Ay salak ben bölüm yayınlamayı unuttuuuum off sadsfs
İyi okumalar :3⭐⭐⭐
"Pekala, olur." dedim birden. Eh, o sıra Harry'nin buna nasıl tepki vereceğini düşünemedim...
"Oh, bu iyi. Ama önce Harry'le konuşup seni götürmek için izin almalıyım." dedi göz kırpıp. Tanrım işte aradığım arkadaş diye düşündüm. Ama şaşkınlığım hala sürüyordu.
"Ciddi misin?" diye atladım.
"O senin sevgilin Jess." dedi kapıya yaklaşırken.
"Onu biliyorum ama sen daha izin almadan beni partiye götüreceğini duyduğu gibi seni fena benzetir." dedim içtenlikle. Küçük bir kahkaha attı.
"Onu bana bırak." deyip tekrar göz kırptı ve okula girdik. Koridorda vedalaştıktan sonra dolabıma gidip edebiyat kitaplarımı aldım. Umarım Harry sınıftadır. Ondan özür dilemeliydim. Tamam ona Lou'ya beraber kaldığımızı söyleme demiştim ama o da beni dinlemedi. Aslında suçlu oydu. Empati kurduğum da ise kesinlikle suçlu bendim. Harry'den utanıyormuşum gibi görüntü oluyordu. Sanki onunla birlikte olmak istemiyormuşum gibi, sanki onunla yanyana durmaktan utanıyormuşum gibi...
Sınıfa girdim ve gözlerim Harry'yi aradı. Yoktu. Tahmin ettiğim gibi. İlerleyip belki gelir diye her zamanki yerimize oturdum. Amy'ye selam verdim ve defter çıkarıp birşeyler karaladım. Ders boyunca gelir diye bekledim ama gelmedi. Dersin yarısında izin alıp çıktım ve sırada ki derse gidip kapıda bekledim. Düşüncelerimle boğulmamak için müzik dinledim. Herkesin çıktığını görünce zilin çaldığını anlayıp kulaklığımdan kurtuldum. Sınıfa girdiğimde Zayn'le karşılaştım.
"Ufaklık, nasılsın?" dedi endişeli halde. Dün olan olaydan olmalıydı.
"Ah, bir sorun yok Zaynie. İyiyim. Liam'ı gördün mü?" dedim. Ayıcık'ımı görmeli ve dertlerimi ona açmalıydım.
"Senin haberin yok mu? Liam Dani'nin yanında. Endişelenme ama Dani küçük bir kaza geçirmiş." deyince korkudan vücudum sarsıldı.
"Ne?" diye biraz yüksek sesle konuşunca Zayn beni sınıftan çıkarıp kapının önüne sürükledi.
"Önemli birşey değil J. Endişelenme, sadece ayak bileğini çıkarmış."
"Tanrım! Bunu bana ne zaman söyleyecektiniz?" diye çıkıştım. Bir gün ortadan kayboldum ne olmuş.
"Siz ikiniz başba-"
"Ah devamını getirme Zaynie." diye azarladım.
"Pekala, ben kaçtım bebek." diyip yanağımı sıktı ve gülerek gitti. Bende onun hu haline gülerken koridorun başında konuşan ikiliyle kesinlikle travma geçirdim. Emma ve Harry? Harry neden gülüyordu ki?
'Onu tatmin edemezsin.' Paul'un sesi kafamda yankılandı. Edemem tabii ki. Ona bir bakın, muhteşem gözler, saçlar. Kocaman hayran kalacağınız elleri, benden güzel bacakları...
Sertçe yutkunurken elimi boğazıma yerleştirdim. Gözlerimi tekrar onlara diktiğimde Harry'le göz göze geldim. Hemen bakmayı kesip sınıfa girdim. İşte, yine aynı konu yüzünden birini daha kaybediyordum. Hep böyle oldu ve hep böyle olacaktı. Emma haklıydı. Ben Harry'nin sürtüğü olacaktım.
Elimde ki defteri açıp karalamaya devam ettim. Ta ki yanıma o tanıdık koku oturana kadar. Ash.
"Ne o? Beni çok mu özledin?" diye dalga geçerken elimdeki defteri kapattım.
"Evet. Harry'den izin aldığımı bilmeyi istersin diye düşündüm." Ne? Harry izin vermişti öyle mi? Harry? Bu kadar kolay ha.
"Bu harika." diye yapmacık gülümsememi yolladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Thing I Never Had »» HS
Acak❝Sen sahip olamadığım en iyi şeysin. Daha sana sahip değilken seni nasıl kaybedebilirim?❞ © Tüm hakları saklıdır.