💫18~Yüksek dağun kuşi💫

1.7K 208 86
                                    

"Ayşe, seni almaya ben gelmek isterdim ama maalesef. Gazi, bu göbeğimle arabada çok rahat edemeyeceğimi söyledi. Onun için gelemedim."

Ayşe, kapının önünde Gazanfer ve göbeği tarafından sarmaş dolaş olmuş vaziyetteydi.
Başını biraz geriye çekip, Gazanfer'e bakınca "Maşaallah!" çekti.

Gazi elinde valizle içeriye girerken, Ayşe ayakkabılarını çıkartmak için yeltendi.

Gazanfer elini beline koyarak, kaşlarını çattı.

"Ayşe, sen öyle maşallah çekerken, hafifçe Gazi'ye bakarak 'Maşallah ne yedirmişsin' anlamında mı söyledin o Maşallahı?"

Ayşe, gülümseyerek doğrulup, Gazanfer'in koluna girerek salona doğru ilerlemeye başladı Gazi'nin arkasından.

"Sen çok güzel bir kadınsın Gazanfer, hamilelikte sana başka bir güzellik katmış. İnsanım fark etmeden nazar değdiririm diye Maşallah çektim."

Gazanfer'in yüzünde beliren eşsiz gülümseme, Gazi'ye de bulaştı.

"Hanımlar, hadi sizi mutfağa alayım. İki hoş sohbet edene kadar ben masayı hazırlarım."

Ayşe, lavaboya gidip, ardından mutfağa girdiğinde, Gazanfer'in karnını ovuştura ovuştura yemeklere baktığını gördü.
Sandalyesini çekip otururken, derin bir iç çekti.

"Annemin çok selamları var size.
O kutudakilerin içinde ne var bilmiyorum ama Annem Eflatun Teyze'ye yolladı. Bu akşam onları göndersek, olur mu?"

"Tabi, Babaannem zaten senin geleceğini duydu. O has kizum gelduğu gibi bana gelsun Dedi."

Muhabbet içerisinde yenilen yemeklerin ardından, bebeklerden, doğumdan, hamilelik sürecinden devam etti.

Gazi müsaade isteyerek bir iş için dışarı çıktığında, Ayşe ve Gazanfer balkonda kahvelerini yudumluyordu.

"Sizin burada havalar gayet iyi, Trabzon çok soğuk."

Gazanfer, elindeki fincandan bir yudum aldıktan sonra Ayşe'nin gözlerine bakarak konuşmaya başladı.

"Trabzon'un havası bence kavuşamayn sevdaluklar yüzünden bu kadar hırçın."

Ayşe, sessizce yutkunurken Gazanfer'in dem vurduğu sevdaluğun kimlerin sevdası olduğunu anlamaya çalıştı.

"Kavuşamayan birileri mi var?"

"Hee, var. Benim bir arkadaşım, çocukluğumuz beraber geçti köyde. Başından deli rüzgarlar eserken tutulmuş sevdaluğa."

Ayşe, elindeki fincanı bırakıp, Gazanfer'e dikkat kesildi.

"Onca yıllık dostluğumuz var, bir gün olsun bana bile demedi sevdasını."

Ayşe, titreyen parmaklarını dizlerinin üzerinde birbirine kenetleyerek, "Neden ki?" diye sordu.

"Dediğine göre ona verecekleri bir kız değilmiş sevdalandığı, kimsenin canı benim yüzümden yanmasın dedi."

Ayşe, başını hafif yana yatırıp, "Kız ona layık mı değilmiş?" diye sordu.

Gazanfer, eliyle kendine yel yaparken başını iki yana salladı.

"Yok kızın güzelliği yerinde, ahlakı düzgün, hanım hanımcıkmış ta, sıçtuğumun Of kanunlari ket oluyormuş arkadaşumun sevdasina."

Ayşe, Kadir'i Gazanfer'den dinlerken yüreği acıyordu.
Gazanfer'e belli etmemek için mırıldandı.

"Arkadaşının işi de zor, Allah yardımcısı olsun."

Sevdalarun SevdasiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin