AVCI

16.BÖLÜM

FETHİDEN::
Eylem: N-nasıl ya?? Nasıl intihar eder??
Fethi: Bi-bilmiyorum!!
Eylem'in şaşkın bakışlarını gördüm.
Fethi: Eyleme! Sen hastaneye git. Zaten geç oldu. Bende gidip durumu öğreneyim. Bir şey öğrenirsem bilmen gerektiği kadarını söylerim sana.
Eylem: T-tamam. Dikkatli ol!
Fethi: Sende...
Eylem'in hastaneye girmesini bekledim. Girdiğini gördüğümde hastaneden çıkıp bir taksi çevirdim. Ve tabura doğru yola koyuldum.
---------------------------------------------------------
-SABAHIN ERKEN SAATLERİ HAREKAT MERKEZİNDE-
FETHİDEN::
Yarbay: Ceylan'ın intihar etmesi hiçte iyi olmadı. Bunun farkındasınız değil mi beyler?
Çaylak: İntihar etmeseydi ondan bir kaç bilgi öğrenebilirdik..
Fethi: Ve bu işimizi kolaylaştırırdı.
Yarbay: Aynen öyle!!
-O an başımı hafifçe öne doğru eğdim-
Fethi: Bunlar neredeyse benim suçum komutanım... Zamanında anlasaydım....
Hafız: Aşkta herkes hata yapar. Mühim olan ders çıkarmak. Kendini suçlama.
Yarbay: Ama daha da garibi var. Keşanlı!!!
Keşanlı: Ceylan'ın üzerinde bir mektup bulduk.
Aşık: Mektubu incelemeye aldılar. Ama bizde bi kopyası mevcut.
Fethi: Okuyabilir miyim?.... Tabi sizde izin verirseniz...
Yavuz: Bi okusun komutanım. Hakkıdır.
Erdem Yarbay mektubu bana verdi. Okumaya başladım..
-Merhaba Fethi-
Bu zamana kadar hep çok kötü şeyler yaptım. Neredeyse hepsi de seni üzecek şeykerdi. Kötü huylarımın olduğunun farkındayım........ Şu an son saniyelerimi yaşıyor olabilirim. Ölmeden önce sana içimdekileri ancak böyle anlatabilirim diye düşündüm............. Sana, Eylem'e, onlarca masum insana, arkadaşlarına yaptıklarım için çok üzgünüm.............. Bu zamana kadar hiç iyilik yapmadım. Bari şimdi bir iyiliğim dokunsun. Aşağıya bir adres bırakacağım. O adresle Faysal'a ulaşabilirsiniz. Onun kim olduğunu söyleyemem. Ama siz zaten öğrenirsiniz. Tekrardan hepinizden ve bu derece iğrenç bir insan olduğum için özür dilerim......
-seni seviyorum-
Adres:............................
Mektubu okuduktan sonraki hislerim tarifsizdi. Sevinç ve Hüznü birlikte yaşamıştım resmen. Mektubu Erdem Yarbayıma geri verdim.
Yarbay: Fethi'ninde gördüğü gibi... Bu adres bizi Faysal denen adama götürücek.
Yavuz: Ya adres bir tuzaksa.
Fethi: Ceylan bu komutanım. Belli olmaz.
Yarbay: Burada Karabatak devreye giriyor. Ne yapacağını biliyorsun Ateş.
Karabatak: Emredersiniz komutanım!
Yarbay: Odalarınıza çekilebilirsiniz!
-EMREDERSİNİZ!!!! -
Bizimkiler dağılırken ben izin almak üzere Erdem Yarbayımın yanına gittim.
Fethi: Komutanım!!!
Yarbay: Noldu Avcı!
Fethi: Müsade ederseniz gidip Eylem'i görebilir miyim?
Yarbay: Mümkün değil!
Fethi: ...
Yarbay: Her an bir operasyon çıkabilir. Hepimiz tetikte olmalıyız.
Fethi: Emredersiniz!
Odama çekildim. Karabatak yatağında uzanmış haldeydi. Telefonumu çıkardım. Yanına gidemedim bari bir arayayım.
Fethi: Alo Eylem.
Eylem: Nasılsın? Var mı bir haber.
Fethi: intihar etmiş işte. Değişen bişey yok operasyon çıkabilir diye bekliyoruz.
İçeriye aniden keşanlı girdi. O anın etkisiylede Ateş uyandı.
Karabatak: Ulan Avcı Allah senin belanı versin. Kaç defa diyorum şu kapıyı kapat da gir diye...
Keşanlı: Yaw n'olacakki aga. Aramızda gizli saklı mı var lan?
Fethi: Lan sen her açık gördüğün kapıya dalarsan....
Eylem: Alo... Fethi.... Orda mısın?
Keşanlı: Avcı!!! Orda mısın?
Karabatak: Ulan çık git. Zaten 5 dakka sonra göreve gidicem....
Keşanlı: Bi saniye. Yengemin sesini duyucam.
Eylem: Alo!! Ya Fethi orda mısın?
Keşanlı elimdeki telefonu çekiştiriyof bir yandanda Eylem'le konuşmaya çalışıyordu.
Keşanlı: Aloo? Yenge nasılsın?
Eylem: İyiyim Mücahit sen nasılsın?
Keşanlı: İyiyim iyi.
Eylem: Acaba Fethi'yi alabilir miyim?
Zaten görüşemiyoruz...
Keşanlının suratı bir anda düştü. Telefonu önüme atıp söylene söylene odadan çıktı.
Keşanlı: Avcı da Avcı. Fethi de Fethi. Ne Fethiymiş arkadaş ya. Allah Allah.
Tam Eylem'le konuşacakken siren sesleri duyduk. Aynı zamanda dışardan gelen silah seslerinide.
Eylem: Fethi noluyo orda?
Fethi: Bilmiyorum Eylem. Sen kapat. Benim hemen gitmem gerek.
Telefonu kapatıp silah odasına ilerledik. Aşık koşarak yanımıza geldi.
Aşık: Taburu bastılar. Hemen hazırlanıp çıkın.
Hafız: Duydunuz beyler. Hadiiii.
Hemen hazırlanıp dışarı çıktık. Herkes bir yerlere geçip siper aldı. Taburdaki neredeyse her asker çatışmadaydı. Dışarıdaki teröristlerde çok kalabalıktı.
Fethi: Kafayı yemiş bunlar komutanım.
Yavuz: Çolağın adamları olmadın.
Yarbay: Olabilir.
Hafız: Çok kalabalıklar.
Bir süre adamlarla çatıştık.
[Yaklaşık yarım saat sonra]
Keşanlı: Komutanım ben yüksek müsadenizle dalmak istiyorum.
Yarbay: Olmaz.
Keşanlı: Bırakında dalayım komutanım. Böyle tek tek çok yavaş oluyor.
Tahir: Komutanım şuraya bakın. Geri çekiliyorlar.
Karabatak: Noluyo lan???
Teröristlerin hepsi geri çekilmiş ortada bir tane adam kalmamıştı
Bir kaç askeri çevreyi kontrol etmek için yolladık. Biz ise hala şaşkındık.
Keşanlı: Aga noluyo ben hiç bir şey anlamadım?
Yarbay: Ne yalan söyleyim bende şaşkınım.
İleriden bir adamın elleri havada bize yaklaştığını fark ettik.
Aşık: Dikkat edin!!!
Erdem Yarbayım Çaylağa kontrol etmesi için emir verdi.
Çaylak: Temiz.
X: Fethi hanginiz?
Erdem yarbaya baktım. Evet dercesine kafasını salladı.
Fethi: Benim??
X: Sana Faysal'dan mesaj getirdim.
Fethi: Ne mesajıymış bu??
X: Şimdi öğrenirsin.
Telefonum çaldı. Arayan gizli numarayadı. Telefonu açtım.
Fethi: Alo!!
Faysal: Lafı dolandırmadan anlatayım Fethi Kulaksız. Artık başına bela aldığını bil....
Ve telefon kapandı.
Fethi: Alo!!! Alo!!!!
X: hı hı hı hı!
Adam'ın yüzündeki ifadeyi hiç sevmedim. O an bir tehlike sezdim.
Fethi: (Bağırarak) TUZAK BU. UZAKLAŞIN!!!!
Bir an uzaklaşıp yere yattık. Sonrasında hissettiğimiz şey bir patlamanın hissiydi.
...