💫7~Ömrum yeter mi bilmem💫

2.3K 271 138
                                    

Selamün Aleyküm, arayı çok açmadım niçun?
Annem bugün bana seslendi.

"Kız sen ne ettun bu uşağı yaktun kodun aşağa!"

Sonra bu nidanın ardından bir tehlike daha geldi.
"Buna nerden yorum yapılıyor, çabuk öğret bana, diyecepum bu kızın yazdıklarını okumayın. Bunhepten şaşurtti, bole iş mi olur, başka kız mi kalmadi?"

Karşımda bana tuhaf tuhaf bakışlar bakıyor, akşamdan beri iltifat yiyiyorum  😌

Hadi baa rast gelsun.

Anacuğum seni seviyrum.

Multimedyada bir türki var.
Ali Baran- Eser Eyüboğlu
Yüreğun yüreğumde.

Keyifli okumalar diliyorum anam sesleniyor, ben kaçtum 💁🏻

Sabahı kış, öğle vakti ilkbahar, akşama doğru sonbaharı yaşatıyordu bu memleket.

Üzerine çok ince olmayan kıyafetler giyip, saçlarına ayrı bir özen göstermiş, bir ton bahaneyle Of'a inmişti Şeyda.

Feyza'nın söylediklerini yapması gerekiyordu. Durumu öğrendiğinden beri abisi için üzülüyordu.

Her zaman gittiği kafeye gidip, görüşeceği kişiyi beklemeye başladı.

Çantasından çıkardığı kitabı açıp beklerken birkaç sayfa okudu. Aslında oldukça gergindi ve bastırmaya çalışıyordu.

Karşısındaki sandalye çekildiğinde kitaptan başını kaldırıp, oturan adama tedirgin bir bakış yolladı.

"Bir gün başuni yakacağuz ama ne zamandur bilmiyrum Şeyda."

Şeyda, adamın sözlerinin üzerine fırsatı bulmuşken direk mevzuya gönderme yaptı.

"Sen benim değil ama bizim başımızı yaktın Deniz."

Deniz, masaya ellerini koyup kaşlarını çatarken sabırsızdı. Şeyda'nın onu böyle uluorta çağırması hiç hayra alamet değildi. Onlar böyle buluşup muhabbet etmezlerdi, ayıp bilirlerdi.

"Senun bir karun ağrun var deni baa, bizde rahat edelum da, nedur yani şişurdun bizi da kizum!"

Şeyda arasına parmaklarını koyduğu kitabı kapatıp çantasına koyarken, Deniz'e sert sert baktı.

"Onlar nasıl sözler Deniz, nereden geliyor bu rahatlık ben anlamıyorum."

Deniz'in alnındaki damar seğirirken, sakin kalmaya çalışarak sordu.

"De da, nedu meselemuz, niiş çağurdun bizi. Kaşuma gözüme hasret kalmadun heralda. Ben kaldumiyim saa hasret, gelmiysun benlan bir yere. Şimdi ne oldi?"

Şeyda, tane tane olayı anlatmak için yutkunup, önüne düşen saçını geriye doğru itti.

"Abine, Mollaların kızını istiyormuşsunuz, doğru mu?"

"Hee, doğri. Ole bir niyetleri var da, sen bunlan ne dema ilgilendun gülum?

"Şöyle ki, biz onlarla kan davalıyız. Aramızda kız alıp verilmez, sen Abine Mollaların kızını alacağınızı söyledin."

Şeyda yutkunup, kaşlarını düşürdü. Şimdi tamda ikisi için düşünen aşık bir kadın gibi duruyordu.

"Eğer siz onlardan kız alırsanız, bizden kız alamazsınız. Bunu biliyorsun değil mi?"

Deniz, kaşlarını çatıp Şeyda'ya hem öfke hem endişeyle bakmaya başlayınca, Şeyda olayın ciddiyetinin farkında olmasına severek çaktırmadan dudağının ucuyla gülümseyip, hemen üzgün moda girdi.

Sevdalarun SevdasiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin