkür ederim tekrardan. Sanırım artık gitsem iyi olacak yarın eşyalarım ile gelip dediğiniz yere yerleşirim. Size minnettarım. Hoşçakalın...
Elini sıkıp evden çıktım. Tüm bu yaşadıklarım şaka gibiydi. Resmen az önce ünlü Kim Seok Jin ile el sıkıştım. Dahası bir süreliğine evinde kalacam. Elim hala titriyordu!
Bunları düşünürken otele doğru yürüyordum. Tenha sokaklarda idim ve gece olmuştu. Ben de adımlarımı hızlandırdım. Geceleyin içmiş içmiş kafası jüpiter olan adamlarla hiç uğraşamam. Bir de bu kıyafetlerle asla. Tamam kendimi savunabilirdim çünkü judo dersleri aldım ama ya adamlar silahlıysa?
Hay ben o şom ağzımı seveyim. Al işte bir tanesi bana doğru yürüyor. Uzaklaşıp yanından geçecek iken kolumdan tuttu.
Sapık: nereye güzelim bu saatte? Senin için tehlikeli değil mi buralar? Bana gel istersen~
Ben: istemez benim için asıl sen tehlikesin. Git lan başımdan!
Sapık: ah diretme ama bak ne güzel iyilikte bulunuyorum sana~
Adamın kafası 1500... anlaşılan beni bırakmayacak, benden günah gitti.
Hızlıca adamdan kurtulup tam yerine topuklu ayakkabı ile tekme attım. Adam yere yığıldı resmen ama çok uzun sürmedi. Ayağa kalktı bir eliyle tekme attığım tarafı tutuyor, diğer eliyle de bana doğru tuttuğu silahı... Resmen donup kalmıştım.
Sapık:beni uğraştıracan anlaşılan ama asıl sana yazık oldu. Bana vurmadan önce düşünecektin.
Tetiğe basmadan önce gözlerimi sımsıkı kapadım. Her şey buraya kadardı anlaşılan... hayallerim daha yeni gerçekleşmişti oysa... neden her seferinde böylesin be hayat...
Sonumu beklerken adamın acı ile inlemesini duydum. Gözlerimi açtığımda yerde yığılmış bir halde baygındı. Onu bayıltıp beni kurtaran kişi ise tam karşımda duruyordu...~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Oylarınız benim için çok değerli lütfen zahmet olmazsa o küçük yıldıza tıklar mısın? Teşekkürler ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yüzlü ※ Kim Seok Jin ✅(Düzenlemede)
FanfictionKİTABI OKUMA! BÖLÜMLERİ YAYIMDAN KALDIRIP TEKRARDAN ATACAĞIM! Özel bölümler hazırlanacaktır! Beklemede kal~ "Sen tam bir iki yüzlüsün! Hayatımı mahvettin! Artık gitmek istiyorum!" Hayatımı mahvetmiş sayılmazdı çünkü onu babam zaten yıllar öncesinde...