17.BÖLÜM

376 26 0
                                    

FETHİDEN::
Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Vücudumu hissetmiyor gibiydim. Kulağımda bir çınlama... Kulağım düzelmeye başlamıştı sanırım. Çünkü bizimkilerin sesini duymaya başlıyordum.
Mücahit: Şşşşşt. Öldük mü lan?
Çaylak: Yok. Ölüm yok. Sarsıntı var. (Kolunu tutarak) Ahhh. Hafif....
Yavuz: Hani temizdi adam.
Aşık: Kim bilir neresine soktu komutanım bombayı.
Hafız: Tövbe estağfurullah tövbe.
-Ayağa kalkmaya çalıştım. Bizimkilerde aynı şekilde.. Gözlerim o an bulanmaya başladı.
Karabatak: Avcı!! Yaran patlamış.
Fethi: Ne yarası lan?
-Üstüme bakmaya başladım. Kurşun yaram... Dikişlerim patlamıştı.
Aşık: Off. Çok fena kanıyor komutanım. Sizi hemen hastaneye götürmemiz lazım.
Fethi: Tamam. Sakın ol Aşık. İyiyim ben.
Aşık: ...
Yavuz: Ceylan gider ayak bize tuzak kurmayı ihmal etmemiş.
Hafız: Ya bu Faysal denen adamın bi oyunuysa.
Fethi: Olabilir. Ceylan Mektubunda çok samimiydi. Böyle bişey yapabileceğini sanmıyorum.
Yavuz: Az önce seni arayan da Faysaldı o zaman.
Fethi: Büyük ihtimal.
Karabatak: Adamın senle bir derdi olduğu kesin.
Fethi: Benimle ne derdi var... Bu adam kim bilmiyorum ama beni öldürmeden içi rahat etmeyecek belli.
Yavuz: Burayı bi kere daha kontrol edelim. Sonrada tabura döneriz.
Fethi: Emredersiniz.
Yavuz: Derken.....
Fethi: Anlamadım komutanım.
Fethi: Sen bizimle gelmiyosun. Aşık seni doğruca karabayıra götürüyor.
Fethi: Ama komutanım...
Yavuz: Aması falan yok Avcı. Mızmızlanmayı kes. Rica etmedim. Emrettim. Hadi!!!
-EMREDERSİNİZ-
Gelen ilk helikopterle karabayıra indik. Hastaneye ilerlediğimizde bankta oturan Eylem'i fark ettim. Beni görüp koşarak yanıma geldi.
Fethi: Allah kahretsin. Gördü işte.
Eylem: Fethi!! N'oldu sana?
Aşık: Bişey yok.
Eylem: Ya nasıl bişey yok kardeşim. A-aaa.
Aşık: Kardeşim?????
Fethi: Eylem sen geç bankta otur. Ben şu yaraların icabına bakıp gelicem canım. Hadi..
Eylem: İyi... Tamam bekliyorum.
Yavaş yavaş uzaklaşıp hastaneye doğru giriş yaptık. Aşık bana doğru eğilip....
Aşık: Yanlız komutanım harika bir tercih yapmışsınız. Allah bozmasın.
Fethi: O ne biçim cümle Aşık. Tercih falan. Marketten mal alıyoruz sanki.
Aşık: Yok.. Estağfurullah komutanım. Öylesine şey ettim.
Fethi: Şey etme Aşık. Yürü hadi!
-BİR SAAT KADAR SONRA-
Aşık yaralarımı sarmıştı. Sedyede oturmuş "çıkabilirsiniz" demelerini bekliyordum. İçeri bir anda Erdem Yarbayım girdi. Aniden ayaklandım.
Yarbay: Dur olum. Yapmayın şöyle şeyler milletin içinde. Otur.
Fethi: Emredersiniz.
Yarbay: Nasıl oldun Avcı?
Fethi: Aslında ben iyiyimde... Şu kurşun yarası çok gıcık ediyor beni komutanım.
Yarbay: Zamanla iyileşir.
Fethi: Komutanım... Tabura gitmemiz gerek biliyorum ama... Bana beş dakka verseniz.. Gidip bi Eylem'i görsem.
Yarbay: Sen burda dinleniceksin Avcı! Tabura gelmek bugün sana yasak.
Fethi: Ama....
Yarbay: Avcı!!!
-Emredersiniz-
---------------------------------------------------------
Akşam olmuştu. Bizimkiler sağolsun bana giyicek bişeyler getirmişlerdi. Biraz sohbet ettikten sonra gittiler. Bende fırsattan istifade Eylem'in odasına doğru ilerledim. Yanımda duran vazodan bir çiçek aldım. Arkamda gizli yürümeye başladım.
Eylem'in kaldığı odanın kapısını tıklattım.
Eylem: Buyrun.
İçeri girdim.
Eylem: Aaa. Fethi...
Fethi: Merhaba Eylem hanım. Bu çiçek size. Bu hastanede kalan yakışıklı bir hastam göndermemi istedi.
Eylem: Yaaa. Şu yan odadaki Kerem mi yoksa. Yaaaa....
Fethi: K-kim. Eylem kim o dangoz.
Eylem: Yaa şaka yapıyorum ya. Ne alıngansın.
Fethi: Aman neyse.. Hadi gel dışarı çıkalım.
Eylem: Immm. Olur aslında. Giderken Kerem'i de görürüm.
Fethi: Eylem!!!
Eylem: Ya tamam hadi çıkalım. Sanada şaka yapmaya gelmiyor.
-Dışarı çıktık. Hastane çıkışına doğru yürüyorduk.
Fethi: Eee. Sen nasılsın. Yaraların nasıl oldu?
Eylem: Ellerim hala çok kötü. Vücudundakilerde öyle. Ama yüzüm iyileşmeye başlıyor gibi.
Fethi: Fransayla görüştün mü?
Eylem: Evet. Durumu anlattım. Ama kendi gözleriyle görmeden inanmayacaklarmış.
Fethi: O nasıl iş ya. Şu halinle bide yolculuk mu çekiceksin? Bu halde gidemezsin.
Eylem: Sadece bir iki günlük bişey. Duruma göre bakıcaz.
Fethi: Ne zaman dönüceksin?
Eylem: Bir kaç gün sonra. Gideceğim zaman sana haber veririm zaten.
Fethi: İyi...
Eylem: Senin canın sıkkın gibi. Bişey mi oldu?
Fethi: Bilmem... İçimde bi sıkıntı var ama....
Eylem: Hayırlısı...
-Hastane çıkışındaydık. Takip ediliyormuş hissine kapıldım. -
Fethi: Eylem!! Gözetleniyoruz. 
Eylem: Farkındayım. Biraz daha ilerleseydik sana söyleyecektim zaten..
Fethi: Hiç bir şey olmamış gibi dön.. Ve içeri gir.
Eylem: Sen ne yapıcaksın? Bak sakın bi delilik yapma!
Fethi: Eylem... Hadi içeri gir. Hadi!!
Eylem: Tamam.. Ama unutma burası hastanenin içi.. Dikkat çekmemen lazım.
Fethi: Tamam. Hadi içeri gir Eylem. Hadi...
-Eylem içeri girmişti. Sanki yaram acıyor gibi kalbimi tutup ah çekerek şüphelendiğim adama doğru ilerledim. Adam çalıların yanındaydı. Oraya doğru ilerlediğimde yere çöküp bir ah daha çektim.
Fethi: Ahhh. Dikişlerim...
-Adama doğru baktım.......
Fethi: Kardeş!! Bi yardım etsene be. Dikişlerim açıldı.
-Adam öylece yüzüme bakıyordu. Bu da şüphelerimde haklı olduğumun kanıtıydı.
Fethi: Hiç insanlık kalmamış arkadaş. Bi yardım et be. Çok fena acıyor.
-En sonunda adam yanıma geldi belimi kavrayıp elimi omzuna atıp beni kaldırmaya çalıştı.
Fethi: Allah razı olsun be birader.. Şurdaki banka götürsene sana zahmet.
-Banka yaklaşmadan adamı kavrayıp elimle ağzını tuttup. Hızlı bir şekilde çalıların arkasına çektim. Belinden silahımı alıp beline dayadım. Çalıların oraya yatırıp silahımı daha da bastırdım.
Fethi: Şimdi elimi çekicem ve sen bağirmayacaksın tamam mı aslanım?
-Elini yavaşça çektim.
Y: İmda.....
-Bağırmaya başlamadan ağzını tuttum.
Fethi: Bağırma demedim mi gerizekalı herif?
-Elimi yine ağzımdan çektim. Bu sefer bağırmadı.
Fethi: Kim tuttu seni... Faysal denen adam mı?
Y: Çok yakında öğrenirsin. Ceylan'ın ölmesiyle ölüm kağıdını imzaladın.
Fethi: Şimdi sana Faysal'a iletmen gereken sözler söylerdim ama.... Cezaevinde sana telefon hakkı vereceklerini sanmıyorum.
Y: Yaşayacağımı kim söyledi.
Fethi: Ne!!!!
-Ben daha ne olduğunu anlayamadan adam, beline doğrulttuğum silahın tetiğine bastı.
Fethi: Allah kahretsin. Ha.. Allah kahretsin!!!
...

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin