9.BÖLÜM

479 36 0
                                    

FETHİDEN::
-Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Gördüğüm ilk şey boş tavandı. Kafamı sağa sola çevirdim. Nerde olduğumu anlamaya çalışıyordum. Kafamı biraz sağa çevirdim. Yanımda Karabatak ve Keşanlı vardı. Oturmuş başımda bekliyorlardı.
Keşanlı: Aha. Uyuyan güzel uyandı. Bi an bi prenses getircektim lan uyan diye.
-Karabatak dirseğiyle Keşanlının karnına vurdu.
-FISILDAŞARAK-
Keşanlı: Ah. Ne vuruyosun be!
Keşanlı: Oğlum adamın tersine tersine ne konuşuyosun. Tamam deli manyaksın eyvallah da... Bu kadarda olmaz. Adamın sevdiği kızın başına neler gelmiş şu konuştuğun şeye bak!
Fethi: Şşş. N'oldu bana?
Karabatak: En son hastaneden ayrıldığın sırada arkandan gelmeye çalıştım. Daha birkaç metre ilerleyemeden yere yığıldın. Sonrası burdaydık işte.
Fethi: P-peki Eylem? Cenazesi Fransaya mı gidicek? Bişey biliyor musunuz?
Karabatak: Avcı! Eylem ölmemiş kardeşim. Doktorlar bile mucize dedi lan!
Fethi: Yok canım. Beni mi yiyosunuz?!
Dalga geçicek zaman mı?
Keşanlı: Yok lan. Valla doğru diyoz. Yenge ölmemiş oğlum ölmemiş.
Fethi: Ama benim kollarımda öldü. Bas baya öldü abi!
Karabatak: Doktorla konuştum. Sanırım seninle konuştuğu sırada kalbi durmuş.
Keşanlı: Yaa işte görüyon mu? Yenge sağlam çıktı!
-O sırada içeriye Bahar girdi.
Bahar: Öhöm öhöm. Hastamızı yormayalım.
Fethi: Bahar! Eylem nasıl?
Bahar: Hayati tehlikesi devam ediyor ama şimdilik durumu iyi gibi.
Fethi: Benim gidip Eylem'i görmem lazım.
-Yataktan kalkmaya çalıştım ama...
Bahar: Fethi lütfen. Biraz daha dinlenmen gerek. Hem Eylem'i göremezsin de zaten. Hayati tehlikesi söz konusu. Yoğun gözetim altında.
Fethi: Tamam o zaman. Beklerim bende.
-Hastaneden taburcu olduktan sonra tabura gittik. Bizi Erdem Yarbay karşıladı.
Erdem: Nasılsın Fethi?
Fethi: Daha iyiyim komutanım.
Erdem: Şimdi gidip dinlenin. Malum düşman uyumuyor.
Fethi: Emredersiniz komutanım.
-Karabatak ve Keşanlı içeri girdiler. Ben bişey sormak üzere orda kaldım.
Erdem: Bişey mi söyliyceksin Fethi?
Fethi: Komutanım Ceylan! Durumu nasıl?
Erdem: Yavuzla konuşmadım daha. Şimdi onunla konuşucam. Sende benimle gel. Merakını gidermiş olursun.
Fethi: Tamam komutanım.
-Harekat merkezinde Yavuz komutanımla konuşuyorduk. En azından Erdem Yarbayım konuşuyordu. Ceylan'ın durumunu sordu.
Yavuz: Durumu iyi. Zaten kolundan yaralanmıştı. Durumundan tam emin olunca oraya getirip sorguluycaz.
Erdem: Tamam Yavuz. Size iyi nöbetler.
Yavuz: Saolun komutanım.
Fethi: Durumu öğrendiğime göre gidebilir miyim komutanım?
Erdem: Tamam Fethi. Gidip dinlenin.
Acil bi durum olursa ben sizi çağırırım.
-Erdem Yarbayım emriyle çıktım. Bizimkilerin yanına gittim. Hafız ve Yavuz komutanım Ceylan'ın başındaydı zaten. Geriye kalan herkes burdaydı. Yanlarına gittim. Hepsi oturuyordu.
Fethi: N'aber gençler?
Çaylak: İyidir abi.
Fethi: İyi dinlenin ha. Görev çıkma ihtimali var.
Keşanlı: Phöh!! Bana hava hoş beyler. Siz dinlenin.
Fethi: Deli bu ya.
-Biraz sohbet ettik. Bi süre sonra Hasan geldi.
Hasan: Erdem Yarbayım sizi hareket merkezinde bekliyor.
Ateş: Tamamdır. Geliyoruz dayıoğludayıoğlu.
-Hazırlanıp harekat merkezine gittik.
Erdem: Oturun beyler.
-Projeksiyondaki görüntüler aracılığıyla görev anlatıldı.
Yarbay: Adamımızın adı Adem. Kimliğiyle ilgili bilinenler sınırlı. Çokta küçük sayılmayan bi terör grubunun lideri. Gittikleri köylerdeki gençlerin kafalarını karıştırıp gruba alıyolar. Gözlerini kestirdikleri kızlarıda...
Keşanlı: Ben onun.. 
Ateş: Öhöm. Öhöm.
Fethi: Neyse... Bu adamı sadece bunun için mi alıcaz komutanım?
Erdem: Çolak'ın oyuncaklarının bitmek üzere olduğuna dair istihbarat aldık.
Aşık: Yani yenilerine ihtiyacı olucak.
Erdem: Aynen öyle. Bu adam Çolak'a gidiecek olan cephaneleri teslim edicek.
Ateş: Ne tür silahlar var komutanım.
Erdem: El bombaları. Mermi mühimmatlarından farklı olarak çok güçlü füzeler.
Fethi: Yeni silahlar. Daha fazla katliam demek.
Erdem: İşte o biraz zor. Sizin göreviniz o silahlara Çolak ulaşmadan ulaşıp imha etmek. Allah yardımcınız olsun.
-SAOL-
-------------------------
-O SIRADA CEYLAN'IN KALDIĞI HASTANEDE-
-Her şey o lanet gazeteci kılıklı şey yüzünden oldu. Umarım geberip gitmiştir.
Biran önce burdan çıkmam gerekti. Bu hastane bildiğim kadarıyla küçüktü. O yüzden kaçış zor. Umarım birileri beni bu cehennemden kurtarır.
Bir süre sonra dışardan gelen sesler duydum. Çatışma var gibiydi. Kaçmak için belki bi fırsattı ama bu kelepçeden kurtulmam mümkün değil.
Kapıyı birinin açtığını fark ettim. Yanıma yaklaştı. Belinden silahını çıkardı.
X: N'aber Ceylan??
Ceylan: Kahretsin!
...

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin