FİNAL

12.8K 920 84
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... BİR KİTABIN DAHA SONUNA GELDİK ANCAK TABİ Kİ BU SADECE BİR  SERİNİN BAŞI SADECE... ÖNÜMÜZDEKİ KİTAP TANRIÇA İLE GÖRÜŞECEĞİZ... ŞİMDİLİK WİLLOW VE MİCAH İLE SİZLERE VEDA EDECEĞİM... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN...

24 HAZİRAN 1858

'Uzun ve engebeli yolculuğumu tamamladım. Yalnız hayatımı sonlandırdım. Üç kere öldüm ve başka biri olarak yeniden doğdum. En başında bir asilzadenin şımarık kızı olarak doğdum. Öldüm ve ailesinden kovulmuş, evli ama yalnız ve fakir bir kadın olarak doğdum. Zayıftım. Hayatta kalma azmim dışında elle tutulur hiçbir şeyim yoktu. En büyük korkum yalnız başıma hayata veda etmekti.

Bir gün bir canavar çıktı karşıma. Bana hayattaki tek arkadaşımı yani kocamı öldürdüğünü söyledi. O kadar kibirli ve acımasız bir yaratıktı ki onunla başa çıkabileceğime inanamadım. Korktum. Canavar, beni sevmesem de güvenli olduğunu bildiğim evimden kopardı ve bilmediğim başka diyarlara götürdü. O diyarlarda onun gibi pek çok canavar vardı. Beni savunmasız bir şekilde orada bıraktı ve gitti.

Ne yapacağımı bilemeden öylece kaldığım yerde bir dost gibi görünen bir tilki geldi yanıma. Eğer kabul edersem beni yeniden öldüreceğini ve bu canavarlar diyarında hayatta kalabilecek bir canavar olarak yeniden diriltebileceğini söyledi. Başka şansım olmadığını düşünerek onun teklifini kabul ettim ve tekrar öldüm.

Dirildiğimde artık güçlü bir kadındım. Savaşıyordum, öldürüyordum. Zamanında beni cezp eden bütün maceralara atılıyor ve denizlerin gizemlerini keşfediyordum. Bağımsız ve güçlü hissediyordum kendimi. Bu muhteşem duygularla karşıma çıkan herkesi yenebileceğime inanıyordum.

Yanıldım...

Tilki dostum bir gün bana, beni canavarların arasına atan canavara geri vereceğini söylediğinde belki de hayatımda ilk defa gerçek korkuyu hissettim. Ondan korkuyordum. Yeniden dirilmeme ve güçlü olmama rağmen o canavarın kara gözlerini düşününce bile korkudan titriyordum.

Tilki dostum bütün çabalarıma rağmen beni onun ellerine verdi. Ancak canavar bu sefer sadece beni değil, sevdiğim küçük bir yumurtayı da alıkoymuştu. Canavarla oturup konuştum. Bir daha beni canavarlar adasına bırakmaması için ona sadakat sözü verdim. O da beni bırakmayacağına söz verdi. Ancak her ne kadar onun hizmetlisi olsam da o gözlere baktığım her an korkuyordum.

Canavar beni daha önce Tilki dostumla bile yaşamadığım maceralara sürükledi. Eski asil kadını canlandırdı ve beni o kadınla birleştirdi. Sonra o kadını da üzerimden attı ve tekrar zayıf bir kadın haline getirdi. Ancak giydirdiği kadınların hiçbirini beğenmemiş gibi hepsini tekrar çıkardı.

Bir gün bana denizkızlarının şarkısını dinletti. Ertesi gün beni dev deniz yaratıklarının yaşadığı yere götürdü. Tanrılarla ve tanrıçalarla tanıştırdı. Canavarın ihanetini ve sevecenliğini tattım. Her bir maceramızda beni yeni bir karaktere soktu.

Ve bir gün hiç beklemediğim bir anda beni öldürdü. Bu sefer küllerimden ona tapan ve onun mutluluğu için her şeyi yapacak bir kadın olarak doğdum. Canavar, beni yatağına yatırdı ve gerçek bir kadın olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu gösterdi. Daha ne olduğunu anlayamadan ona âşık oldum.

Korkularım yolculuğum boyunca beni hiç bırakmadı. Kaç farklı kadına dönüşürsem dönüşeyim her zaman yalnız ölme korkusuyla yaşadım. Bu yüzdendir ki bana ihanet etmiş olsa bile Tilki dostumun yanına dönmek için çırpınıp durdum. Yine de canavar beni öyle bir kafese kapatmıştı ki ne yapacağımı bilemedim.

KORSANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin