⭐⭐⭐
Derin nefes aldım ve okula girdim. Güzel olacaktı. Her şey iyi ve yolunda gidecekti.
Yavaşça okula girdik ve ders programını aldık. Harry'nin tam adını işte o zaman görmüştüm. Elime düştün Styles!
"Harold Edward ha?" deyip kıkırdadım.
Gözlerini devirdi, o sırada kolundaki dövmelerini farkettim. Çok, çok fazlaydı ve göğsünün iki yanında da birşeyler vardı. Ben onu süzerken çekti gitti. Elime düştün işte.
Çocuklarla ders programımızı karşılaştırdığımızda hiçbiriyle dersim olmadığını fark ettim. Şansım ve ben.
"Beraber dersimizin olmadığına üzüldüm." dedi Zayn kulağıma yaklaşıp.
"Ah bende." diye yanıtladım.
Hızla Liam'la vedalaştık ve ilk dersim olan Edebiyat sınıfına gittim. İlk iki dersten sonra resim atölyesine -bölümüme - gidecektim. Ama önce bir edebiyat ve bir geometri dersim vardı. Harika(!)
Ders programından bakarak sınıfa girdim. Aralarda bulduğum sıraya tünedim. O sırada önümde oturan kız bana döndü.
"Yedek kalemin var mı acaba?" dedi ve hafif bir gülümseme yolladı. Şirin bir kızdı. Başımı sallayıp hemen çantadan bir tane kalem verdim.
"Teşekkürler, ben Amy." dedi elini uzatarak.
"Bende Jess." deyip uzattığı elini sıktım. Bana gülümseyip önüne döndü. Hocanın girdiğini sanıp, gözlerimi kapıya yönelttim.
Gerçekten mi? Hadi ama bu filmlerde olur. Gerçek hayatta böyle tesadüfler olmaz. Kıvırcık saçlı egoist aptalımız geliyordu. Gözleri gözlerimle buluştuğunda bana doğru döndü ve gelmeye başladı. Yanıma oturdu.
"Ne yapıyorsun? Başka yere otursana." diye çıkıştım. Sesimin fazla çıktığını anlayınca hemen sustum.
"Sana bayıldığımdan değilde, Liam'a söz verdiğim için oturmak zorundayım." deyip göz kırptı. Hah tabii ya.
"Beni ilgilendirmez. Kalk şurdan." Takmıyordu bile beni.
"Harold sana şuradan kalkmanı söyledim."
Hah! Şaşırmıştı. Harold'u Zayn'den öğrenmiştim ve Bay-Gıcık-Styles ona öyle seslenilmesinden hoşlanmıyormuş.
"Üzgünüm senin emirlerin bana sökmez." diye geçiştirdi.
Saçlarını karıştırdı ve yana yatırdı. Şimdi o inatsa bende inadım deyip oturacak değildim.
Kalktım ve duvar kenarında ki en arka sıraya oturdum. Defterini çıkardım ve masaya koydum. Çantamdan kalem araken sıranın sarsılmasıyla kafamı kaldırdım. Ah.
"Sana benimle oturmamanı söyledim Harold." diyerek Harold'u vurguladım.
Güldü ve ben yanağındaki gamzenin kaybolmasını bekledim.
"Evet bende dinlemedim Katherine."
İsmimi bastırarak söyledi. Beni taklit etmesinden nefret ediyordum.
Şimdi köşeye de sıkışmıştım. Nasıl kalkıp kaçacaktım. Tanrım sadece iyi bir gün geçmesini dilemiştim. Kabus gibi bir gün dilememiştim.
"Kalk geçeceğim."
"Tabii canım." diyerek başını salladı ve tabii ki kıpırdamadı. Altımda etek olmasa üstünden geçmeyi bilirdim Harold!
Sinirle pes ettim ve çantamdan kalemimi aramaya devam ettim. Salak Jess. Az önce Amy denen kıza tek kalemini verdin. Tam bu sırada hoca girdi. Lisede olduğu gibi ilk günü ders işlemez diye düşünürken adam çoktan tahtaya bir şeyler yazmaya başladı. Harry kalemini masaya koyduğunu gördüğümde bir gıcıklık yapıp kalemini kaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Thing I Never Had »» HS
De Todo❝Sen sahip olamadığım en iyi şeysin. Daha sana sahip değilken seni nasıl kaybedebilirim?❞ © Tüm hakları saklıdır.
