18.Bölüm

7.1K 437 37
                                    

Şarkı:Pera / Ağla (Okumaya başladığınız zaman açabilirsiniz)

Sinan'a el sallayıp apartmanın merdivenlerinden yukarı çıkmaya başladı Hicran. Asansöre binip üçüncü katın düğmesine bastı.Asansör durunca çıkıp evinin kapısına doğru yürümeye başladı.Sağına döndüğünde gördüğü kişi ile şaşkınlığını gizleyemedi.Adımlarını ona doğru atarken heyecanlandığını hissediyordu. Karşısına geçtiğinde sorar gibi baktı.

"Niye geldin Gökhan" diye sordu beklemeden.

Gökhan yaslandığı duvardan öne doğru eğildi. Eğilirken sevdiği kadının kokusunu duyunca amacına ulaşmış oldu.

"İsmimi senin ağzından duymayı özlemişim" dedi.

Hicran elindeki poşeti sıkıyordu ağlamamak için. Bu adam sinir sistemini mahfetmişti. Nasıl davranacağını bilmiyordu artık. Belki de tüm bu kargaşadan kurtulmak için evleniyordu.Sıkıntı ile oflayıp konuştu.

"Amacın ne Gökhan ?"

Gökhan yüzüne alaylı bir ifade yerleştirip ne düşünüyorsa dile getirdi.

"Amacım sensin Hicran. Hepte sen oldun"

Hicran gözpınarlarında biriken yaşların akması ile eğdi kafasını.Bütün bunlar çok fazlaydı.Saçlarını kulağının arkasına tıkarken titreyen sesi ile konuştu.

"O yüzden mi bu haldeyiz ? O yüzden mi bir yabancı oldun bana !"

Gökhan aldığı cevap ile kaşlarını çattı. İki adımda yanına vardı sevdiği kadının. İnce belini sarıp kendisine yaklaştırırken ela gözlerine kilitledi gözlerini.

İkisi de hızlıca atan kalp atışlarını duyuyorlardı şüphesiz. Nefesleri birbirine karışıyorken bozmak istemediler bu anı.

Gökhan elleri ile saçlarını okşarken fısıldadı.

"Bir yabancı ha ! Kalbimi sökseydin yerinden daha iyiydi"

Hicran gözlerinden sicim gibi akan yaşlarla baktı sevdiği adama. Nasıl da sevmişti !

"Sen ne dersen de.Gerçekler bunlar Gökhan ! Sen yoluna ben yoluma" deyip çekti kendini sevdiği adamın kollarından.

Gökhan, Hicran'ın kendini çekmesi ile bir boşluğa düştü sanki.

"Elbisen çok yakışmıştı" dedi eliyle poşeti gösterirken.

Hicran dudaklarını birbirine bastırırken kafasını sallamak ile yetindi sadece. Hıçkırarak ağlamak istiyordu. Yanılmamıştı.Mağazada gördüğü kişi Gökhan'dı.

"Git artık !" dedi titreyen sesi ile.

Gökhan deri ceketini eli ile düzeltirken gözlerine hücum eden yaşları Hicran'ın görmesini istemedi.Başını eğip giderken "Bizi de bu gitmek bitirmedi mi be güzelim" dedi Hicran'ın kulağına.

Ardından bir kez olsun arkasına bakmadan terketti orayı Gökhan. Arabasına bindikten sonra kafasını koltuğa dayarken elleri ile gözünden akan yaşı sildi. Yumruk yaptığı ellerini ağzına götürürken sessizce aktı yaşları.

Kim demişti erkekler ağlamaz diye ?
Erkek adam ağlardı ! Hem de dibine kadar. Erkekte severdi. Erkeğin de canı yanardı. Ve Gökhan'ın canı fazlası ile yanıyordu. Kalbindeki sancı anlatıyordu ne kadar acı çektiğini.

...

Yatağının üzerine astığı elbisesine odaklanmıştı Hicran. Ağlamaktan kızaran gözlerini açık tutmakta zorlanıyordu.Ellerini karnında bağdaş yapmış hayatında ki iki adamı düşünüyordu.

Sevdiği adam Gökhan'dı. Ama evleneceği adam Sinan'dı.Düşünürken bile canı yanmıştı.Peki ya evleneceği zaman ne yapacaktı ? Yıllardır kalbinin kilidi Gökhandaydı.Ve o kilidin mühürlü kalmasını istiyordu. Kalbine giren ilk kişi Gökhan'dı ve sonsuza kadar onun kalmasını istiyordu.

Düşündükçe boğuluyordu.Başını elleri arasına alırken ofladı. Ayağa kalkıp okul ile ilgili kağıtları kontrol etti. Yarın okul bitiyordu ve karneleri dağıtması gerekiyordu. İşini hallettikten sonra yatağına geçip gözlerini kapattı.Zamanla her şey düzelecekti.

...

"Evet arkadaşlar. Bir yılın daha sonuna geldik. Kendinize çok iyi bakın. Bol bol dinlenin.Tabi çalışmayı unutmadan.Hepinize mutlu tatiller diliyorum. Seneye görüşürüz" dedi Hicran gülümseyerek.

Öğrencilerinden de aynı tepkileri alınca gülümsedi.

"Hocam fotoğraf çekilebilir miyiz ? Sizin gibi güzel bir kadın ile fotoğrafım olsun da hava atayım biraz" diyen Can'a kahkaha atıp "Gel bakalım" dedi.

Hemen hemen tüm öğrencileri ile fotoğraf çekildikten sonra vedalaşıp ayrıldı okuldan.

Yan yana yürüdüğü Burcu'ya bakış atıp "Haftaya nişanım var" dedi.

Burcu "Konuştum Sinan ile.Erken dedim ama dinlemedi. Sen ne düşünüyorsun ?" diye sordu.

Hicran omuz silkip "Farketmez" dedi.

Burcu "Ah Hicran ah ! Konuşmayayım diyorum ama dayamayacağım. Farketmez nedir ya ? Eğer istemiyorsan söyle Sinan'a" dedi.

Hicran parktaki boş banka oturdu. Burcu'nun da oturması ile konuştu.

"Dün gece çok düşündüm Burcu.Gökhan'ı aklımdan çıkaramıyorum ve Sinan'a ihanet etmiş gibi hissediyorum. Ama bir söz verdim ona.Sözümden dönüp onu yüz üstü bırakamam. Yaşadığım şeyi bir başkasına yaşatamam"

Burcu "Duygusal davranıyorsun Hicran. Tamam anlıyorum seni.Sen de haklısın. Fakat mutsuz bir evlilik sana zarar verecek" dedi.

Hicran Burcu'nun her zaman ki haklı sözleri ile başını salladı.

"Ne diyeyim Sinan'a ? Nişana bir hafta kalmışken vazgeçtim evlenmiyorum mu diyeyim.Bunu ona yapamam. Varsın üzüleyim. Tatmadığım bir duygu değil" dedi.

...

1 Hafta Sonra

Etraftaki davetlilerin bakışları altında Sinan'ın elini tutup ayağa kalktı dans için.Yüzünde patlayan flaşlar rahatsız etse de gülümsedi. Ellerini Sinan'ın omuzlarına koyarken belinde hissettiği ellerle Sinan'a baktı. Şarkı eşliğinde dans ederken tek kelime çıkmadı ağzından.

Sinan aşık olduğu elalara kitledi gözlerini. Bu akşam sevdiği kadın ile nişanlanıyordu. Hicran'ı tanıdığından beri hep bu anların hayalini kurmuştu. Şimdi adım adım ilerlediği bu mutluluğun bozulmasını istemiyordu.

Gözleri istemeden de olsa dostu Gökhan'ı aradı.Artık görüşmüyorlardı.Kardeş gibiydiler. Fakat şartlar yüzünden bambaşka bir yere gelmişlerdi. Onunla böyle olacağı aklının ucuna gelmezdi.

Kendilerine parıldayan gözlerle bakan annesine takıldı gözleri.Gülümseyip başını salladı. Ardından tüm düşüncelerini bir kenara itip alnını Hicran'ın alnına dayadı.

"Bana bu anı yaşattığın için teşekkür ederim sevdiğim.Kollarımdasın... Benimsin" dedi.

O anlarda mekanın uzağında gizlenmiş bir şekilde sevdiği kadını izliyordu  Gökhan. Sinan ile yakınlaştığı anlarda nefesi kesiliyordu.Sinan'ın baktığı gözlere kendisi bakmalıydı.O bele kendisi sarılmalıydı. En önemlisi Sinan'ın yerinde kendisi olmalıydı.

"Oraya gelip herşeyi dağıtıp yıkmayı o kadar çok isterdim ki... Ama yapamıyorum. Ellerimden kayıp gitmene engel olamıyorum" dedi sessizce.

Dans bitene kadar bir an çekmedi dolan gözlerini. Tükendiğini farkettiği zaman sıkıntı ile kapattı gözlerini.
Gizlendiği yerden çıkıp oradan ayrılırken sevdiği kadının kendisini görüp akıttığı gözyaşlarından bihaberdi...

Selammmmm 😊 Bölüm geciktiği için affınıza sığınıyorum. Vakit bulup yazamadım. Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur.

Desteğinizi bekliyorum. Allah'a emanet olun.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 💜

AHDE VEFA (Bitti) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin