KORSAN

Bölüm 17

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN TALEPLERİNE GÖRE GELİYOR...

Micah, terler içinde yataktan kalktı. Az önce yaşadığı şey onun gibi tecrübeli bir erkek için bile çok fazla iyiydi. Genç adam çıplaklığını önemsemeden çalışma masasına doğru yürüdü. Masa temizlenmişti. Eskisi gibi üzeri kâğıt yığınları ve şarapla doluydu. Genç adam masadaki kadehe şarap doldurdu ve tek dikişte içti. Ardından bir bardak daha doldurdu.

Başını çevirip yatağa baktı. Az önce onu mahveden kadın yatakta boylu boyunca uzanmıştı. Bir koluyla yastığını sarmıştı. Gözleri boşluğa dikili duruyordu ve yüzünden hiçbir şey anlaşılmıyordu. Yüzüstü yatmıştı ve sırtı genç adamın sıvılarıyla kirliydi. Bu görüntü erkeği mahvetti.

Derin nefesler alıp kendini sakinleştirdi ardından şöminenin yanındaki kâseye gitti ve bir bezi ıslatıp yatağa doğru yürüdü. Kadının saçlarından tutup çekti. Will, şaşkınlıkla sesli bir nefes alıp gözlerini ona dikti. Erkek elindeki kadehi kadının dudaklarına götürdü. "İç" diye emretti.

Will, bir an durup kadehe baktı ardından dudaklarını araladı. Erkeğin ona sunduğu şarabı kana kana içti. Micah, onun arkasına geçti ve ıslak bezi sırtına sürdü.

Genç kadın ellerinin altında uslu uslu duruyordu. Göğsü düzenli nefeslerle inip kalkıyordu. Genç adam bezi bir kenara fırlattı ardından kadını kendine bakmaya zorladı. "Bu kadar uslu durman beni endişelendiriyor doğrusu" dedi gülerek. "Yoksa beni nasıl hadım edeceğini mi düşünüyorsun?"

Genç kadın kocaman açılmış gözlerle önce erkeğin yüzüne baktı ardından gözleri yavaşça erkeğin bedeninden aşağı indi ve yeniden sertleşmiş erkekliğine takıldı. Genç kadın bir an sonra kıpkırmızı bir yüzle tekrar ona baktı. Son derece çaresiz görünüyordu.

Micah, başını arkaya attı ve derin bir kahkaha patlattı. "Şu işe bakın!" diye gürledi. Gözleri parlıyordu ve yüzünde büyük bir zafer işareti vardı. "Gemimde tayfaları pataklayan, gözünü kırpmadan adam öldüren, beni hadım etmekle tehdit eden, yatağımda beni zevkten neredeyse öldürecek olan kadın şimdi tek kelime bile edemeyen uysal bir kedi olmuş" dedi kadının çenesini tutup yüzünü kendine yaklaştırdı. "Düzülmek tırnaklarını törpülemiş kadın" diye hırladı.

Will, ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Az önce yaşadığı şey basit bir şey değildi. Daha önce böyle bir şey yaşamamıştı. Jhon onunla pek çok kereler beraber olmuştu ama sadece kadının üzerine tırmanıp işini bitirirdi. Hiç onunla böyle oyun oynamazdı. İlk başlarda canını çok yakan bu şey zamanla isteksiz kabullenişle yaptığı bir şeydi. Will, bunun bu kadar muhteşem olduğunu bilmiyordu.

Derin nefeslerle karşısındaki erkeğe baktı. Bunların nedeni oydu. Kaptan Micah O'Cannor onu paramparça etmişti ve şimdi her parçasını kendine muhtaç hale getiriyordu. Genç kadın içgüdüsel olarak ona uzandı ve dudaklarını onun dudaklarına bastırdı.

Micah, onun ağzındaki şarabın tadını aldı. Bir kadının böyle bir tadı olması gerçekten bir günah olmalıydı. Genç adam geri çekildi ve düşünceli bir şekilde kadının saçlarını geri doğru okşadı. "Belki de senin ağzını hep meşgul etmeliyiz" diye fısıldadı. "Böylece bir daha bana karşı gelemezsin"

Will, alt dudağını ısırdı endişeyle. Bu hareketi erkeğin dikkatini tekrar dudaklarına çekti. Micah, bunu onun sık sık yaptığını fark etmişti. Bir şey düşündüğünde, endişeliyken, sinirliyken sürekli dudaklarını ısırıyordu. Genç kadını hafifçe kaldırdı ve bacaklarının arasına oturttu. Erkekliği kadının sırtını dürtüyordu.