27.BÖLÜM

311 23 0
                                    

Kırk yıl düşünsem... Kırk yıl düşünsem bu aklıma bile gelmezdi. Beynimden vurulmuş gibiydim.
Fethi: A-anne!!
Seliha: Canım!! Beni buldun sonunda!
-Koşarak yanıma geldi. Bana öyle sıkı sarıldı ki.
Fethi: Anne! Senin ne işin var burda?
Seliha: B-bilmiyorum? Evden çıkıyordum.. Sonrasını hatırlamıyorum. Burda uyandım.
-Faysal sırf bana ulaşmak için annemi mi kaçırmış yani?? Annemin yüzüne baktım o an. Yüzü gözü kir, pislik içindeydi. Çok korkmuştu yüzünden belli?
Fethi: Seni yanıma kim getirdi? Az önce konuşan biri vardı?
Selina: Beni buraya bırakıp gitti. Çok korktum beni öldürecek diye.
Fethi: Korkma annem... Ben yanındayım.
-Bana sarılı annemin kafasından öptüm. Etrafı kontrol ederek dışarı çıktık. Bizimkilerin şaşkın bakışları üstümüzdeydi.
Keşanlı: Ana!! Bu kadın kim lan?
Fethi: Annem!
-ANNEN!!! -
-Hepsinin gözleri şaşkın bana bakıyorlardı.
Yavuz: Bu Faysal sana ulaşmak için kaçırmış olmalı!
Fethi: Öyle görünüyor. Çok korkmuş komutanım.
Yavuz: Etrafı iyice aradık ama Faysal'ı bulamadık. Dönüyoruz!!
-Bu emirle beraber helikopterin bizi beklediği yere gittik. Helikoptere binip Karabayır'a doğru yola koyulduk.
--------------------------
EYLEMDEN::
Hastane bahçesindeydim. Öğle vakti havanın bu kadar güzel hissettireceğini tahmin etmemiştim. Bahar'ın güzel haberinden ve bunu Fethi'ye açıkladığımdan beri içim kıpır kıpırdı. Gözüm bi yandanda yoldaydı. Ellerimi birleştirmiş bir o yana bir bu yana sallanıyordum. Fethi beni görmeye gelir mi acaba??
------------------------
FETHİDEN::
Annem'in ifadesi alındıktan sonra onu otele yerleştirttim. Zaten bi tane otel vardı. İyi olduğundan emin olunca otelden çıktım. Hastaneye Eylem'i görmeye gittim. Kapıda öylece duruyordu. Kafama taktığım şapkayla iyice yüzümü kapattım. Üzerindeki kapşonluylada iyice gizlenip yanına yaklaştım.
Fethi: (Sesini değiştirerek) şşşt. N'aber güzelim?
Eylem: ...
Fethi: Yolunu mu kaybettin güzellik? İstersen sana yardımcı olabilirim.
Eylem: N'aber Fethi?
-Kapşonluyu çıkarıp kafamdaki şapkayı hızlıca atıp saçımı düzelttim. Yüzüme asık bi ifade takınıp...
Fethi: Ne var sanki anlamamış gibi yapsan? Yazık değil mi bana o kadar gizlendim?!
Eylem: Bi dahakine daha iyi gizlenirsin canım!
Fethi: Eylem!!
Eylem: Hıh!!
Fethi: (Sesini değiştirerek) Seni bi yerlere kaçırayım mı fıstık?
Eylem: Ya üfff. Yapma şöyle. Bi yere gidemem zaten Bahar başımda bekliyo nerdeyse.
Fethi: Sakın Bahar'ın sözünden çıkma. Çabucak iyileşmen iyi olman için şart. Vücudundaki ilacı temizlemek için...
Eylem: Tamam hatırlatma şunu. Neyse siz ne yaptınız bugün? Yakaladınız mı Faysal'ı?
Fethi: Faysal için gittik annemle döndük.
Eylem: Faysal anneni kaçırmış yani. Senin anneni???
Fethi: Evet.
Eylem: Ve siz her yeri korumanız halinde kiii siz her yerde tetikte olmuşsunuzdur, annenden başka kimseyi bulamadınız öyle mi??
Fethi: Ne demek istiyorsun Eylem??
Eylem: Faysal sana ulaşmak için anneni kaçırıyor ama ortaya çıkmıyor... Adam o kadar uğraşıp sana tuzak hazırlıyo ama sonuç... Adam yok.
Fethi: Sen bu işin içinde annemin olduğunu mu düşünüyorsun yoksa?
Eylem: Sadece bu değil. Bi düşünsene... Fethi sen teknik olarak ölüsün? Baya sadece bizim bildiğimiz bi ölüsün. Annen senin yaşadığını biliyor mu?
Fethi: Tabiki hayır! Ben kimseye söylemedim.
Eylem: Madem öyle bu kadın seni görünce hiç mi şaşırmadı? Direkt yaşadığını biliyor gibi sarılıp öptü seni öyle mi? Bu hiç mantıklı gelmedi.
Fethi: Faysal o olabilir mi diyosun?
Eylem: Tam öyle değil... Ama bi bağlantı olabilir diyorum!
Fethi: Offf. Kafayı yemeye başladım.
Eylem: Ya boşver şimdi, sonra düşünürsün bunları...
Fethi: E yani ben seni görmeye geldim.
-Eylem benden biraz kısa olduğu için ayaklarını kaldırarak kulağıma doğruldu ve fısıldayarak...
Eylem: Fethi. Ben seni çok özledim!
-Bunu söylemesiyle ona döndüm ve iki elini tutup...
Fethi: Şimdi sen bana böyle güzel güzel fısıldayarak konuşursan... Ben serseri serbest stilimi senin üstünde uygulamak zorunda kalırım.
Eylem: Ayyy terbiyesiz herif seni...
Fethi: Ah bi alemsin be Eylem!
Eylem: hahaha.
-Bir süre sonra telefon çaldı. Arayan Yavuz komutanımdı.
Fethi: Buyrun komutanım...... Tamam....... Birazdan orda olurum....
Eylem: N'olmuş?
Fethi: Öyle çok oyalanma operasyon çıkar. Depoya git falan dedi.
Eylem: Depoda mı kalıyorsun!
Fethi: Evet... Gizlilik için. Neyse gel ben seni içeri götüriyim.
Eylem: Tamam.
-Eylemle hastane bahçesinde kapıya doğru yürüyorduk. Birden arkadan bağıran insanlar ve silah sesleri duyduk. Eylem'i kolundan tutup çalılıklara doğru koşup pusuya yattık.
Fethi: Bizde bu hastanede devamlı müşteri gibi olduk...
Eylem: Ne demezsin.
Fethi: Eee n'apsak... İşlerini bitirsek mi?
Eylem: Biraz bekleyelim? Bakalım dertleri neymiş?
-Biz beklerken adamlar bağırıp etrafa ateş açıyorlardı.
X: Gece gece burda bana katliyam yaptırtmayın... Arkadaşımıza birşey olursa hepinizi gebertirim...
Fethi: Dertleri belli oldu!
-Birinin buraya yürüdüğünü hissedip Eylem'e işaret yaptım. Sessiz olması için...
Y: Siz n'apıyorsunuz burda? Kalkın çabuk. Kalk!!
Eylem: İşte şimdi sı*tık.
Fethi: Tamam sakin!
Y: Silahlarınızı indirin!
Eylem: Tamam indiriyoruz. Ne arıyorsunuz burda?
Y: Ben sana boş bi zamanda anlatırım be güzelim!
-Arkamı dönüp adama yumruk atmamla yere devrildi.
Fethi: Ona sadece ben serseri serbest stiliyle yaklaşabilirim!!!
-Silahlarımızı yerden almaya fırsat kalmadan yere devrildim. Eylemde aynı şekilde. Biri arkadan yaklaşıp kafamıza sert bi darbe indirmişti sanırım. Ayağa kalkmaya çalıştım ama nafile. Olduğum yerde sızıp kaldım.
X: Siz burda hastaneyle ilgilenin. Ben bunların icabına bakarım.
Z: Bunlar kesin asker falandır. Zorlarsak bilgi verirler.
X: Tamam toplayın şunları! Bizim mekana gidin. Ama tetikte olun. Ne yapacakları belli olmaz.
Z: Tamam.
X: Faysal bunları görünce çok mutlu olacak!!!
...

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin