Selamün Aleyküm, Bayramınız mübarek olsun Canlarım.
Araya bulduğum fırsatta hemen bölüm getirdim, yorumlarınızı bekliyorum.
Multimedya şarkısını açmayı unutmayın 💫
"Rastladi bana aşkun yasaği,
Köz duşti yüreğumden aşaği."
Kadir, gömleğinin düğmelerini iliklerken, ağzına bir türkü takmış aynadan kendine bakıyordu. Siyah kot pantolon, beyaz gömlek giymiş saatini bileğine takarak hazırlanmıştı.
Ceketini alarak alt kata indiğinde, Delibaş'ın havlama sesini duydu.
Bahçeye çıkarken, Annesi Ayten hanım oğluna sesleniyordu.
"Kadir, uşağum dişariya hazurladuk kahvaltiyi, gel da ailece bi kahvaltı edelum."
"Geliyrum Ana!"
Delibaş'ın yanına giderek önünde eğilip başını okşadı.
"Şişşt Delibaş, sende ne merakli çıktun kızım."
Delibaş, yola bakarken havlayınca Kadir genişçe gülümsedi günler sonra.
"Delibaş'ım, artuk yollarda oni seyredemeyeceğuk. Artuk o senun Yengen sayılur."
Delibaş patisini Kadir'in eline koyup tekrar havlayınca, Kadir anlatmaya başladı.
"Nasıl mı oldu? Bak şimdi Memet var ya, o gitti Azmi amcayla konuştu. Azmi amca, sağ olsun Babana selam söyle demiş, ardından Ayşe'nin ailesine haber göndermişler. O konu kapandı yani, merak etme Ayşe bizim."
Delibaş Kadir'in gülen yüzüne kuyruk sallayarak yanından ayrılınca, Kadir bahçedeki kahvaltı masasına doğru ilerleyerek kapının önünde ayağındaki lastikleri çıkararak spor ayakkabılarını giydi.
Kahvaltı masasına oturduğunda, keyfi yerindeydi.
"Allhuma hamd olsun, aylar sonra berabe habu masaya topladum sizi."
Kadir, annesinin elini öpüp cevap verdi.
"Burdayum da ana, sade işe gidu geleceğum o gada."
Şeyda Abisinin iş mevzusu açılınca hemen araya kaynak oldu.
"Abi, senin işin Of'ta ya, acaba bizim Yomra'daki evde mi kalsan?"
Feyza, Şeyda'nın derdini biliyordu, haklıda buluyordu açıkçası ama Abisi olmadan o iş yaştı.
"Hah tam topladum dedum, hemen dağulun!"
Serdar Annesinin kızmasının ardından söze girerek Şeyda'ya baktı.
"Yomra, Of'a uzaktu. Abim Of'a çalışacak Yomra'ya ne işi var?"
Feyza, Şeyda'ya destek çıkarak Annesinden önce davrandı.
"İyi da abi, Şeyda ablamlan ben Trabzon'a gidiyruk. İkimuzda en yakun isteduğumuz üniversite orayadu diye orayı seçtuk. Hatta abulam iki yıl sınava girdi, başka memlekete yollamadunuz. Burdan Trabzon'a var nereyse 40-50 kilometre. Bende aynı yere gidiyrum, aldunuz araba berabe gidu geliyrukda o yolda her gün çekilmi. Abim'da bizlen Yomra'ya gelsa, fenami olurdi he?"
Ayten hanım Çaydanlığın ucunu Feyza'nın eline hafifçe değdirip yakarken, kaşlarını çattı.
"Hee oldi, toplanu Trabzon'a gidelum Yomra'da kesmez sizi. Paçi yakarum sizi gözüme gelmez, herkes akşamı habu eve edecek başka da laf yok bunun üzerune. Abulan ikinci üniversitesini okuyi, allame kesilecek başumuza sen desan, işallah okiysundur sene soni karneni göreceğum."
Feyza, yanan eline tatlı kaşığının soğuk demirini yaslayıp sızlandı.
"Yav ana ya, karne mi kaldi habu yaşumuza gelduk. Ya rahat birak bizi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdalarun Sevdasi
General Fiction"Gazanfer, Sevda dediğin öyle uyanayınca seni görmek istiyorum diye söylenen cümlelerin arkasında gizlenen duygu değildir." Ellinin tersini dizine dokunup, sanki sevdasının saçlarını okşar gibi okşadı. "Nereye baksan gördüğün hep o olur. Özlersin...
