AVCI

3.BÖLÜM

Helikopter bizi köy yakınlarında indirdi. Yavuz komutanımın işaretiyle dağıldık. Ben köyü net görebileceğim yüksek bir yere çıktım. Bir süre sonra köydeki teröristler bizi fark etti. Çatışma başlamıştı. Bende bulunduğum yerden hem adam indiriyor hem de bi  hareketlilik var mı ona bakıyordum. Bi anda silah seslerimi duyamadığımı fark ettim. Goncamın dürbünüyle ne olduğuna bakmaya çalıştım. Bi adamın elinde rehine vardı.
Fethi: Kartal-Kartal 1 . İndireyim mi?
-Yavuz komutanım önce etrafına baktı. Tek çarenin bu olduğunu düşünerek...
Yavuz: İndir Kartal 1!
-Hedefe kitkendim. Tam tetiğe basacağım sırada arkamdaki hışırtı seslerini duydum. Hemen arkamı döndüm. Bu bi kızdı. Yüzünde maske, elinde tabanca. Görünen tek şey saçlarıydı.
Yavuz: İndirsene oğlum.
-Karşımdaki kız donakalmış bana bakıyordu. Sanki beni tanıyormuş gibiydi. Fırsattan istifade tabancamı kavrayıp kızın koluna sıktım. Susturucu saolsun ses yankılanmamıştı.
Yavuz: Hadi Avcı. İndir şu adamı.
-Hemen dönüp hedefe tekrar kitlendim. Adamın omzuna doğru ateş ettim. Arkamı dönüp kıza bakıcaktım ama kız gitmişti. Etrafı iyice inceledim ama kaçmıştı.
Yavuz: Avcı hemen buraya gel. Çabuk!
Fethi: Geliyorum komutanım.
-Hemen yanlarına gittim. Yavuz komutanım bi anda bağırdı.
Yavuz: N'apıyosun oğlum sen?! Sana ateş et diyoruz niye hemen ateş etmiyosun?!
Fethi: Şey komutanım... O sırada arkamdan silahlı biri yaklaştı. Bende önce onu yaralayıp sonra hedefi indirmek zorunda kaldım.
Yavuz: Peki Avcı sana bişey sorucam. Madem yaraladın nerde peki adam?
Fethi: Adam değil kızdı komutanım. Ben hedefi indirdiğim sırada kaçmış. Yüzünde de maske vardı zaten yüzünüde göremedim.
Yavuz: Neyse kız meselesini sonra hallederiz. Helikopter birazdan burda olur. Yolda gelen bi Tim de var. Onlar burayla ilgilenecek. Bizim işimiz bitti.
-Helikopter geldi.  Hemen helikoptere binip Karabayıra geldik.
-------------------------
Hava iyice kararmıştı. Tabur civarında bi bankta oturdum. Elimde kamera vardı. Belki gazeteci gelir alır diye bekliyordum. Hem gelince adı neymiş öğrenirdim.
Ahmet: Komutanım.
Fethi: N'oldu Ahmet.
Ahmet: Kapıda bi kız var komutanım.
Israrla içeri girmek istiyor. Size haber vereyim dedim.
Fethi: Tamam geliyorum.
-Kapıdaki gazeteci kızdı.
Fethi: Tamam kardeşim. Sen işine geri dön.
Ahmet: Emredersiniz komutanım.
Fethi: Selam.
Eylem: Selam.
Fethi: Gelsene. Kapıda durma.
Eylem: Durma!
-Oturduğum bankın oraya doğru yürüyorduk.
Eylem: Ya ben çok kalamayacağım. Kamerayı alıp gitmem gerek kusura bakma.
Fethi: Olsun. Önemli değil. Bu arada kameran için özür dilerim. Umarım sana verdiğim işini görür.
Eylem: Görür görür. Merak etme. Neyse benim gitmem gerek. İyi geceler sana.
Fethi: İyi geceler, görüşürüz. Bişey sorucam. Ben hala senin adını bilmiyorum.
Eylem: Ben Eylem. Tanıştığıma memnun oldum.
Fethi: Bende Fethi. Bende memnun oldum.
-Varlıklı bi aileden geldiğim için kibar ve kültürlü yetişmiştim. Gazetecinin bi elini tutup öptüm.
Eylem: Ne kadar kibarsınız Fethi Bey.
Fethi: Evet. Biraz kibar yetiştirildim ondandır.
Eylem: Bişey söyliycem.
Fethi: Söyle.
Eylem: Arkanda bi kız var ve bi süredir bizi izliyor. Tanıyor musun acaba?
-Eylem'in öyle demesiyle yavaşça arkamı döndüm.
Fethi: C-Ceylan.
...