6.Bölüm: Öpücük

2.5K 138 25
                                        

⭐⭐⭐

"Flört etmeniz bittiyse gidebilir miyiz?"

Tanrım!

Harry'nin bağırmasıyla yerin dibine girmiştim. Yanaklarımdan ateş çıktığına yemin edebilirdim. Hemen kendime gelip ayrıldım.

"Afedersin, Liam'a söz verdik biliyorsun. Seni eve bırakmalıyız." dedi Zayn.

Sanki Harry'nin dediklerini aldırmamış gibi konuşmuştu. Israr etmeyip peşinden gittim. Arkaya oturdum. Telefonumu aldım ve Twitter 'da gezindim. Harry dikiz aynasından beni süzdüğünü görünce onun Twitter'ına girdim. En son iki saat önce 'Hiç akıllanmayacaksın değil mi?' yazmıştı. Telefonumun titremesiyle bilinmeyen numaradan gelen mesajı açtım. Mesajı görünce başımı kaldırıp aynadan ona baktım.

'Elime düştün ufaklık xx' yazmıştı. Aynadan bana sırıttı. Yoksa az önce olanları Liam'a mı anlatacaktı? Ama benim suçum değildi. Sakarlığım yüzündendi.

"Geldik Katherine." Harry gülerek adımı söyleyince Zayn'e güle güle deyip arabadan indim. Hemen eve girip koltuğa oturdum. Evde Lou yoktu. Canım sıkıldı bu yüzden annemi aradım.

"Jessica tatlım nasılsın?"

"İyiyim anne, okuldan döndüm ve seninle konuşmak istedim." dedim hızlıca.

"İyi yapmışsın canım. Bende hala işteyim ve dosyaların arasında boğuluyorum. Okulun nasıl?"

Okul kelimesini bile duymak istemiyorken harika demek zorundayım.

"Harika, Liam burada olduğu için yabancılık çekmedim."

Güldü.

"Buna sevindim. Peki ya birileriyle tanıştın mı?"

Ah anne ne demek istediğini açıkca söylesen. Ne kastettiğini biliyordum.

"O birileri olarak sorduğun kişilerin cinsiyeti erkek mi?" diyerek kıkırdadım.

"Hadi ama elbet biri vardır Jessica." dedi bezmiş bir halde. Var annecim, olmaz mı? Beni o kadar beğendiler ki çocuğun teki beni kaçırıyordu bir başkası da beni boğmak için yer arıyor. Çok seviyorlar beni demek isterdim.

"Yok anne."

"Liam'ın arkadaşlarıyla tanıştın mı?" diye sordu.

"Evet çok iyi çocuklar. Liam hepsine bana göz kulak olmaları için onları zorluyor." deyince güldü ve derin bir iç çekti.

"Ah, işte bu yüzden Liam'ı çok seviyorum." dedi.

Ayağa kalkıp odama çıktım. Tam o sırada annem bir şey anlatırken telefonum titredi.

"Şey anne ben seni sonra ararım. Şimdi banyoya gireceğim. Öptüm." deyip kapadım.

Hemen telefonu kapattım. Gelen mesaj Harry'dendi.

'Saat yedide seni alacağım, hazır ol.'

Ne? Ne diyordu bu? Ben onunla falan dışarı çıkmam asla.

'Ne saçmalıyorsun sen?' yazarak yolladım. Birkaç dakika sonra telefonum yine titredi.

'Bence bana iyi davransan iyi edersin ufaklık, yok ama istemiyorsan Liam'la bir konuşma yapmam lazım.'

Pislik. Zayn'le olan olayı anlatacaktı. Liam bunu duyarsa ne yapar bilmiyorum. Tanrım mal gibi ortada kalmıştım. Mesajına cevap vermedim. Saate baktığımda çoktan beş buçuktu. Altıma bir siyah tayt geçirdim. Üstüme askılı bir tişört geçirip aşağı indim. Zil çalınca yerimden sıçramştım. Harry'nin olmadığını umarak kapıyı açtım. Oh. Lou'ydu.

Best Thing I Never Had »» HSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin