"Hiç bir acı, hiç bir kuvvet, hiç bir güç beni sana yaklaşmaktan alı koyamaz !"

2K 112 366
                                    

Bölüm13
~Yazardan~
Genç kız ona verilen emirlerden bıkmış usanmıştı artık. Onu korumaya çalıştıklarını biliyordu ama aslında ona içten içe daha çok zarar veriyorlardı, çünkü genç kız küçüklüğünden beri tek başına her şeyin üstesinden gelmişti ama şimdi onu sanki bir evcil hayvanmışçasına altın bir kafese koymuşlardı. Belki de haklılardı ama bazen bebeğin bir Mikaelson olduğunu unutuyorlardı, ne kadar normal bir hamilelik geçirebilirdi ki ?

Ve yine işte aynısı oluyordu, Elijah'a gelen mesajdan sonra Caroline'a hiç bir açıklama yapılmamış ve Klaus ile üst kattaki oturma odasına çıkmışlardı. Rebekah ise elinde iki kutu ile salona geri dönmüştü. Rebekah heyecanla genç kızı üçlü koltuğa oturtarak elindeki bir kutuyu ona uzatmıştı, Caroline meraklı bir şekilde kutuyu açıyor içinden ne çıkacağını tahmin ediyordu ama kutudan çıkan şeyi hiç beklemiyordu.

Kırmızı ipek geceliğin ince askılarından tutarak havaya kaldırdığında Rebekah'ya soru soran gözlerle baktı. Katherine ise oturduğu koltuktan hızla kalkarak Caroline'nın elindeki kutuyu aldı,

"Sanırım o benim kargom."

diyerek, üst kata çıktı. Rebekah ateş saçan gözler ile Katherine'e bakıyordu ama şuan bu küçük şeytanı düşünmek istemiyordu. Bu yüzden elindeki diğer paketi kibarca genç kıza uzattı. Genç kız aynı merak duygusu ile paketi açtı ve gördüğü mavi ile pembe küçük tulumlara baktı. Rebekah ise doğru bir tercih yaptığını bir kez daha anlayarak Caroline'nın yanına oturdu. Genç kız iki tulumuda gülen bir yüzle incelikten sonra hafif çıkık karnını nazikçe okşadı.

Freya ise tulumlara kısa bir göz gezdirdikten sonra boynundaki mavi tılsımı çıkararak eline aldı.

"Bebeğin cinsiyetini öğrenmek ister misin ?"

"Bunu yapabilir misin ?"

"Tabiki !"

Caroline merak ve sevinçle Fraya'ya bakıyordu. Freya yavaşça Rebekah'yı koltuktan kaldırarak Caroline'nın sırt üstü uzanmasını sağladı. Katherine çığlıklarla merdivenlerden inerek Caroline'nın yanına gelmişti. Tabiki Katherine'nın çığlıklarını duyan Elijah ve Klaus'da anında salona gelmiş ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Elijah hafif kızgınlık ve her zaman ki ciddiyetiyle,

"Neden evin içinde boş boş bağırarak panik yaratıyorsun, Katherine ?"

"Boşu boşuna değil, Elijah. Freya bebeğin cinsiyetini öğrenicek."

Kol elindeki kan torbasını yudumlamayı bırakarak Caroline'a baktı. Ardından da Klaus'a daha sonra ise kollarını göğsünde kavuşturdu ve

"Her ne kadar evrenin bir Klaus'u daha kaldıramayacağını düşünsemde oyumu erkekten yana kullanıyorum."

Elijah ve Rebekah'da kolu onaylamıştı fakat Klaus o çok farklı düşünüyordu. Mavi gözleri gök yüzündeki yıldızlar kadar parlaktı.

"Bence minik bir prensesimiz olucak, tıpkı annesi gibi !"

dedi, Klaus. Freya nihayet odaklanabilmiş ve mavi tılsımı genç kızın karnının üstünde gezdirerek büyülü sözcükler söylemeye başlamıştı. Heyecan ile gözlerini açarak dudaklarını bir birine bastırmıştı. Ardından mavi tılsımını boynuna takmış  ve Rebekah'ın yeni aldığı kıyafetlerin yanına giderek eline pembe tulumu almıştı. Genç kız yattığı koltuktan hızla doğrularak

"O bir kız mı ?"

demişti, Freya sevinçle kafasını salladığında genç kızın deniz mavisi gözleri Klaus'un gözlerini bulmuştu. Konuşmasalar bile gözleri onlara her şeyi anlatıyordu, ikiside bu minik prenses için çok sevinçlilerdi. Rebekah ve Katherine ise bu haberin üstüne küçük bir çığlık atmışlardı. Kol'da kendi kendine "bu evrenin bir Klaus'u daha kaldıramayacağını söylemiştim" diyerek geziniyordu. Elijah ise Klaus'a sarılmıştı, bu küçük melek şimdiden Mikaelson ailesine çok büyük mutluluk getirmişti.

Kurt KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin