KORSAN

Bölüm 16

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN...

Willow, onu tutan bağlardan kurtulmak için çırpındı. Saatlerdir bu yatakta öylece yatıyordu ama kaptan onu çok sıkı bağlamıştı. Ne kadar çırpınırsa çırpınsın bir türlü kurtulamıyordu. Bu da yetmezmiş gibi her çırpınışıyla düğümler daha da sıkılaşıyordu. Genç kadın yorgun bir şekilde nefes nefese durdu ve kollarına doğru baktı.

Kaptan onu zorla alıkoyacaktı. Adamın saçma sapan fikirleri yüzünden Will, bedenini onun anlık zevklerine kurban etmeye niyetli değildi. Genç kadın dişlerini sıktı. Bilekleri artık mosmor olmuştu ama genç kadının vazgeçmeye niyeti yoktu. Bu ufacık odada pencere yoktu bu yüzden saatin kaç olduğunu anlayamıyordu ama hava kararmış olmalıydı.

Kaptan kamarasının kapısının açıldığını duyduğunda Will nefesini tutup bekledi. Ayak sesleri odanın önüne doğru geldi. Genç kadın korkuyla kapıya bakakaldı. Kaptan O'Cannor sözünü bozmak için acele mi ediyordu acaba? Willow'un tahminlerine göre henüz bir saat daha vakti olmalıydı. Bütün tayfaların uyumasını bekleyeceğini düşünmüştü.

Kapı yavaşça aralandı ve Genç Ryan içeri girdi. Will, o anda onu gördüğüne hiç bu kadar mutlu olmadığını fark etti. "Ryan" dedi neşeyle çocuğa bakarak.

Genç Ryan, gözlerini yatakta bağlanmış olan kadına çevirdi. "Will" dedi endişeyle yatağa koşup kadının yanına tırmandı.

"Beni nasıl buldun?"

Ryan omuz silkti. "Herkes kaptanın seni alıkoyacağından bahsediyordu" dedi çocuk. "Seni özel odasına götürdüğü ve kadını yapacağı konusunda dedikodular vardı gemide" dedi. "Hatta bazıları kaptanın işi bitince onlara da izin verir mi diye merak etti. Bende seni kurtarmaya geldim"

Genç kadının deniz rengi gözleri parladı. Mutluluktan yanakları kızardı. "Sen benim kahramanımsın, Ryan" dedi neşeyle.

Genç Ryan, utandığını belli edercesine kızardı. Hemen cebinden çakısını çıkarıp Will'i bağlayan ipleri kesmeye başladı. Ardından ayaklarına uzandı. "Kaptan, şuan Harry ile tartışıyorlar" dedi. "Güvertenin kıç tarafındalar. Ön taraftan bir sala binmen gerekecek"

Genç kadın başını salladı. İkisi de hızla özel odadan kamaraya çıktılar. Ryan, kamaradan dışarı gözledi ve güvenli olduğuna kanaat getirince genç kadını dışarı çıkardı. Güvertede neredeyse kimse yoktu. Bir iki tayfa uyukluyordu ve gözcü kulesi boştu. Genç kadın sallardan birinin iplerini kesip aşağı sarkıtmaya başladı.

Ryan, onun için etrafı kolaçan ediyordu. "Gemiden çıkınca nereye gideceksin?" dedi endişeyle.

Will, kayığın ipi elinde bir an durup ona baktı. "Bilmiyorum" dedi dalgın bir şekilde. "Ancak Korsanlar Adası'na dönemem. Kaptan'ın beni arayacağı ilk yer orası olur. Belki Kaptan Black'i bulmak için bir şeyler duyabilirim. Bana yardımı dokunabilecek tek kişi o" Will, derin bir nefes alıp ona baktı. "Buradan uzaklaş" dedi. "Git ve uyu ya da uyuyor numarası yap. Kaçtığım anlaşılırsa ilk seni sorgularlar" dedi.

"Buna gerek olacağını sanmıyorum, Bayan Phelan!"

O lanetli sesin kime ait olduğunu bilmek için kâhin olmaya gerek yoktu. Kaptan Micah O'Cannor, Ryan'ın hemen arkasında duruyordu ve bir elini çocuğun omzuna koymuştu. Siyah gözleri Will'i delip geçiyor gibi duruyordu.