19.Bölüm: İtiraflar

1.9K 95 48
                                    

⭐⭐⭐

"Evet artık kapa- bir saniye ne dedin sen?"

Gözlerini irileştirdi, neye şaşırdı ki bu kadar önemli dememe mi?

"Ne demişim?" diye sordum merakla.

"Baş harfimi mi yazdırdın?"

"Dövmemi gördüğünü sanıyordum?"

"Evet gördüm ama baş harfimi görmedim."

O an sinsice sırıttım ve geri çekildim. Sırıtışıma karşılık 'Ne var?' bakışını yeniden atmıştı. 

"Yeniden görmek ister misin?" dedim ve göz kırptım. Cidden çok fazla kızarıyordu. Bunu seviyordum ama.

"Yanlış anlama ama evet isterim. Yani çizdiğim şekli dövme yaptırıyorsun ve ismimin baş harfini altına yazdırıyorsun ve ben bunu görmek isterim ama yan-"

"Jessica tamam sakin ol evet demen yeterli."

Resmen utanmıştı. Sandığımdan daha eğlenceliydi bu. Tişörtümü çıkardığımda gözünü kaçırmaya başladı.

"İşte, istediğin gibi inceleyebilirsin."

Sırıtmaya başladığımda bana baktı.

"Kes sırıtmayı Harold." deyip dövmeye bakmaya başladı. Bakarken güldüğüne yemin edebilirim. Etkilenmiş miydi o?

"Eee, birşey demeyecek misin?"

"Şey, güzel çizmişim." diye ukalaca konuşunca sırıttım. Utandığını belli etmemeye çalışıyordu."Keşke söyleseydin Harry senin için daha güzelini çizebilirdim. Utanmana gerek yok."

Son kısmı fısıldayarak söylemişti. Daha fazla dayanamayıp kahkaha attım. O da gülmeye başladı.

"Hadi artık gidelim merak edecekler, tabi eğer sen 'Ben daha fazla bakmak istiyorum. ' dersen?" son kelimeyi uzatarak söylemiştim.

"Yok ben almayayım, zaten baya uzaklaştık biz gidene kadar hava kararmış olur. Hadi giy üstünü." deyip yanımdan geçti.

Jessica'nın ağzından;

Üstünü giyince yürümeye başladık. Yaptığı şeyden cidden etkilenmiştim. Ama neden ismimin baş harfini yaptırdığını soramadım. Belki de şeklin sahibi ben olduğum için yani ben öyle tahmin ediyorum. Umarım öyledir. Yol boyunca ikimizde sessiz kaldık ben hep dövmeyi düşünüyordum. Ve tabii bir de 'önemliydi' demesini. Önemsiz bir şey olduğunu söyleyince cidden üzülmüştüm. Ama şimdiyse tahmin edemeyeceğim kadar mutluyum. Kamp alanına geldiğimizde hava kararmıştı.

"Sonunda gelebildiniz, yemek yemek için sizi beklememiz gerektiğini söylediler. Açlıktan ölüyorum."

Tahmin edildiği üzere bunu söyleyen Niall'dı.

"Abartma Niall, nerelerdeydiniz siz bakalım?" diyen Perrie sorduktan sonra göz kırptı.

"Hiç biraz yürüdük, sohbet muhabbet işte." diye geçiştirdim. Ama tabii Gemma'nın bakışlarından kaçamadım. Ah şu Styles'lar ve bakışları. Yemekleri yerken Harry'yle bir çok kez bakıştık. Çoğunlukla bakışlarımı kaçırdım.

"Jess?"

"Efendim Perrie."

"Şu çocuğun bakışlarını farketmedim deme sakın bana?"

Eliyle gösterdiği çocuğa baktım. Evet bana bakıyordu ama Perrie'nin ima ettiği şekilde olduğunu sanmıyorum. Birine benzetmiştir herhalde. Perrie'ye bakmak için kafamı çevirirken Harry'nin bana sinirli ama soru sorar gibi bakışlarını farkettim.

Best Thing I Never Had »» HSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin