Evet, hepinize merhaba! Son 3 bölüm... Hazır mısınız? Her şey 24.bölümde başlayacak. Aynı zamanda bol bol yorum görmek istiyorum hepinizden. Öpüldünüz.
Beraber bahçeyi toplarken, kafamı toparlamam gerektiğinin farkındaydım. Krissy haklıydı. Gerçekten artık ikimizin sorumluluğu altında büyümesi gereken bir çocuğumuz olacaktı ve ben böyle davranarak babalık görevimi yerine getiremezdim. Ailemi memnun etmek zorundaydım. İğrenç bir insan olduğumu bilsem bile kendimden tiksinmediğimi de çok iyi biliyordum.
Asla iflah olmuyordum. Hatalarımdan ders çıkarmam gerektiğini anlayacak kadar olgundum ama bunu umursamıyordum. Her şey bu noktada önemliydi işte.
Cassie'ye ne kadar evet dersem dipsiz bir kuyuya doğru çekiliyordum. Ona karşı koyamamıştım ama şimdi ayaklanmam lazımdı. Tam her şey yerli yerindeyken onun aileme zarar vermesine göz yumamazdım.
"Biraz önce olanlar için üzgünüm." dedim balonları indirip, çöpe atarken.
"Kim olduğun için özür dileme."
"Ben bu değilim." Kaşlarımı çatmıştım.
"Harry," Bana doğru döndü ve birkaç adım yaklaştı. "Ne kadar inkar etsen bile sen busun. Artık böyle birisine dönüştün."
"Ne?"
"Evet, aylardır böylesin tetiktesin sanki. Bir şeyler saklıyorsun ama üstüne düşmüyorum çünkü artık kendimi buna kafa yorarak yıpratamayacağımın farkındayım. Senden tek isteğim düzelmen. Lütfen kendine gel." Eliyle yanağımı okşadı ve bu dokunuş beni dehşet içinde bıraktı.
"Haklısın." Ondan uzaklaşarak, işime dönmüştüm.
Gerginlikle etrafı iyice toparladığımda sırtımın ağrısı yüzünden içeri gidip, koltuğa yayıldım. Dün gece doğru düzgün uyuyamamıştım. Üstelik bu kısa saçlara da alıştığım söylenemezdi. Kendimi gerçekten değişik hissediyordum. Deli değiştiren bir yılan olabilir mesela?
"Bugün ailelerimizi toplayalım." Krissy bahçe kapısından içeri girdi ve elindeki poşetleri kapının önüne koydu.
"Nerede olacak?"
"Bilmem, hamilelik haberi vermek için neresi uygun olur?"
"Burası iyi," dedim gözlerimi kapatıp.
Ayak sesleri yanımda bittiğinde bedenimin sarsıldığını hissettim. Göz kapaklarım yavaş yavaş aralandığında Krissy elini uzatmıştı.
"O zaman hazırlıklara koyulmalıyız."
"Ne hazırlığı?"
"Yemek yapacağız!" Zıpladı ve çekiştirdi.
Gözlerimi istemsizce devirirken ofladım. Bu da sinirli bakışlarını yollamasına neden olmuştu.
"Malzeme var mı?" Saçlarımı karıştırdım.
"Alışverişe çıksak iyi olur."
Onu başımla onaylar onaylamaz anahtarı aldım ve çıkışa doğru yöneldim. Peşimden geldiğini adım sesleri sayesinde duyabiliyordum. Ancak bir süre sonra yukarı çıktığını anladım ve ayağıma ayakkabılarımı geçirerek beklemeye koyuldum.
Titrek ellerimle birlikte telefonuma uzandığımda gerginliği kanımın her bir yerinde hissediyordum.
Uçak modunu açacak kadar cesaretim var mıydı? İşte bunu gerçekten bilmiyordum ama yaklaşık bir gündür insanlar bana ulaşamıyordu ve işimi aksatamazdım. Önemli olaylar olabilirdi.
Derin bir nefesle birlikte uçak modunu açtım ve öylece ekrana baktım. Kemikli parmaklarım gerginlik içerisinde titrerken gözlerim merdivene gidip geliyordu. Krissy gelmeden gelen mesajları okusam iyi olacaktı yoksa yakalanma riskine giremezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dispersed Pieces ☾ Harry Styles
FanfictionHarry Styles, iddialı ve içinde olduğu her davayı kazanan başarılı bir avukattı. Krissy ise kararlı ve tıpkı Harry gibi işinde başarılı bir hakimdi. Gerçek şuydu ki, ikisi de evli bir çiftti. Tüm Hakları Saklıdır! - All Rights Reserved! denizstylesx...