Merhaba ponçikler :)) Tatilden yazmak zor oluyor, bu yüzden geç kaldığım için soriiiiii :(( Sınır koymak istemiyorum ama yorumlar çok az ve ben üzülüyorum :(( Lütfen oylamayı ve yorum yazmayı unutmayın :((
⭐⭐⭐
Bileğimi tuttu.
"Ah!" acıyla inleyerek o pis sapığın yaptığı morluğa baktım. Bu kötüydü.
"Gördün mü piçin ne yaptığını? Acıyor mu?" dedi endişeyle. Cidden gözleri acıyarak bana bakıyordu.
Dalga mı geçiyordu bu?
Acıyor tabi salak. Kolumu hemen kurtardım. Ama konuşmamaya karar verdim.
Arabayı durduğu gibi inip eve girdim. Arkamdan önemli değil deyip kahkaha atmıştı. O zümrüt yeşili gözlerini çıkarıp kavanoza koymayı da bilirdim. İçeri geçtim. Lou işteydi. Lux da muhtemelen yanındaydı.
Akşam geldiklerinde ben yemek yedim deyip ödev yapacağımı söyledim. Ne yalan ama. Tüm gün odamda oturdum ve sinirimi atamadım. Üstümü değiştirirken bileğimde ki koca çürüğe baktım. Bu sıcakta uzun kollu giyemezdim ve Liam kesin bunu soracaktı. Ah. Telefonu çantadan çıkarmaya üşendim ve gözlerimi kapayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Sabah kalktığımda Liam'dan kaçmak adına bugün okula gitmek istemedim. Kolumu görecek ve soracaktı. Lou'dan izin alıp yatağıma geri döndüm. Daha okulun ikinci gününden okulu aksatıyordum. Hemen Liam'a hasta olduğumu söyledim. Ne oldu diye sormasın diye altına kızsal sorun işte yazıp yolladım. İyi bir kurtuluş yöntemiydi. Telefonu çantama yollayıp geri yattım.
ERTESİ GÜN
Sabah alarm çaldığında yarı uyanık halde elimle telefonu bulmak için komidini yokladım. Aptal alarm susmuyordu. Telefonun orada olmadığını anlayınca çantamda olduğunu hatırlayıp ayaklandım. Alarmı susturup kendimi banyoya attım. Fazla zamanım olmadığı için hemen çıkmak zorunda kaldım. Saçımı hızlıca kurutup düzleştirdim. Zayn'le beraber gittiğimiz de aldığım kıyafetlerden siyah dar eteği ve göbeğimi hafif açık bırakan desenli bir badi giydim. Kolumu birazda olsa kapatır diye üstüne kot ceketimi geçirip converselerimi giydim. Çantamı kaptığım gibi aşağı indim. Tam kapıdan çıkarken Lou'nun bana seslendiğini duydum. Mutfakta olduğunu anlayınca kot ceketimin kolunu çektim.
"Günaydın Lou." dedim neşeli bir sekilde. Saçlarını topuz yapmış, pijamalarıyla kahve içiyordu.
"Günaydın Katherine. Kahvaltı etmeden çıkmayı yasaklıyorum sana. Okulun ilk günü uyuyakalmasaydım da kahvaltı yaptırmadan bırakmazdım seni. Dün de kendi başına evdeyken birşeyler yedin mi onu bile bilmiyorum. Gel bakalım." dediklerine gözlerimi devirdim ve oturdum.
"Pekala." deyip ağzıma bir dilim salata atıp hızlıca çiğnedim. Bir parça ekmek yedikten sonra su içip kalktım.
Lou'ya döndüm.
"Geç kalıyorum. Kahvaltı için teşekkürler. Ve dün okula gitmememe izin verdiğin için."
Kapıya doğru döndüm.
"Öyle kuru kuru teşekkür kabul edemiyoruz canım."Arkamı döndüğümde sırıtıp yanağını işaret ettiğini gördüm, yanağından öptüm ve gülerek dışarı çıktım. Kapıda Liam'ı görmeyi beklerken kimseyi göremedim. Biraz bekledim ama kimse gelmeyince Liam'ı aradım.
"Jess, ah afedersin ben ben seni unuttum. Salak kafam aptalım gerçekten." dedi ama zaten hızlı konuşuyordu. Birde tek nefeste bunları söyleyince güldüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/17484844-288-k956716.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Thing I Never Had »» HS
De Todo❝Sen sahip olamadığım en iyi şeysin. Daha sana sahip değilken seni nasıl kaybedebilirim?❞ © Tüm hakları saklıdır.