Episode 21.

2.4K 189 89
                                    

Finale son dört bölüm kaldı! Neler düşünüyorsunuz? Final için olan tahminlerinizi bana özelden yazabilirsiniz. Görüşlerinizi merak ediyorum. Okuyan herkes oy verirse çok güzel olur. Hepinize iyi okumalar!

BU ARADA FİNALE KADAR SAKIN OKUMAYI BIRAKMAYIN <3

KRISSY STYLES

Göz bebekleri sonuna kadar açıldığında nefes nefese kaldığını görmüştüm. Ona asla böyle bir hediye vereceğimi düşünmemişti. Eh, doğrusu ben de bugün hamile olacağımı tahmin etmemiştim. Birkaç gündür ara ara kusuyordum. Daha sonra kusmalar bugün sıklıkla olmaya başladığında izin isteyip, eczaneye gitmiştim. Açıkçası hamile olacağımı tahmin etmemek aptallık olurdu. Bunu bekliyordum ama zamanın nasıl böyle çabuk geçtiğini hiç anlamamıştım. Gerçekten karnımda bir canlı taşıyordum. Sevdiğim adam ve kendimden...

"Ben," dedi ve ardından dizlerinin üzerine çöktü. Kollarını sıkıca belime sarıp, bedenimi kendisine doğru çektiğinde kafasını karnıma gömmüştü. "Cidden bir çocuğumuz mu olacak?"

Hıçkırdı. Tanrım, gerçekten ağlıyordu! Göz yaşları elbisemin üstünü ıslatmaya başladığında saçını okşamıştım. Baba olacağını öğrendiğinde mutlu olacağını biliyordum.

"Evet, artık tamamen bir aile olacağız." diye cevaplamıştım o karnıma öpücükler kondurmaya başlarken.

"Cinsiyeti ne?"

"Onu öğrenmek için iki haftamız var." dedim çenesinden tutup, ayağa kaldırırken.

"Tanrım, o iki haftayı nasıl atlatacağım?" Tekrardan hıçkırdı ve ne olduğunu anlayamadan kendimi havada bulmuştum. Etrafında dönmeye başlarken ikimizde gülüyorduk.

"Yavaş ol." O durmadan hemen önce konuşmuştum.

Hareketlerini kestikten sonra ise eğildi ve dudaklarıma yapıştı. Ardından yüzümün her yerini öpmeye devam etti. Bunu yaparken göz yaşlarını tenimde hissediyordum.

"Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum..."

Dediklerine gülmeden edemiyordum. Onu mutlu ettiğim için kendimi o kadar değişik hissediyordum ki, bu değişiklik kesinlikle güzel bir manadaydı. Gerçekten bizden bir parçayı şu an karnımda barındırıyordum. Dokuz ay boyunca ben neredeysem orada olacaktı. Her şeyi beraber yapacağım bir ortak. Harry'den daha yakın birisi...

Sanırım buna alışabilirdim. Kesinlikle alışabilirdim.

"Hadi gel," dedi elimden tutup ikimizi de eve sürüklerken.

"Ne oldu?"

"İsim düşünmeye başlayalım!"

"Ne?" diye kahkaha attım. "Bunun için daha çok erken. Hem cinsiyetini bile bilmiyoruz."

Oturma odasındaki koltuklardan birine oturup beni de yanına oturttuğunda dudaklarımı ısırarak ona bakıyordum.

"Bunu ne kadar beklediğimi tahmin edemezsin, Krissy! Ona bir isim düşünelim lütfen." dedi dudaklarını büzerek. Adeta küçük bir çocuk gibiydi. Asla karşı koyamayacağım küçük bir çocuk...

"Düşünelim o halde." diye yanıtlarken çıldırmışçasına yerinde zıplamıştı.

"Eğer erkek olursa..." Elini çenesine koydu ve gözlerini kısarak düşünmeye başladı. "Loras olsun."

"Loras eski zamanı andırıyor bence günümüzdeki isimlerden koyalım, mesela..." Aynı şekilde onun gibi ben de düşünmeye başlamıştım. "Jeremy?"

Dispersed Pieces ☾ Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin