Elimdeki ilaç kabını zıplatarak gidiyordum. Keyfim yerindeydi, taa ki öğrencilerin nefret ettiği zil sesini duyana kadar. Yüzümü ekşiterek elimdeki kabı eteğimin cebine yerleştirdikten sonra sınıfa doğru yürümeye başladım. Yani okuldaki bir öğrenciyi elinde kusturucu zehirle dolaşırken görsem şüphelenirdim doğrusu. Sınıfa girdiğimde Osana'nın bana masum bir gülüşle baktığını gördüm. Ardından kendimi zorlayarak bende gülümsedim. Oysa içimden onun o suratına tükürmek geliyordu. Nasıl olsa Taro istediğim şeyi yapacaktı. Hemde benim sayemde.
-Merhaba Ayano-Chan.
-Merhaba Osana.
-Biraz geciktin birşey mi oldu.
-Ne! Hayır s-sadece lavaboda sıra vardı da.
Tamam dercesine kafasını salladı. Ardından yanındaki sıranın sandalyesini çekerek yavaşça oturdum. Ve yeniden Osana'ya döndüm.
-İyi yemek yapar mısın bari?
-Şey pek sayılmaz ama b-ben içine sevgimi koydum, beğeneceğine eminim.
-Erkek arkadaşın değil diye biliyordum.
-H-hayır, y-yani b-ben sadece ondan azıcık hoşlanıyorum. Ama ona açılmaktan korkuyorum. Ya başka bir sevdiği varsa.
-Eminim ki o da seni seviyordur.
-Teşekkürler Ayano, çok iyi birisin. Dedi ve bana içten bir gülümsemeyle karşılık verdi.
-Önemli değil derken içimden kusturucu zehiri düşünüyordum.O sırada kapının açılmasıyla konuşmamız bölündü ve sınıftaki bütün herkes ayağı kalktı.
-Oturun çocuklar bugün okulun ilk günü olduğundan... kadın konuşuyor ama ben umursamıyordum. Aklım sadece Osana'ya yapacağım komplo için çalışıyordu. Ne zaman yapmalıyım, yada... bir dakika bu ders bitince öğlen teneffüsü olacaktı ama o zaman benim zehri dökmek için vaktim olmazdı ki. Ama bir şekilde Osana'yı sınıftan çıkartmanın bir yolunu bulmalıy-
-Evet sen.
-Ne b-ben mi?diye sordum elimle kendimi göstererek.
-Kendini tanıtacak mısın yoksa sıradaki öğrenciye mi geçmemi istersin.
-K-kusura bakmayın dalmışım. Ben Ayano Aishi 17 yaşındayım. Ailem işleri nedeniyle yurt dışında ve...
Kendimi daha fazla nasıl anlatırdım bilemedim.Ne diyecektim duygusuzum mu.
-Bu kadar mı?
-Ş-şey sanırım evet.
-Peki o zaman sıradaki...
Yerime oturup düşüncelerime kaldığım yerden devam ettim. Ama hala aklımı kurcalayan bir soru vardı. Ben Osana'nın nasıl kurtulacaktım.~Uzun Düşünceler Ardından Ders Sonunda~
Zil çalmış ve şu gıcık öğretmen sonunda sınıftan çıkmıştı. Onun çıkmasıyla birlikte Osana dışında herkes çantalarından yemeklerini çıkartıp dışarı çıktı. Osana hızlı bir şekilde iki eline de bir bento alarak yürümeye başladı. Bir şeyler yapmalıydım. Osana'nın yanına hızlıca gittim ve...
-O-osana-Chan!
-Evet Ayano?
-Ş-şey b-ben y-yani senin...
-Benim ne?
-S-senin... senin saçın dağılmış. Onunla buluşacaksan istersen önce bir lavaboya git ve saçını düzelt.
-Peki. Dedi ve elindeki bentolarla yürümeye devam etti.
-Osana!
-Evet Ayano?
-Onlarla mı lavaboya gireceksin!
-Evet, b-bir sorun mu var?
-Ona vereceğin yemeklerin herkesin elinin değdiği lavaboda nereye koyacaksın? Birden bire bana endişeyle döndü ve,
-S-sanırım haklısın ama, bunları ne yapıyım?
-Burada bırak zaten iki dakikalık işin var.
-Peki. Dedi ve bentoları geri masasının üstüne bırakarak sınıftan çıktı. Onun çıkmasıyla hemen bentolardan mavi olanın üstündeki örtüyü nazikçe çıkararak zehri dökmeye başladım. 'Üzgünüm senpai ama böyle olması gerekiyor'.
O sırada koridordan gelen seslen birlikte hemen örtüyü yeniden bağladım be Osana'nın sırasından uzaklaştım.
-Geldim. Peki saçım böyle nasıl görünüyor?
-Harika görünüyorsun. Ardından sırasının yanına yürüyerek iki bentoyuda alarak Osana'nın yanına gittim ve gülümseyerek,
-Bol şans Osana..
-Teşekkürler Ayano, sen çok iyi birisin. Dedi ve elimdeki bentoları alarak çatıya çıktı. Ben de kendimi fark ettirmeden peşinden gittim. O sırada telefonuma gelen mesajla irkildim ve sonradan cebimden çıkardığım telefona büyük bir ilgiyle baktım. Ama yine bilinmeyen numaraydı.
'Benimlen çalışmana sevindim'
'Seninle çalıştığımı dile getirdiğimi hatırlamıyorum... İnfo-Chan..'
'Gizliliğimi yok etme lütfen...bu arada Ayano-Chan'
'Evet'
'...'
'Söylemeyi düşünüyor musun?'
'Bol şans'
'Teşekkürler İnfo'
Telofonu cebime koyunca aklımdan geçen tek şey;'Acaba süprizimi beğenecek misin Osana?'
Tamam, tamam budo yine yok ama azıcık daha bekleyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Bir Kıvılcım (Ayando)
FanfictionKüçük bir kıvılcımla başlamıştı her şey. Ardından kıvılcım daha büyüyemeden başkasında sıçramıştı bile. İki çift siyah göz... Bu duyguları, daha önce hiç hissetmemişti. Zaten bu zamana kadar hep bunun için yargılanmamış mıydı? Herkes aynı soruyu sor...