Günler günleri kovalarken Hicran ile Gökhan huzuru yakalamanın verdiği mutluluk ile sarıp sarmaladılar birbirlerini. Gökhan yıllardır özlemini çektiği kadınının kokusunu içine çekip ela gözlerine hapsetti gözlerini. Tuttuğu eli bir daha bırakmamak adına sıkıca sardı. Sahilde esen rüzgarı arkalarına alıp ikindi vaktinde yürüyorlardı.
Gökhan içine derin bir nefes çekip "Uzun zamandır böyle huzurlu hissetmemiştim" dedi.
Hicran yüzüne uzun zamandır misafir olan tebessüm ile iç çekti.
"Aynı şey benim için de geçerli. Bir nefes yanımdasın Gökhan. Hep bunun özlemini çektim ben" dedi.
Gökhan Hicran'ın saçlarını okşayıp uzun bir öpücük kondurdu.
"Aramıza giren kötü insanlara rağmen, koca beş yıla rağmen kopmadık birbirimizden. Yine yanyanayız" dedi.
Hicran gülümseyip sarıldı sevdiği adama. Kulağına dolan dalgaların sesi huzur verirken göğsüne yaslandığı adamın kalp atışları duymak anlatılamaz bir duyguydu. Havalar soğumaya başlarken dantelli siyah elbisesinin üzerine yeşil bir ceket giyinmişti. Saçlarını tepeden dağınık toplamış güzel bir görüntü oluşturmuştu.
Gökhan birkaç gündür aklında olan şeyi uygulamaya koymak için adımlarını durdurdu. Kendi ile birlikte Hicran da durmuştu.
"Niye durduk?"
Sevdiği kadının merak dolu sesi ile gülümsedi. Yanağını okşarken alnına uzun aşk dolu bir öpücük bıraktı. Ardından dizlerinin üzerine çöküp tebessüm etti. Ceketinin cebinden kırmızı kadife kutuyu çıkarırken sevdiği kadının gözlerindeki mutluluk dünyanın en mutlu adamı hissetti kendini.
"Gökhan"
Hicran'ın dolu gözlerle ismini söylemesi ile "Gözbebeğim" diye fısıldadı.
Hicran gözyaşlarına engel olamazken yıllardır hayalini kurduğu sahnenin gerçekleşmesinin verdiği mutluluk ile hızla atan kalbinin sesini duyuyordu adeta. Dile kolay neler yaşamıştı. Önce terkedildiğini zannetti. Çok sevildiğini sanarken Gökhan'ın ihanetini kaldırmamıştı küçük kalbi. O yüzden hiçbir zaman inanmak istememişti. Beni bırakmaz diye diye bugünlere gelmişti.
Yanlarından geçen insanlar yüzlerindeki tebessüm ile izliyordu ikiliyi.
Gökhan siyah gür saçlarını eli ile arkaya doğru itip boğazını temizledi.
"Bugün yeni hayatımıza ilk adımı atıyoruz ela gözlüm. Seni çok incittim biliyorum. Ama bil ki seninle beraber ben de her gün kahroldum"
Hicran'ın çenesi titrerken Gökhan elini kalbinin üzerine koyup "Şuram hep senin adını andı. Bir gün bile ne aklımdan ne de kalbimden çıkarabildim seni. Neler yaşadığımı bir ben bir de Allah biliyor. Ama şuan ki mutluluğum yaşadığım tüm acılarımı unutturdu bana"
Gökhan'ın sözleri Hicran'ı deli divane ederken etrafında toplanan insanlar da aynı şekilde etkilenmişti. Kollarını birbirine sarmış bir genç kız yüzündeki tebessüm ile konuştu yanındaki arkadaşı ile.
"Şu kadar sevilsem yeter"
Kızın söylediklerini duyan Hicran güzel tebessümü ile baktı genç kıza.
"Umarım seni senden daha çok seven bir adam çıkar karşına" dedi samimiyetle.
Genç kız "Amin. Çok teşekkür ederim. Bu arada çok yakışıyorsunuz. Müstakbel eşiniz de kıymetinizi bilsin lütfen" dedi sonunda kıkırdayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHDE VEFA (Bitti)
General FictionBir söz ne kadar kıymetli olabilir ? Ela gözlü Hicran ile gamzeli Gökhan birbirine ahitle bağlanır. Kaderin neler getireceğinden bihaber iken kendilerini çok farklı durumlarda bulurlar. Peki ya birbirlerine verdikleri söz onları tekrar bir araya get...