İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR...
Korsanlar Adası, korsanları, fahişeleri, hırsızları, suçluları ve toplumdan dışlanmış, aranan pek çok suçluyu içinde barındıran bir adadır. Burada gece ya da gündüz olsun fark etmez her daim bir hareketlilik vardır. İçki ve kavgalar asla durmaz.
Ahlaksızlığın şehri...
Kadınlar sokak aralarında parası olan adamlarla beraber olurlar. Bazen birden fazla erkekle. Kavgalar barlardan dışarı taşıyordu. Her yerde sızmış ya da dayak yemekten baygın düşmüş insanları görmek mümkündü. Bir kuralı olmayan, bir yönetimi olmayan, kaosa sürüklenmiş, günah dolu bir adaydı burası.
"Geminin askerler tarafından büyük darbe aldığını duydum, O'Cannor"
Micah, oturduğu masadan başını kaldırıp karşısındaki adama baktı. Kaptan Desari Black ya da diğer adıyla Sapkın Black. Micah onunla daha henüz bir tayfayken beraber çalışmıştı. Adamın gerçekten iyi bir mizah anlayışı ve sapkın işkence yöntemleri vardı. Micah onu takdir etmeden edemiyordu.
Arkasına yaslandı ve karşısındaki sandalyeyi adama gösterdi. Black, tek bir hamleyle rahatça oturdu. "Önemli bir sorun yok" dedi Micah. "Atlatamayacağımız bir sorun çıkmadı."
Black, elinde tutuğu bira dolu büyük bardağı ona doğru kaldırdı. "Seni bulmayı nasıl başardılar?"
Micah, kendi rom şişesinden büyük bir yudum aldı. Boğazından aşağı inen acı tada karşı yüzünü ekşitti. "Jhon Phelan" dedi neşesiz bir sesle. "Karısına mektup yazıp atmış"
Black bir an sessizce ona baktı ardından başını arkaya atıp kahkahayı patlattı. "Dostum" dedi gülerek. "Tarihin en kötü korsan tayfası tarihin en iyi korsanlarından birine bela olduğunu mu söylemek istiyorsun? Tanrılar var dostum" dedi neşeyle. "Tanrılar var ve bizimle oyun oynamayı seviyor"
Micah, omuz silkti ve dalgın bir şekilde elinin altındaki şişeye baktı. "Geminin hasarı büyük oldu" dedi. "Zaman kazanmak için Londra'ya demir atmak zorunda kaldım bir saatliğine. O arada gemime Phelan'ın karısı tırmandı kaçak olarak. Kadın, kocasının ölümü hakkında bilgi edinmek için çok ısrarcıydı"
Black kaşlarını kaldırdı. "İşler ilginç bir hal aldı desene. E, kadın güzel mi peki?"
Micah durup bir düşündü. Bayan Phelan'ın genel hali dağınık bir kadındı ancak ona gönderdiği kıyafetlerle ne kadar etkileyici bir kadın haline geldiğini düşündü. "Güzel" dedi. Deniz gibi gözleri vardı kadının. Belki de dikkat çeken tek yanı buydu. "Ancak askerler onu takip etmişler. Kadınla uğraşana kadar ikinci bir saldırı daha oldu"
Black bunun üzerine daha da yüksek sesle güldü. "Dostum, ailecek canına okumuşlar" dedi. "E, şu kadından bahsetsene biraz daha. Başına iş açan bu kadını merak ettim" dedi elini çenesine yaslayarak.
Micah, romundan bir yudum daha aldı. "Sıradan bir kadın değil" dedi. "Anlamıyorum ama tam bir hanımefendi gibi konuşuyor, yemek yiyor, yürüyor. Ancak bir hanımefendi gibi durmuyor. Kıyafetleri eski püskü, görünüşü bakımsız. Baksan öyle güzel bir kadın değil. Ancak inatçı. Başını belaya sokacak kadar inatçı hem de. Benimde başımı belaya sokacak kadar dikkatsiz."
Black, dudaklarını büzdü. "Yani ilgini çekmedi" dedi.
Micah, başını iki yana salladı. "Gözleri dışında ilgimi çeken bir yanı olmadı" dedi. "Ancak dediğim gibi kadın çok huysuz ve bir o kadar da inatçı onu yatağına alacak adamın başına bela olmaktan başka bir işe yaramazdı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORSAN
FantasyBen her zaman mücadele etmeye hazırım. Çünkü benim adım Willow Helois O'Cannor. Ben bir canavarın karısı ve bir meleğin annesiyim. Daha da önemlisi ben bir kadınım!