22.BÖLÜM

321 21 0
                                    

FETHİDEN::
-Gördüğüm şeyin rüya olması için o kadar dua ettim ki. Belkide yanlış görmüşümdür diye gözlerimi ovuşturdum. Eylem bana bunu yapmaz canım. Abimle.... Evlenmez.....
Fethi: Aferin oğlum Fethi. Bi kendi kendine konuşmadığın kalmıştı.!
-Her ne kadar bu zamana kadar abi diye andığım adam müsvettesinin azını koparıp g*tüne dikmek istesemde bunu yapmayacaktım. Şu an sadece kendimi toplayıp varmam gereken yere gitmeliydim.
-Saat gecenin üçü olmuş ben ise hala ormanlık alana doğru ilerliyordum. İlerlerde pekte bilinmeyen bi depo vardı. Oraya ilerliyordum. Bazılarına sürpriz yapmak üzereydim.
---------------------------
SAAT GECE 03:15 - KARABAYIR/TABUR
Yarbay: Uyan uyan uyan!!!!
(Tek tek kapılara vurur)
Yavuz: N'oldu komutanım gece gece?
Yarbay: Nerelerdeydin Yavuz!
Yavuz: Uyku tutmadı komutanım. Bahçedeydim.
Yarbay: 5 dakika içinde herkes tam teşhizatlı dışarda olsun!
Yavuz: Acil bir görev mi komutanım!
Yarbay: Önemli mi?
Yavuz: H-hayır.
Yarbay: O zaman şimdi git herkese haber ver. Size göndereceğim kordinatlara göre varmanız gereken yere gidiceksiniz. Ali Haydar bölgeyi iyi biliyor.
Yavuz: Emredersiniz.
"" Keşanlı ve Çaylağın odasında""
Yavuz: Uyan uyan uyan!!!!
Mücahit: Emredin komutanım.
Yavuz: Keşanlı bana doğruyu söyle. Senin pijaman mı yok oğlum?
Çaylak: Kıhkhh
Yavuz: Komik mi Çaylak?
Çaylak: Hayır komutanım.
Yavuz: İyi. 5 dakikanız var. Tam teşhizatlı. Dışarıya... Hemen!
-Emredersiniz komutanım-
"" Hafız, Aşık ve Tahir'i de uyandırır ""
--Karabatağın odasında--
Yavuz: Hadi uyan Karabatak!!!
Ateş: Emredin komutanım.
Yavuz: 5 dakika içinde tam teşhizatlı dışarda ol.
Ateş: Emredersiniz komutanım. Geliyoruz. Avcı hadi uy..... (Bir an bakışları çöker)
Yavuz: (Derin bir iç çeker) Hadi hazırlan bakalım (omzuna destekleyici şekilde vurur)
----------------------------
EYLEMDEN::
(Arabadadırlar)
-Suratımdaki gülümsemeyi durduramıyordum. Fethi ölmediği için mutlu ve bi o kadar şaşkındım ama bi yandan da böyle bir şey yaptığı için öfkeliydim. Ferit'te bu hallerime şaşırmış olucak ki ikide bir bana bakıyordu.
Ferit: Eylem sen iyi misin?
Eylem: İyiyim. Niye sordun ki?
Ferit: Bilmem. İlk defa böyle gülümsediğini görüyorum.
Bu arada.... Sen nerdeydin gece gece.
-Ferit'in böyle demesiyle tedirgin olmuştum. Tabiki Fethi'nin bu gizli operasyonunu söyleyemezdim.
Eylem: Hiç ya. Uzun zamandır görmediğim bi tanıdığı gördüm de.
Ferit: Bu saatte.
Eylem: Evet. Ne var bunda canım. Ben o kadar operasyona çıkıyorum. Gece sokakta mı başımın çaresine bakamıycam?
Ferit: Doğru.... Neyse. Sen öyle diyorsan öyle olsun.
Eylem: Saat 03:20 olmuş. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.
Ferit: Birazdan evde oluruz.
----------------------------
FETHİDEN::
Saatime baktım. Saat tam dörttü. Ben hala depoya varamamıştım. Kısa süre sonra telefonum çaldı.
Fethi: Alo....... Evet geldim. Az kaldı....... Tamam...... Ben hazırım...... Görüşürüz komutanım.....
-Depoya ulaşmıştım. İçeri girmeden önce son kontrollerimi yaptım. Çok özlemiştim be!
--------------------------
Keşanlı: Komutanım. Tam teşhizatlı falan dediniz.... Operasyon nerde..... Hayır yani sonra tekrar sivil giyindik. Önümüzde masa, oturttunuz bizi sandalyeye....
Yavuz: Erdem Yarbay böyle emretti Keşanlı. N'apalım?
Aşık: İçimde garip bir his var!
Ateş: Hayırlısı dayı oğlu. Hayırlısı...
(Erdem Yarbay aniden depoya girer)
Yarbay: Oturun beyler. Oturun.
Eminim bir çoğunuz neden böyle bir bu şekilde burdayız diye merak etmiştir.
Keşanlı: Valla dokuz doğurduk komutanım.
Yarbay: KALK!!!
(Depo kapısı açılır)
Keşanlı: (Ateş'in kulağına eğilip kısık bir sesle) Bu kim lan Net göremiyorum.
Çaylak: Konutanım çok tanıdık valla!
Yarbay: Hadi gel Avcı!?
Keşanlı: Av-avcı mı dedi o!!!
Karabatak: Şimdi senin kulağına barut kaçmışır saçmalama diyicem ama.... Bende öyle duydum!
Yavuz: Komutanım!!!
Yarbay: (Yandan bir gülümseme)
Karabatak: Yanlız bunun şakası olmaz komutanım!
Yarbay: Şaka olduğunu söyleyen kim oğlum??!!
(Yavaş adımlarla ayakta olan time yaklaşır)
Fethi: Pişşt. Ne bakıyosunuz oğlum gelsenize buraya!!
(Hepsi şaşkın sadece izliyordur)
Tim: ....
Fethi: Alo!!! Kime diyorum.
(Keşanlı yavaşça Fethi'ye yaklaşır - gözleri dolmuştur)
Fethi: Keşanlı.... Kardeşim....
Keşanlı: A-avcı....
(İkisininde gözleri dolmuştur)
Fethi: ....
Keşanlı: Ben seni çok özledim lan. (Sarılır)
Fethi: Bende kardeşim.... Bende....
FETHİDEN::
O kadar özlemiştim ki bu yarım akıllıyı. Hepsini özlemiştim ama onlar hala şaşkındı. Gözlerimi sildim ve...
Fethi: (ağlamaklı bir sesle) Hadi gelsenize oğlum)
-Hepsi koşarak gelip sarıldılar.
Karabatak: Ulan Avcı... Ulan Avcı...
Çaylak: Abi... Çok özledik seni ya.
Fethi: Bende sizi çok özledim oğlum...
Yavuz: Komutanım!! Sizin bundan haberiniz.....
Yarbay: Vardı Yavuz.
Aşık: İyi de sen nasıl ölmedin komutanım?!
Fethi: Hepsini anlatıcam. Önce bi hasret gideriyim hepsini anlatıcam.
Bu arada.... Bu arkadaş kim???
Yarbay: Tahir. Time yeni katıldı.
Fethi: Hoşgeldin kardeşim.
Tahir: Hoşbulduk da.... Ben konuya Fransız kaldım galiba.
Keşanlı: Ha bide böyle şakacıdır kendisi! Fransız demişken..... Eylem....
Fethi: Onlada görüştüm.
Keşanlı: Valla iyiki geldin kardeşim. Hiç gözüm tutmamıştı o herifi.
Fethi: Abimle evlendiğini bende yeni öğrendim.
-ABİN Mİ!-
Yavuz: Soyadından anlamalıydık.
Fethi: Neyse boşverin ya. Onu sonra konuşuruz. Ben kardeşlerimi özledim. Onlarla bi dertleşelim.
Çaylak: Aynen abi ya. Sen bize şu meseleyi bi anlat!
-----------------------------
30 DK KADAR ZAMAN GEÇER-
Keşanlı: Ne zamana kadar böyle gizli gizli yaşıycan oğlum sen?
Fethi: O Faysal mıdır nedir o herifin işini bitirince...
Yarbay: Adamı gören eden yok. Bi hikayeside yok.
Yavuz: Kısacası bi hayalet gibi!!
Karabatak: Aynen öyle.
Yavuz: Ben bi babamla görüşürüm bu konuyu.
Fethi: Babam derken komutanım!?
Keşanlı: Ohooo. Senin bişeyden haberin yok tabi!
Fethi: Neyse siz bana ben yokken olanları bir bir anlatırsınız!
Karabatak: Anlatırız dayı oğlu.
Fethi: Benim gitmem lazım. Hava aydınlanmaya başladı bile!
Hafız: Kendine dikkat et. Allah yardımcın olsun kardeşim.
Fethi: Saol abi.
-Herkesle tek tek sarılıp selam verip çıktım.
Keşanlı: Ulan ne adam ya. Özlemişim Keratayı.
Çaylak: Abi!!!!
Keşanlı: Bak kıskandı abisini. Kıskanma oğlum. Sen de benim keratamsın. Allah Allah.
Yavuz: Çolak bitti şimdi Faysal mı çıktı.
Yarbay: Kim olursa olsun mücadeleye devam edicez. O. Adam daha fazla can almadan yakalayacağız.
Hafız: Sonra da Avcı'm rahat bi nefes alıcak.
Yavuz: ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.
-AMİN-
...

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin