33.BÖLÜM

252 22 0
                                    

FETHİDEN::
-Hapislerde çürümek değilde mesleğimi kaybetmek koymuştu bana! Elime kelepçelediler. Kelepçeler takılırken Eylem'e baktım. Yüzünde ufak bi tebessüm belirdi. Benimde aynı şekilde. O an yüzüne öyle uzun baktım ki... Bi daha hiç göremiycek gibi. Askere giden bi adamın "beni bekleme" dercesine nişanlısına baktığı gibi...
Yavuz: Eylem!! Burası ağlamak için uygun zaman değil.
Eylem: Yavuz?! Şuraya baksana!?
-Eylem hem beni gösteriyor hemde ağlıyordu... Yavuz komutanım teselli etmeye çalışıyordu. Ya ben... Ben, ben bitmiştim. Kadına dün evlenme teklifi ettim. Bugün hapse giriyordum. Faysal bu sefer çok ileri gitmişti ama... Başarmıştı. 17 yıl... Zaten ölü bi adam için korkmamıştım bu kadar yıl mahkum olucağıma ama... Ya geride kalanlar...
--------------------------
X: 17 yıl yemiş...
Faysal: Güzel!! Peki ya Faruk???
X: Hala takipteyiz.
Faysal: Devam edin... Fethiyi hallettim sayılır... Sıra Eylemde.
-------------------------
EYLEMDEN::
-Gözlerimi sildim. Adliye dışındaki duvara çökmüş öylece duruyordum. Oyuncağını kaybetmiş bi çocuk gibi.
Yavuz geldi yanıma. O da aynı benim gibi oturdu.
Yavuz: Sakın ola ki ağlama.
Eylem: Ben en son Fethi'yi o kara toprağa verdiğimde böyle olmuştum.
Yavuz: Ben onun aklanıcağına eminim. Ama şimdi güçlü olmalıyız.
Eylem: Öldürücem onu!
Yavuz: Kimi???
Eylem: Baba mı?
Yavuz: Hayır... Böyle bişey yapmıycaksın.
Eylem: Umrumda değil sarı komutan?!
Yavuz: (İÇ SES) Bahar iki...
Eylem: Artık bu kadarı fazla...
Yavuz: Şöyle yapalım. Senle tabura gidelim. Elini yüzünü yıka. Üstünü değiştir.
Eylem: Neden!?
Yavuz: Sen dediğimi yap?!
-Gözümden akan tek damla yaşı sildim.
Eylem: Tamam. Hadi gidelim.
Yavuz: Hadi!
--------------
YAVUZDAN::
-Eylem'in gitmesiyle Erdem Yarbayın yanına gittim.
Erdem: Bu hiç iyi olmadı.
Yavuz: Artık bu Faysal'ı bulmak farz oldu.
Erdem: Bu akşam herkesi harekat merkezinde toplayalım. Artık bu iş çığrından çıktı.
Yavuz: Olur... Komutanım sizden bi isteğim olucak.
Erdem: Söyle Yavuz?!
Yavuz: Eylem baya yıprandı. Bi delilik yapmasından korkuyorum. İzniniz olursa kafasını dağıtmak için...
Erdem: Tamam Yavuz. Sen Eylem'e dikkat et. Daha öncede Ceylan'ın peşine düşmüştü. Faysal'a saldırırsa şaşırılıcak bi durum olmaz.
Yavuz: Emredersiniz?!
----------------------
FETHİDEN::
-Beni bi cezaevine getirdiler. Kapılar tek tek açılıyor. Beni bi koğuşa getirdiler. Yatağımı gösterdiler. Oturdum yatağa. Etrafıma baktım. Hepsi bana bakıyordu. Yanıma böyle mülayim tipli bi adam oturdu.
Namık: Selamun aleyküm abi. Allah kurtarsın.
Fethi: Ve aleyküm selam.
-Herkes tek tek Allah kurtarsın diyordu. Bende saol deyip geçtim. Ama o adam hala yanımdaydı.
Namık: Adın ne abi.
Fethi: Fethi ben.
Namık: Namık bende.
Fethi: Sende burdaki en masum adamsın demi? Kesin burda bide koğuş ağası falan vardır.
Namık: Var. Ama çok iyi insandır. Öyle seni sık boğaz eden bi tip değil yani....
Fethi: Ben bi elimi yüzümü yıkayım...
Namık: Şurda abi!!! Bi isteğin olursa bana söyle yeter.
Fethi: Eyvallah.
--------------------------
EYLEMDEN:
-Akşam olmuştu. Odamda giyeceklerimi seçiyordum. Siyah pantolon. Beyaz t-shirt ve üstüne deri ceketimi giydim. Silahımı belime taktım. Saçlarımı toplarken telefon çaldı. Gizli numaraydı.
Eylem: Alo!
F: Benim küçük prensesim nasılmış...
Eylem: Sana sadece tek bi soru sorucam... Nerdesin?
F: Söyliycek kadar aptal mıyım?
Eylem: Evet. Aptalsın...
F: Dikkat et diye aradım Eylem... Dikkat et...
-Madem o yerini söylemedi. Bende sevgilisine söyletirim. Seliha Hanım'ın yanına gittim.
Seliha: Yine mi sen?!
Eylem: Sana tek bi soru sorucam Seliha Hanım. Faysal şu an nerde??
Seliha: Ne biliyim nerde?
-Hızlıca yakasına yapıştım?!
Eylem: Yine yüzünde morluk mu olsun istersin.... Söyle!!!
Seliha: Tamam... Söylicem tamam...
-Ona bi kağıt verdim... Adrese baktım. Herif Karabayırdaydı.
Eylem: Aferin Seliha Sultan.
-----------------------
FETHİDEN:
-Yatağıma uzanmış yukarı bakıyordum. Namık geldi yanıma.
Namık: Fethi abi... Gel yemek ye?!
Fethi: Yok istemem.
Namık: Gözünü seveyim gel... Kırma beni bişey ye.
Fethi: Tamam lan Tamam.
-Ayağa kalktım. Karşıda bana dik dik bakan biri vardı. Aldırış etmeyip masaya oturdum. Adam ayağa kalkıp yatağımın üzerinde duran fotoğrafi aldı...
D: Vay vay.... Ben hayatımda böyle güzel kadın görmemişhem... Maşşallah... Allah sahibine bağışlasın.
-Sinirlenip hızlıca ayağa kalktım...
Fethi: Bişey mi dedin birader?!
D: Kullanmadığın zamanlar bizede verde bizde kullanalım diyorum...
-Adam cümlesini bitirir bitirmez üzerine yürüdüm. Adamın ellerini arkada birleştirip dolaba yapıştırdım. Kaçıcak hali kalmadı.
Fethi: Tekrar söylese ha... Tekrar söylesene yav*ak herif....
Namık: Abi bırak.... Bırak yoksa başın belaya girer.
-Bunu söylemesiyle bıraktım. Yere düşen fotoğrafıda aldım.
Fethi: Bana bulaşanı... Helede bu kıza böyle yav*aklık yapanı yaşatmam... Anladınız mı beni?!
Namık: Sakin ol. Gel abi gel...
-----------------------
EYLEMDEN::
-Adresi aldığım yere gittim. Kapısında pusuya geçtim. Önde iki adam vardı... Yanımda yeterli cephane var mıydı emin değilim. Umarım yeterli olurdu... Susturucu takılı silahımla öndeki adamları vurdum. Ve içeri girdim. Uzun bi koridor vardı... Temkinli şekilde yürüdüm... Bir an silah sesleriyle siper aldım... Adamları tek tek indirmeye başladım. Ama... Sanki adamlarda ölmek için gelmiş gibiydi... Mücadele eden yoktu...
Koridorda yürümeye devam ettim. Bi ses duydum...
F: Gel kızım gel!
-Sağ tarafa dönmemle başka bi oda ve koltukta oturan babamı gördüm...
Eylem: Sonunda karşılaştık ha.
Faysal: Kesinlikle... Ne kadar büyümüşsün. Tıpkı annen kadar güzelsin...
Eylem: Fethi'ye kurduğun tuzaktan çok etkilendim gerçekten.
Faysal: Onu içeri attırana kadar çok uğraştım ama buna değdi... Şimdi sana tek bir önerim var... Bana katıl Eylem... Seninle yeni düzenimizi yönetebiliriz...
Eylem: Aslında buraya onun için yanlız geldim... Fethi hapise girdikten sonra hiçbir şeye inancım kalmadı. Saçma bişey için mücadele ettiğimi düşünmeye başladım.
Faysal: Harika.... Baba kız yeni bir düzen getiricez...
Eylem: Evet... Söylesene baba. Fethi'yi nasıl hapse tıktırdın. Çok etkilendim...
Faysal: Evine o paraları yerleştirttim... F harfide bana aitti. Polisleri aradım ve ihbar ettim....
Eylem: Harika... Bayıldım... Babam olduğun için şanslıyım...
Faysal: Mutlu olmalısın zaten...
Eylem: Zaten mutluyum. Ama şimdi beni daha çok mutlu edicek bişey olmak üzere....
Faysal: ....
Eylem: Şimdi!!!!
-Arkadan Keşanlı ve Ateş belirdi...
Faysal: Sen.... Sen bana tuzak kurdun.
Eylem: Buraya yalnız gelicek kadar... Hemde seninle birlik olucak kadar aptal mıyım sence?!
-Telefon gelir gelmez Ateşe haber vermiştim. Onlarla gelmiştim aslında ama tek olduğumu düşünsün diye yalnız girdim...
Eylem: Ha bi de şu var?!
-Cebimden ses kayıt cihazını çıkardım.
Eylem: Artık Fethi'yi ordan çıkarıcağım için daha da mutluyum...
-Keşanlı Faysal'ı kelepçeledi. Ve dışarıya... Araca götürdü. Babamın her şeyi böyle düşünmeden anlatıcağını sanmamıştım. Ama sadece adı varmış anladım... Ama şimdi düşündüğüm başka şeyler vardı... Fethi'yi özgürlüğüne kavuşturabilmek artık parmaklarımın ucundaydı.
...

AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin