6.Bölüm

10.5K 937 220
                                    

~FEYZA~

İlkokulda öğretmenler sorar ya hani; "büyüyünce ne olmak istiyorsunuz ?" Diye

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlkokulda öğretmenler sorar ya hani; "büyüyünce ne olmak istiyorsunuz ?" Diye. Bu soruya sanki başka meslek grubu yokmuş gibi sınıfın çoğunluğu Doktor derdi.

O yüzden bu soruyu top on yapsalar, kesinlikle birinci sırada Doktorluk mesleği gelirdi. Tabi siz şimdi böyle dediğime bakmayın, çünkü doktorluk benim de ilk söylediğim meslek  olmuştu. Hatta söylemekle kalmayıp hayallerimi gerçekleştirerek ilk önce tıp fakültesini kazanmış ve altı sene sonra İstanbul’un en iyi araştırma hastanesinde göreve başlamıştım. Yakında ise gerçek bir doktor olmanın heyecanı içerisindeyim.

Hastanemizin başhekimi Mustafa hocamız, asistanlığım bittikten sonra burada çalışmam için bana iş teklifinde bulunmuştu. Tabii bende bu teklife mesut hatta bahtiyar bir minnetle balıklama atlamıştım. Yakında şu koridor duvarının birinde; ‘Genel Cerrah Dr. Feyza Güngör’ tabelasını görecek olmamın hayaline kavuşmama çok az kalmıştı.

Bu düşüncelerimle birlikte dolabımdan beyaz önlüğümü alıp giyinerek, saçlarımı bileğimdeki siyah lastikle sıkıca topladım. Beyaz spor ayakkabılarımı oturduğum yerde güzelce bağladıktan sonra artık hazırdım. Giyinmeye devam eden kızlara selam vererek çıktım odadan. Ellerim ceplerimde koridorda yürürken, yanımdan geçen hemşireler ile gülümseyerek  selamlaştık. Daha sabahın dokuzu olmasına nazaran randevusu olan hastalar koridorları çoktan doldurmuşlardı.

Yanımdan hızla koşan çaylak asistanları görünce, arkalarından gülmeden edemedim. Daha dün gibi sanki...

Altı sene üniversitede, iki senem ise bu hastane koridorlarında göz kapayıp açana kadar gelip geçmişti. Ah zaman ! Sen nelere kadirsin..

Sırıtan yüz ifadem ile hayallere dalmış bir şekilde koridorun ortasında öylece durduğumu, cebimdeki telefonuma mesaj bildirim sesi gelince fark ettim.

“Geç kalıyorum ya !” Diye kendi kendime söylenerek, hızlıca koşturdum. Son bir senedir Genel Cerrah Uzmanı Sude Kara’nın, asistanlığını yapıyordum. Hızla koşturarak odanın önüne geldiğimde nefesimi kontrol altına alıp, hızlıca kapıyı çaldım. İçeriden; “gel” komutuyla birlikte, gülümseyerek içeriye girdim.

“Günaydın hocam” 

“Günaydın Feyzacığım.”

“Bugün nasılsınız, daha iyi misiniz ?”

“Süperim. Hadi sen şu masadaki dosyaları al. Hastaları hemen kontrole başlayalım.” 

“Tamam hocam”

Bir yandan masadaki hasta dosyalarını elime alırken, bir yandan da Sude hocanın koltuğundan kalkmasına yardımcı oldum.

“Teşekkür ederim..”

ŞANSIN BÖYLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin