AVCI

31.BÖLÜM

Nasıl yani.... O kadar zaman eli kanlı bi herifi aradık... Ve bu adam onun babası çıktı. Eylem'in babası... Şaka gibi.
Fethi: Emin misin?!
-Eylem kilitlenmiş gibiydi. Beni duymuyordu sanki. Onu sarsıp tekrar sordum.
Fethi: Eylem?! Emin misin?!
Eylem: E-evet... İnanamıyorum.
Fethi: Tamam. Gel biz senle çıkalım. Zaten alıcağımızı aldık.
-Eylem'i alıp dışarı çıktım. Yavaş yavaş titremesi geçiyor gibiydi.
Eylem: Bunun olacağını tahmin etmemiştim.
Fethi: Şaka gibi arkadaş... Birimizin annesi...
Eylem: Birimizin babası... Hemde sevgili....
Fethi: Az daha bekleseydik kardeş fln olurduk.
-O an Eylem'e bi gülme geldi...
Eylem: Artık umrumda değil. Yani kim olursa olsun o adamı yakalayıp seni rahat bırakmasını sağlamalıyız.
Fethi: Daha iyi misin?
Eylem: Evet. İyiyim.
Fethi: Tamam o zaman. Yarın hazır ol. Sana bi sürprizim var.
Eylem: Sürpriz mi...? Yarın...
Fethi: Evet. Yani bugün daha güzel geçseydi iyi olurdu ama... İşte...
Eylem: Tamam tamam. Yarın hazır olurum.
Fethi: Ya da sen her an hazırlıklı ol. Asker adamın işi belli olmaz.
Eylem: Tamam peki... Neyse ben içeri giriyorum.
Fethi: Bende bizimkilerin yanına gidicem.
Eylem: İyi madem görüşürüz...
-Eylem'in yanından ayrılıp bizimkilerin yanına doğru yola koyuldum.
--------------------------
Yavuz: Hoşgeldin Avcı.
Fethi: Hoşbulduk komutanım. Şey... Diğerleri yok mu?
Yavuz: Yok. Onlar operasyonda. Küçük bi iş.
Fethi: Anladım... Sizin neyiniz var komutanım? Derdiniz var gibi?!
Yavuz: Öyle bi efkar bastı. Çıkıp bi seni göreyim dedim.
Fethi: İçinize keşanlı kaçmış komutanım!?
Yavuz: Hahah. Sorma... Şey duydum... Sen Eylem'e evlenme teklifi edicekmişsin.
Fethi: Evet. Yarın.
Yavuz: Tecrübe konuşuyor. Emin misin?! Bahardan biliyorum yani... Çok dert tasa var.
Fethi: Aman be komutanım. Evet dedikten sonra... Gerekirse başımız belaya girsin dert değil.
Yavuz: Hazır aklıma gelmişken... Senin şu gizlilik işide yalan olmuş diye duydum. Tabura gelirsin artık.
Fethi: Karabayır magazin sizden soruluyor herhalde komutanım!?
Yavuz: (Gülümser)
Fethi: Öyle oldu. Gizli olsakta artık Faysal yaşadığımı biliyor. Gerek kalmadı bu işlere. Vazifeyede dönücez.
Yavuz: İnşallah aslanım... İnşallah.
Fethi: Bi ev tuttum şimdilik. Bi hafta falan oldu.
Yavuz: İyi iyi. Depo köşeleri benim kardeşime yakışmıyordu zaten.
Fethi: Taburada dönücez inşallah.
Yavuz: İnşallah. Neyse ben kaçtım. Öğlen olucak. Bahar'a uğrayıp tabura geçerim.
Fethi: Görüşürüz komutanım.
Yavuz: Görüşürüz.
-------------------------
EYLEMDEN::
Sabah Fethi ile konuşmamın ardından daha iyiydim. Öğleden sonra izin almış bi çay bahçesinde çay içiyordum. O an telefonum çaldı. Arayan Fethi'ydi.
Eylem: Alo.... İyiyim sen.... Yok orda değilim..... Çay bahçesindeyim.... Zaten bi tane gittiğim var Fethi.... Tamam görüşürüz....
-5-10 dakika falan geçmişti. Bana doğru gelen Fethi'yi fark ettim. Etraftada kimse yoktu... Garip. Bana el salladı. O sırada arkadan motorlu biri geçiyordu. Silahını çıkarıp Fethi'ye doğrulttu. Ama Fethi farkında değildi. O an bağırdım.
Eylem: Arkanda!!! Dikkat et!!!
-Fethi arkasını dönmeden sırtından bi kurşun yemişti bile. Belimden silahımı alıp koştum ama yetişemedim. Hemen Fethi'nin yanına koşup yere çöktüm. Kafasını dizime koydum ve....
Eylem: Fethi... Dayan... Yardım çağırıcam. Kimse yok mu?!?
Fethi: Dur!! Eylem... Daha önce bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştim.
Eylem: N'olur böyle konuşma... N'olur!!!
-Fethi'nin gözleri kapanıyordu yavaş yavaş...
Eylem: Seni biran önce hastaneye yetiştirmem lazım.
Fethi: Şimdilik şu yüzüğü taksan bana yeter!
Eylem: Ha?!?!
-Şaşkın Fethi'ye bakıyordum. Hızlıca toparlayıp yanım oturdu. Yüzüne sağlam bi tokat patlattım.
Fethi: Ah!!!
Eylem: Böyle şaka mı olur eşşek herif?!
Fethi: Şaka değil Eylem şaka değil. Ufacık, minnacık, ponçik bi sürpriz. Hem ben sana dedim hazırlıklı ol belli olmaz benim işim diye!?
Eylem: Bende zannettim ki Faysal vurdurttu seni?!
Fethi: Yok ne Faysal'ı?! Taburdan Cemal'di o. Neyse.... Sen takıcan mı takmıycan mı onu söyle?!
Eylem: Bilmem. Yani... Bilemedim şimdi.
Fethi: İyi madem. Bende başkasını bulurum.
-Fethi kalkıp ilerde oturan bi kadının yanına gitti.
Fethi: Pardon. Hanfendi... Şu yüzüğü takıcak bi parmak arıyorumda... Rica etsem bunu takmak ister misiniz?!
K: Ne münasebet beyfendi. Kocam var benim. Evliyim ayol ben.
-Kadın kalkıp gitti. Fethi'de arkasından serzenişte bulunuyordu.
Fethi: Sevgilim var ayol benimde... Allah Allah. Beleş tek taş dedim. Kadın yüzüne bile bakmadı. Kadın işte....
Eylem: Gel gel. Şimdi seni benden başkası çekemez... Hadi tak...
Fethi: G-gerçekten mi?!
Eylem: Evet gerçekten hadi... Tak yoksa giderim.
-Hızlıca yüzüğü parmağıma taktı. Ve sarıldı. O sırada telefon çaldı. Arayan Erdem Yarbaydı.
Fethi: Ben burda sevinç çığlıkları atmak istiyorum ama.... Vazife sağolsun peşimizi bırakmıyor.
Eylem: Şhhh bi sus..... Buyrun... Ne!!! Tamam hemen alıp geliyorum.... Tamam.
Fethi: N'olmuş?!
Eylem: Senin kaldığın eve gitmemiz lazım... Hemen...
Fethi: Neden?
Eylem: Tam bende bilmiyorum ama acil gitmemiz lazımmış.
Fethi: Tamam. Gidelim hadi.
-------------------------
Yavuz: Komutanım alelacele çağırdınız! Bişey mi oldu?
Erdem: Şu belgeye bi bak!
Yavuz: Arama emri..... Fethi için mi?! Neden?!
Erdem: Bilmiyorum. Ama...
Yavuz: Uzun süre vazifede değildi. Faysalla bağlantısı var mı diye... Demi?!?!
Erdem: Olabilir. Ama ne arıyorlar bende bilmiyorum.
Yavuz: İzninizle Keşanlı ve Hafızı alıp gidiyim.
Erdem: Beni de haberdar et.
Yavuz: Emredersiniz!
-------------------------
FETHİDEN::
-Koşarak eve gittik. Merdivenleri çıkmamızla açık kapıyı fark ettik.
Fethi: N'oluyo ya!!
Eylem: Fethi sakin?!
-İçeri hızlıca girdim. Heryer birbirine girmişti. Dağıtmışlardı. Arama yapan bi adamın yanına gittim.
Fethi: N'oluyo burda?!
X: Buyrun bu arama izni...
Fethi: Ne aradığını söylesene kardeşim!!
X: ...
-Sinirden adamın yakasına yapışmıştım.
Fethi: Sen beni bi g*tüne çalıp dinlesene birader!!
Eylem: Fethi lütfen sakin ol.
-O an Yavuz komutanım, Keşanlı ve Hafız geldi.
Yavuz: N'oluyo burda?!
Fethi: Arama emri... Gerisini bilmiyorum. Ne arıyorlar bilmiyorum. Niye arıyorlar bilmiyorum. Deliricem...
Hafız: Bi bekleyelim...
X: Burda!!! Buldum!!
-Şaşkın hemen arkamı dönüp baktım. Adam küçük kutunun içinden zarf çıkardı. Üzerinde F harfi vardı.
Fethi: Ne var içinde onun... Ha ne var.
-Adamın üzerine doğru yürüdüm... Eylem beni tutmaya çalıştı.
Eylem: Dur bi saniye Fethi. Sakın ol.
X: İçinde aldığımız istihbaratta bahşi geçen para miktarı var....
Fethi: Ne!!?! Ne için o para?!
X: Sen daha iyi bilirsin.
-Arkamı döndüm. Yavuz komutanıma ben yapmadım şeklinde işaret yaptım. O da bana sakin olmamı işaret etti.
X: Fethi Kulaksız. Seni uyuşturucu ticareti ve Faysal'la işbirliği yapmaktan tutukluyorum... Gidelim.
-Belinden kelepçe çıkardı...
Fethi: Fethi oğlum... Bu işin içinden nasıl çıkıcaksın bakalım.
...