13.BÖLÜM

384 26 0
                                    

EYLEMDEN::
Hayır... Bunun gerçek olması imlansızdı.
Ceylan: Ay Eylem seni o kadar özlemişimki. Bu kadar ceval olup hastaneden kaçacağını hiç tahmin etmemiştim.
Eylem: Ne çeşit bir manyaksın sen.
Ceylan: Çok komiksin gerçekten.
Eylem: Sen nasıl gebermedin merak ediyorum.
Ceylan: Peki. Anlatayım o zaman. Örgütten bir adamım beni öldürmek üzere odama girmişti......

Ceylan: Hayır!! Dur!! Sakın yapma!
Askerlere bir şey anlatmam zaten.
X: Faysal bu riski alamaz. Senin işin bitti güzelim.
Ceylan: Hayır!!!!!

Eylem: Sonra n'oldu?
Ceylan: Tetiği çekti. Kurşun omzuma girmişti. Canım o kadar yanıyorduki...

X: Canın çok acıyor mu?
Ceylan: Herhalde çok acıyor aptal.
X: Güzel.. Şimdi beni iyi dinle. Sana bir iğne yapıcam. Nabız ve kalp atışını durduracak.
Ceylan: Ne diyosun lan sen?
X: Senin öldüğünü sanıp burdan çıkarıcaklar. Ailene teslim ettikleri zaman seni biz karşılayacağız.
Ceylan: Ölmem demi?
X: Sorun yok. Seni aldıktan sonra başka bir iğne yapıcam. Kısa zamanda ayılacaksın.
Ceylan: Ne duruyosun o zaman. Yap hadi gerizekalı.

Eylem: Güzel tezgahmış. Ama... Baba bunu anlatman çok aptalca değil mi?
Burdan kurtulduğumda askerlere anlatmayacağımı nerden biliyorsun?
Ceylan: Kurtulmaya çalışacak kadar zamanın olucağınıda nerden çıkardın.
İki işgencemi çekmeden hayatta bırakmam seni.
Eylem: Denede gör bakalım.
---------------------------------------------------------
-O SIRADA KARABAYIR HASTANESİNDE-
FETHİDEN::
Kafayı yemek üzereyim. Şurdan bi kalkabilsem... Eylem nasıl acaba. Şurdan kalkıp onu görmeye gitsem Bahar peşimden ayrılmaz şimdi. En iyisi ikimizde iyileşene kadar sabretmek.
---------------------------------------------------------
-O SIRADA HASTANENİN KONTROL ODASINDA-
Görevli: Koridorda giden kimse yok.
Karabatak: Yer yarıldı yerin dibine girdi.
Bahar: Ön kapıdan başka çıkış yok ki. Eylem başka nerden kaçabilir?
Karabatak: Tabi ya.. Kapıdan çıkmadı ama... Pencereden kaçmak yasak diye bişey yok.
Görevli: Mantıklı. Biz bunu nasıl düşünemedik. Hastane iki kat. Pencereden kaçmak mümkün.
Karabatak: Şimdi akıllarda tek soru kaldı. Bu kız bu kadar acil nereye kaçtı. Hemde bi gazeteci. Bi gazetecinin bu kadar acil olup pencereden kaçmasına neden olan olay ne? Ahh. Çöz çözebilirsen.
---------------------------------------------------------
EYLEMDEN:
Burdan çıkmanın bi yolunu bulmam lazım. Hemde hemen. Ben söylenirken Ceylan yakılan ateşin arasından demir çubuğu aldı. Ucu düzdü.
Ceylan: Eee oturmayamı geldik. Biraz eğlenelim.
Eylem: Elinden geleni ardına koyma.
Üzerimdeki gömleğin bir kısmını açıp çubuğu göğsüme bastırdı. Resmen vücuduma yapışmış sanki çubuğu çekse derimide söküp alacakmış gibiydi. Bağırmamaya çalıştım. Birkaç kez bunu yaptı.
Ceylan: Ama sen hiç eğlenmiyorsun Eylem.
Eylem: Senden daha iyisini beklemiştim.
Ceylan: Tamam o zaman. Benim daha çok oyuncağım var.
Ceylan işgencelerini üst üste yapıyordu. Bir su dolusu koca bidon getirttirdi. Kafamı sokuyor 10 saniye bekletiyor, nefes bile alamadan tekrar kafamı sokuyordu.
Ceylan: Bu nasıl?
Eylem: Eh işte. Fena değil.
Ceylan: Ama sen işi çok zorluyosun.
Eylem: Sınırları zorlamayı severim. En iyisini yap.
Ceylan: İyi madem.
...
---------------------------------------------------------
FETHİDEN::
Bekle bekle dur. Artık sinirlerim geri eye içimdeki sıkıntı büyümeye başlamıştı. Kısa süre sonra karabatak geldi yanıma.
Karabatak: Oooo. Tembellik nasıl gidiyor Avcı?
Fethi: Çok harika gidiyor kardeşim. Ölücem tembellikten.
Karabatak: Tamam be hemen kızma. İki dalga geçelim dedik.
Fethi: Yav bırak şimdi şakayı dalgayı. Ben daha ne kadar burda kalıcam. Çıkarın artık beni burdan.
Bir an içeri keşanlı manyağı girdi.
Keşanlı: Biri çıkarın mı dedi?
Karabatak: Lan sen Erdem Yarbayla gitmedin mi?
Keşanlı: Yok be aga. Yavuz komutan gitti. Ben seninle kaldım.
Karabatak: Oy anam oy. Şimdi bu deliyle Eylem'i aramaya çıkılır mı?
Keşanlı: Öhöm öhöm!!
Fethi: Ne Eylem'i?
Keşanlı: Hiç yav. Başka Eylem bu.
Keşanlı karabatağın kulağına bişeyler fısıldadı
Keşanlı: Ne gevşek ağızlısın amına koyayım. İçine ettin olayın.
Fethi: Lan fısıldamayında anlatın adam gibi. Bişey mi oldu Eylem'e?
Keşanlı: Başka çare yok. Bilmek hakkı.
Karabatak: Tamam. Anlatıcam ama hemen heyheylenmek yok dayıoğlu.
Bana ne yaşandıysa anlattılar. İçimdeki sıkışıklığın nedenini bulmuştum. Bulmuştum ama şimdi Eylem nerde n'apıyordu? Düşünmeden duramıyordum.
---------------------------------------------------------
- 2 SAAT SONRA EYLEM'İN ESİR DÜŞTÜĞÜ YERDE-
Halsiz ve bitkin havada asılı duruyordum. Ceylan bana yapmadığını bırakmadı. Göğsüme ucu kor demir soktu. Bidonlarda boğdu. Ellerim asılı halde muşta ile vurdu. Silahın alt kısmıyla suratıma....  En sonunda hırsını alamadı. İki avcumu açtı. Birine bıçak sapladı. Diğerine kurşun sıktı. Halsizdim. Doğru dürüst konuşamıyordum bile.
Eylem: Beni öldürsen daha zahmetsiz olurdu. Ama hakkını vermem gerek. İşgencelerin beni kendime getirdi.
Ceylan: Kes sesini!!!!!
Eylem: Fethi seni neden terk etti acaba? (alaycı bir tavırla)
Ceylan: Seni hiç ilgilendirmez.
Eylem: Bende öyle düşünmüştüm.
Ceylan: Sana kes sesini dedim.
Eylem: Onu aldatırkende çok eğlendin mi Ceylan?
Ceylan: O anlık bir hataydı.
Eylem: Hahahah. Hatanı siksinler senin.
Ceylan: Hoşuna mı gitti?
Eylem: Hemde nasıl.
Yorgunluktan havada asılı sızmışım. Uyandığımda Ceylan gidiyordu.
Ceylan: Uyandığın iyi oldu. Bende gidiyordum. Oraya bir telefon bıraktım. Sesle komut verebilirsin. İstediğin kişiyi ara seni alsınlar.
Eylem: N-ne??
Ceylan: Duydun işte. Askerleri ara!!  Gelip seni alsınlar.
Eylem: Bu kadar mı yani?  Yapabileceğin tek şey beni buraya kapatıp işkence etmek sonrada hiç bir şey olmamış gibi gitmek mi?
Ceylan: Merak etme. Yapabileceğimin en iyisini çok ama çok yakında öğreniceksin. Muhabbetimiz bittiğine göre sana kolay gelsin.
Ceylan çıkıp gitti. Kapıyı üstüme kapattı. Kaldığım çok korunaklıydı. Tahta değildi. Tamamı çok güçlü beton ve kapı çelikti.
Eylem: Madem öyle arayalım o zaman.
Birçok numarayı denedim ama olmuyordu. O an aklıma sadece bir isim geldi. Fethi. Bu ruh hastası başka kimin numarasını eklerdiki.
Eylem: Fethi'yi ara!!!
Telefon komuta yanıt vermişti.
Sonunda... Kurtuluş....
---------------------------------------------------------
FETHİDEN::
Telefonum çalıyordu.
Fethi: Alo!!!
Eylem: Fethi!!!
Fethi: Eylem sen misin? Nerdesin sen Eylem?
Eylem: Hemen sana yardım edebilecek birilerini bul. Telefon sinyalinden beni bulabilirsiniz?
Fethi: Sen iyi misin?
Eylem: Fethi hadi fazla zaman yok. Halsizim ve vücudumu hissetmiyorum. Çabuk bulun beni.
Fethi: Dayan!! Hemen gelip alıcaz seni.
Telefonu kapattım. Yavaşça ayağa kalktım. Yaram çok acıyordu. Elimi yaraya bastırarak odadan çıkmaya ve karabatağı bulmaya koyuldum. Eylem her nerdeyse ona bişey olmadan alıp gelmeliyim.
...

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin