İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR LÜTFEN LÜTFEN LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN...
Will, derin bir nefes alıp kamaradan içeri girdi. Bunu Ryan için yaptığını söyleyip duruyordu ancak bedeni çoktan heyecanla ısınmıştı bile. Eğer geçen gecenin yarısı gibi bir şeyi yaşarsa genç kadın buna bağımlı olacaktı. Derin bir nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalıştı.
Hayır, iyi olmamalıydı. Kendini bu sefer kaybetmeyecekti. O sadece ilk seferleri için geçerli bir heyecandan ötürü olmuştu. Ancak bu sefer genç kadın put gibi yatacaktı ve onun hoşuna gidecek hiçbir şey yapmayacaktı. Böylece Micah, geçen seferki ateşin ilk kez olduğu için yaşandığına inanıp Will'den sıkılacak ve onu Desari'nin gemisine geri gönderecekti.
Basit bir plandı ancak herkes için en iyisi bu olurdu. Her ne olursa olsun Madam Romilda'nın varisi Will'di. Desari onu kendi gemisi için yetiştirmişti. Will'in ait olduğu yer Madam Romilda'idi. Kaptan O'Cannor, kendine başka bir kadın bulacak ve Ryan'da zamanı gelene kadar varis olarak yetişecekti.
Herkes mutlu olacaktı...
Will, gözlerini kapatıp bir an durdu. Karşısındaki Micah O'Cannor'dı. Hiçbir zaman genç kadının işini kolaylaştırmamıştı. Hatta onu zora sokmak için elinden geleni ardına koymamıştı. Şimdi de onun için herhangi bir şey yapmayacaktı muhtemelen ancak genç kadın bunu denemeden bilemezdi.
Kapıyı çalmadı. Zaten karşısına hangi manzara çıkarsa çıksın-ki muhtemelen adam çıplaktı- şaşırmayacaktı.
Kaptan O'Cannor, onu giyinik bir şekilde bekliyordu. Kafasını düşünceli bir şekilde masanın üzerine eğmişti. Kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu. Çok derin düşüncelere dalmış gibiydi. Willow, kapıyı yavaşça kapattı. Onun planlarının ne olduğunu bilmiyordu ancak son iki macerada çok tehlikeli geçmişti. Ancak kaptan her ne istiyorsa bunun bu yollarla elde edileceğine inanıyor gibiydi.
Denizkızlarıyla karşılaşmak için Kızıl Koy'a gittiklerinde herkes kaptanın adadan bir şey çalacağını düşünmüştü ancak Micah O'Cannor'ın daha farklı planları vardı. O, bir denizkızının kalbini çalmayı tercih etmişti. O, kalbi dünkü yaratığa vermişti. Ancak bunu neden yaptığını bilmiyordu. O kalbin, yaratık üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu da bilmiyordu. Ancak Kaptan O'Cannor'un bir planı olduğu kesindi.
Will, hafifçe öksürdü. Genç adamı daldığı derin düşüncelerden çıkardı. Micah, başını çevirdi ve yan gözle kadına baktı. "Soyun" dedi sert bir sesle. Ardından tekrar arkasını döndü.
Kadın, şaşkın bir şekilde ona bakakaldı. Bu muamele de neydi böyle? Onun bu şekilde aşağılayabileceğini mi sanıyordu? Genç kadın öfkeyle kılıcını çekip kaptana doğru gitti. "Benimle düzgün konuş" diye hırladı. "Senin aptal fahişelerinden biri değilim ben"
Erkek ona uzatılan kılıcı tuttu ve kadının elinden tek hamlede sertçe çekip aldı ve başka bir yere fırlattı. "Bana sadakat yeminin var" diye hırladı. "Bir daha bana kılıç çekerken ikinci kere düşün ve yeminini hatırla"
"Sizin bana verdiğiniz yeminlerin hiçbirini tutmadığınız düşünülünce benimkini tutmam konusunda beni uyarmanız çok aptalca" dedi. Onun iradesinin altında bu kadar eğilmeyi reddediyordu.
Micah, ona doğru tehditkâr bir adım attı. Erkeğin heybeti odanın içinde nefes almaya yer bırakmıyor gibiydi. "Willow" diye fısıldadı elini uzattı ve kızın örgüsünü tuttu. "Öfkemi paklamak istemezsin öyle değil mi?" örgünün ucundaki tokayı tutup çekti ve bir kenara attı. İki elini saçlarının içinden geçirerek kadının kafasını tuttu. "Şimdi" diye fısıldadı dudaklarına doğru tehlikeli bir ifadeyle. "Soyun."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORSAN
FantasiaBen her zaman mücadele etmeye hazırım. Çünkü benim adım Willow Helois O'Cannor. Ben bir canavarın karısı ve bir meleğin annesiyim. Daha da önemlisi ben bir kadınım!