Best Thing I Never Had »» HS

17.Bölüm: Styles, Küçük Olan

⭐⭐⭐

Sert bir frenle yerimden sıçradım. Kafam sert birşeye çarptığında Harry'nin omzunda uyukladığımı farkettim. Başımı elimle tutmaya çalışırken onun başının da benim başıma dayalı olduğunu farketmem, elimin kıvırcık saçlarına değmesiyle anladım. Birden elini korumak amacıyla bana sardı.

"Ne oluyor?" endişeyle sorduğumda Harry etrafa bakındı.

"Geldik." diye mırıldandı camdan bakarken.

"Ne yani az daha ölüyordum, geldik diye uyandırmak için mi salak gibi frene basıyor? " diye çıkıştığımda Harry gözlerini devirdi ve belimde sarılı olan ellerini çekti.

"Hadi Jess Dani gelmiş." diyen Liam'a başımı sallayıp Harry'nin kalkmasını beklemeden -ki bu yaptığım tam bir aptallıktan başka birşey değildi- bacaklarına sürtünerek geçtim.

Aşağı indiğimde Dani ve muhteşem saçları beni karşıladı. Sarıldık ve kısa bir merhabadan sonra aşk kuşlarını yalnız bıraktım. Liam'ın beni sattığını düşündüm ama sonra bu düşünceye kendim güldüm. Dani farklı bir okuldaydı ama Liam için gelmişti. Ben bunları düşünüp deli gibi kendi kendime gülerken Louis yanıma geldi ve bavulumu verdi.

"Sağol Louie." deyip gülümsedim ve sekerek gidişini izledim. Bu sefer de yanıma Zaynie'yle bir kız geldi.

"Jess bu kız arkadaşım Perrie. Perrie Jess." diye tanıttı.

Tanrım kız o kadar güzeldi ki.

"Merhaba tanıştığımıza çok memnun oldum." deyip elimi uzattığımda elimi sıkma zahmetinde bulunmadan sarıldı.

"Bende tatlım." deyip kıkırdadı.

"Jess biz çadırımızı kuruyoruz. Yardım istersen çağır olur mu?" dedi Zayn sigarasını ezerken.

"Keyfinize bakın." dedim ve elime aldığım çadırı sürükleyerek düzlük bir alan buldum. Tabi bir bok anlamadım. Ben köşede elimde kılavuzla ne yapacağımı çözerken Harry geldi ve çadırı kurmaya başladı.

"Ne yapıyorsun?" dediğimde ana baktı ve omuz silkti .

"Çadır kuruyorum."

"Ama o benim."

"Yarısıda Gemma'nın."

Ben Harry'e 'Ne diyor bu?' bakışlarımı yollarken arkadan gelen ayak sesiyle arkama döndüm. Gemma? Twitter'dan görmüştüm. Gerçi bu mor-pembe saçları nerede görsem tanırdım.

"Merhaba Jess. Ben Gemma, Harry'nin ablası." diye cıvıldadı.

"Kız kardeşim." diye belirtti Harry.

"Ablası."

Sessizce fısıldadı ve güldü.

"Memnun oldum. Bende Jess."

Vay canına kız gerçekten aşırı derecede Harry'e benziyordu. Ve çok güzeldi. Genetik ha?

"Ah biliyorum, şu konuştuğum sendin. Senden çok bahsediyor." dedi saçlarını topuz haline getirirken.

"Kim?"

Harry öksürdü ve saçlarını karıştırdı.

"Çocuklar, çocuklar genel olarak." diyen Gemma göz kırptı.

"Ah." deyip ne demek istediklerini anlamamış gibi davrandım.

"Beraber kalmamızın sorunu olur mu?"

"Tabii ki de olmaz. Bana da arkadaş olman çok iyi olur."

"Pekala hadi o zaman şu kıvırcığa yardım edelim." dediğinde başımı salladım ve Harry'nin yanına gittik.