Bu sefer aradan o kadar da uzun zaman geçmedi. Ufaktan bir hatırlatma yapayım. Final 30.bölüm veya 25.bölüm olabilir. Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar!
Bu arada bu bölüm AycanFentyPerry'e, beni öldürmen için can atıyorum bebeğim.
YORUMLARI BEKLİYORUM!!!
Harry'nin ağzından
Kalp atışlarımı kulaklarımın zarını patlatacak derecede iyi duyuyordum. Nasıl böyle aptal bir varlığa dönüşebilmiştim? Cassie'nin adını nasıl ağzımdan çıkarabilmiştim cidden aklım almıyordu.
"Ben," Konuşmamın bir türlü devamı gelmiyordu. Boğazım susuzluktan kurumuştu resmen. "Su alabilir miyim?"
Meraklı bakışları hala üzerinde olmasına rağmen ayaklandı ve mutfağa gitti. Derin bir nefes alırken ona her şeyi dökmemek için kendimi zor tutuyordum. Anlatabilir miydim? O cesaret ben de var mıydı? Hayır, kesinlikle yoktu.
"Al," dedi ve bardağı elime tutuşturdu. "Biliyor musun? Anlatmanı istemiyorum. Sadece yukarı çıkıp dinleneceğim. Sen de yavaş yavaş kendine gelsen iyi edersin. Bize zarar veriyorsun."
Ellerini savurarak merdivenlere doğru yönelmişti. Haklıydı. Onunla arama biraz mesafe koymalıydım. Sinirliydi ve sinirliyken yanında kimseyi istemezdi.
Titreşen telefonumu arka cebimden çıkarıp, mesajlara girdiğimde Cassie'den birkaç tane cevapsız çağrı görmüştüm. Dedikleri yüzünden pişman olduğunun farkındaydım ama ona cevap vermeyecektim. Düşünmeye ihtiyacım vardı. Ailem batıyordu. Bunun tek suçlusu bendim. Her şeyi yavaş yavaş batırıyordum.
Oturma odasında koltuğun kenarına sakladığım sigara paketini ve mutfakta en arkaya zorla sıkıştırdığım içki şişelerini alarak hızla çöpe ilerledim. Hınç içerisinde onları pisliğin içine attığımda rahatladığımı hissediyordum.
Sırada duş almak vardı. Sıcak ve temiz bir duş aldıktan sonra Krissy'den özür dilemek istiyordum. Evliliğimizin iyiye gitmesine ihtiyacım vardı. Bu durumda ise kilit nokta kimdi tahmin edin? Doğru cevap; Harry.
Kıyafetlerimi çıkarıp, onları da banyodaki çöpe attığımda Cassie'nin dokunduğu her şeyden uzaklaşmak istiyordum. Beynimin arınmaya ihtiyacı vardı.
Kendimi sıcak suyun altına bırakırken rahatlıkla inledim. Her yerimi keselerken dudaklarımı onun dudaklarının izinden kurtarmaya çalışıyordum. Bunu biraz abartmış olmalıydım. Çünkü yavaş yavaş canım acımaya başlamıştı ve ağzımın çevresinin kızardığından emindim.
Saçıma döktüğüm şampuan ile birlikte kafamı ovaladığımda tıraş olma vaktimin geldiğini anlamıştım. Saçlarım gittikçe uzamıştı. Kesmem en iyisi olacaktı.
Duştan çıkar çıkmaz havluyla kurulanırken saçlarımı da kurutup, tıraş bıçağı ve makas çıkardım. Sakallarımı jiletle dikkatlice alırken aslında çok çıkmadıklarını daha yeni anlamıştım. Sadece saçlarım uzundu ama bu işe adım atmışken diğerini de yapmam iyi olurdu.
Sakallarımla uğraşmayı bitirdikten hemen sonra makası aldığım gibi saçlarıma yöneltmiştim. Dikkatlice kesip, hacim vermeye çalışırken bu konuda yetenekli olduğumu hissediyordum. İşin ustası olmasamda saçımı komik bir görüntü yerine sıradan bir hale döndürmüştüm. Ayyaşın tekine benzemiyordum en azından. İşte, görünümüm düzelmişti. Sırada içimdekileri atmak vardı. İlk olarak Cassie ile görüşmemeyi kendime ilk kural olarak koymuştum. İkincisi ise Krissy ile Chris hakkında saçma sapan şeyler düşünmek istemiyordum. Karımın beni aldatmayacağını biliyordum. Ya da yanılıyor muydum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dispersed Pieces ☾ Harry Styles
FanfictionHarry Styles, iddialı ve içinde olduğu her davayı kazanan başarılı bir avukattı. Krissy ise kararlı ve tıpkı Harry gibi işinde başarılı bir hakimdi. Gerçek şuydu ki, ikisi de evli bir çiftti. Tüm Hakları Saklıdır! - All Rights Reserved! denizstylesx...