12 HAZİRAN 1855
Elleri ve ayakları bağlı bir şekilde bir geminin hücresinde durunca insanın kaçmak için pek şansı kalmıyordu. Tabi Desari'nin çok iyi bildiği gibi eğer onu bağlamasalardı Will, kaçmayı başarabilirdi. Madam Romilda, onu engellemezdi.
Genç kadın oturduğu tabureden başını çevirdi ve geminin gövdesindeki çatlaktan dışarıyı görmeye çalıştı. Eğer tahminleri doğruysa gemi bir kaç saat içinde karaya yani Korsanlar Adası'na ulaşmış olacaktı. Tabi baygın kaldığı süreyi doğru hesapladıysa. Çok daha az bir zamanı kalmış bile olabilirdi.
En azından yüzündeki morluk geçmeye başlamıştı. Çenesinde biraz kalmıştı. Genç kadın bağlı ellerini kaldırdı ve saçlarının içinden geçirdi. Şapkası kamaranın içinde bir yerlerdeydi ve örgüsü iyiden iyiye dağılmıştı. Kaptan O'Cannor'a her geçen saniye daha da yaklaşıyordu.
Geçen yıllar, Willow'u onun elinden alamamıştı. Hayır, aslında her şey genç kadının onun ellerine teslim edilmesi için bir hazırlıktan ibaretti. Will, ondan hiçbir zaman kaçınamamıştı.
Will, başını arkaya yasladı. Jhon'un ölümünün sonuçları ağırdı. Kimse farkında olmayabilirdi ancak Will, çok büyük bir değişim geçirmişti. Hayır, belki de her zamanki o kızdı. Ancak artık güçlüydü. Adı denizlerde dolanmıştı. O, her daim acımasız korsan Kaptan Sapkın Desari'in sağ kolu ve Madam Romilda'ın efsanevi tayfası olacaktı.
Tabi Desari onu ihanetle suçlamadıysa...
Genç kadın başını sertçe arkasındaki duvara vurdu. Eğer Desari böyle bir şey yaptıysa Will, bu sefer eskisinden de beter duruma geçerdi. Korsanların hepsi birer suçlu olsa bile aralarında hain olmazdı. Bir korsan kaptanına ihanet edip isyan ederse ve kaptanını öldürebilirse geminin kaptanı olurdu. Eğer başaramazsa öldürülürdü.
Will, bu zamana kadar Madam Romilda'ın içinde pek çok isyanı durdurmuş ve infazlarını gerçekleştirmişti. Ancak daha önce ihanetle suçlanıp kendi gibi esir tutulanı hiç görmemişti. Desari gibi korsanların mantığını anlayabilen biri olarak da durumunu hiç parlak görmüyordu.
Mantık her zaman çıkarlardan yanadır...
Will bunu unutmamalıydı. Ancak Desari gibi bir adamın nasıl olupta Kaptan O'Cannor gibi bir adamda bu kadar değer vereceği bir şey bırakabileceğini aklı almıyordu. Hatta o şeyin ne olduğunu bile düşünemiyordu.
Geminin ani sarsıntısıyla genç kadın sallandı ancak ayaklarını yere sertçe basarak dengesini korumayı başardı. Bakışları endişeyle tavana dikildi. Gelmişlerdi...
Desari, derin bir nefes alıp adaya baktı. Günün bu öğlen saatlerinde çok da gürültü olmuyordu. Elinde Will'in o gece kamarada düşürdüğü şapkası duruyordu. Gusta, hemen arkasında dümende duruyordu. Will, kadar iyi olmasa da ondan önceki sağ kolu Gusta'idi.
Gusta kaptanının ne kadar düşünceli olduğunun farkındaydı. "Onun burada olduğuna emin misiniz, Kaptan?" diye sordu. "Sonuçta Kaptan O'Cannor'ın ne yapacağı belli olmaz"
Desari dişlerinin arasından, "O burada" diye tısladı. "Kendine tayfa toplamaya çalışıyor"
Gusta şaşkınlıkla ona baktı. "Bunu nereden biliyorsunuz, Kaptan?"
Desari başını çevirip ona baktı. Yeşil gözlerinde her zamanki o şakacı ifadenin yerini acımasız gerçekler almıştı. "Çünkü iki sene önce maddi anlamda ciddi bir zarar gördü" dedi. "Jhon Phelan ona büyük bir hasar verdi ve Micah bu hasarı telafi etmek için yollar arıyordu. Onun gibi kaçak işler yapanların tehlikeli yollara girmesi gerekir, Gusta. Tehlikeli yollar da kayıplara neden olur"
![](https://img.wattpad.com/cover/164666808-288-k729480.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORSAN
FantasyBen her zaman mücadele etmeye hazırım. Çünkü benim adım Willow Helois O'Cannor. Ben bir canavarın karısı ve bir meleğin annesiyim. Daha da önemlisi ben bir kadınım!