KİTABI OKUMA! BÖLÜMLERİ YAYIMDAN KALDIRIP TEKRARDAN ATACAĞIM!
Özel bölümler hazırlanacaktır! Beklemede kal~
"Sen tam bir iki yüzlüsün! Hayatımı mahvettin! Artık gitmek istiyorum!"
Hayatımı mahvetmiş sayılmazdı çünkü onu babam zaten yıllar öncesinde...
Beni uyutmaya çalışırken kendisi uyuyamamıştı. Biraz da ben onla ilgilenmeliydim sanırım. Ve nasıl yapacağımı buldum... ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "kalk hadi (Adın)"
Birisi başımda yarım saattir uyanmami söylüyordu. Hiç mi korkmuyor?Uyandırılmaktan nefret ettiğimi herkes bilir. Bu yüzden berre bile beni uyandırmaya cesaret edemez. Hafiften araladığım gözlerimi beni uyandıran şahısa çevirdim. Başımda dikilmiş öylece bana bakıyordu.
Ben: jin seni öldürmemem için tek bir neden söyle.
Jin: ama (Adın) kaç saattir uyuyorsun akşam olacak neredeyse.
Ben: saat kaç?
Jin: saat kaçmaz ki
Ben: haha çok komik saat kaç?
Jin: 11:24 (sabah)
Geç olmuştu ama hala uykum vardı.
Ben: ben hala yatmak istiyorum ama~
Jin: o zaman senin için hazırladığım sürprize hoşçakal de.
Ben: ne sürprizi?
Jin: gel de kendin gör.
Ben: gelmesem?
Jin: hadi hadi üstünü giyin de aşağı gel.
Cevap veremeden odamdan çıktı. Ne sürprizi olabilirdi ki? Civcivli terliklerimi ayağıma geçirip banyoya girdim. İşimi hallettikten sonra üstümü giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaz mevsiminin sonlarında sayılırdık ama hala hava çok sıcaktı. Çok fazla çiçekli böcekli şeyleri sevmem ama bu kıyafetim hoşuma gitmişti. Hızlı adımlarla merdivenlerden indim. Kapının önünde sepet benzeri bir şey vardı. Salondaki koltuğumda oturmuş olan jin ayağa kalkıp yanıma kadar geldi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Jin in giydikleri(sandalet yok))
Jin: çok güzel görünüyorsun
Ben: sende, yani yakışıklı anlamında
Gülümsedi... valla bu çocuk bir gün beni öldürecek ama neyse...
B: ooo aşk kuşları bir yerlere gidiyor.
Ben: kanka sen bu aralar bana taktın mı?
B: yok canım alttarafi biraz eğleniyorum.
Ben: demek öyle 1 dakikanızı rica ediyorum.
Berre ye imalı bir bakış atıp mutfağa geçtim. Kısa bir telefon görüşmesi yaparak geri döndüm.
B: k-kanka ne oldu? Niye gittin?
Ben: hiç kanka
Korkutucu olduğunu düşündüğüm bir gülümseme attıktan sonra jin e döndüm.
Ben: biz gidelim mi?
Jin: olur.
Jin eline piknik sepeti olarak tahmin ettiğim şeyi eline aldı. Kapıyı açmış çıkıyorduk ki Jungkook geldi.
Ben: hoşgeldin size iyi vakit geçirmeler~
Berre ye baktığımda şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Benle uğraşırsa olacağı buydu. Jungkook içeri geçtiğinde konuştum.
Ben: hadi by
B: kanka?...
Ben: efendim?
B: bunu sana ödeteceğim!!!
Ben: bende seni çok seviyorum. Öptüm~
Konuşmasına fırsat vermeden kapıyı kapattım. Berre Jungkook'u seviyordu. Bundan emindim. Sadece bu utangaçları bir araya getirdim o kadar. Döndüğümde bana teşekkür edecekti.
Jin şoför koltuğuna bende yanında ki koltuğa oturduğumda geç kaldığım soruyu sordum.
Ben: pikniğe mi gidiyoruz?
Jin: evet hem kahvaltımızı da orada ederiz.
Ben: peki
Yaklaşık 30 dakika süren yolculuğun sonunda gideceğimiz yeri anlamıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(O çok merak ettiğimiz Han Nehri, tek fark hikayemizde sabah oradayız)
Ben: buray gelmeyi hep istemişimdir harika bir yer burası!!!
Jin: gel hadi
Nehrin kenarında bir yerlerdeydik. Yakınlarda ağaç bulduğumuzda gölgesine serdik örtümüzü. Jin yemekleri çıkarırken bende harika manzaranın tadını çıkarıyordum. Hava çok sıcaktı...
Jin: afiyet olsun~
Ben: çok mu acıktın?
Jin: hemde nasıl ama ne yazık ki hava çok sıcak ve ben su almayı unuttum.
Ben: bide uzun kol giymiş akıllı.
Yerimden doğrulup etrafa bakındım. Yerde boş bir şişe bulduğumda hemen içini suyla doldurdum. İçmeyecektik elbette sadece küçük bir şaka yapacaktım...
Arkasından yaklaşıp şişedeki tüm suyu başından aşağı döktüm.
Jin:(adın)!!!
Ben: su getirmemiştin bende suyu ayağına pardon başına getirdim~
Jin: sen bittin! Gel buraya!!!
Yerinden doğrulup bana doğru yürümeye başladı. Bende akıllı olacağım ki koşmaya başladım. Kahkahalar ile gülüyorken vücudumda bir acı hissettim sonrası uykunun karanlığı...