Klaus Mikaelson, New Orleans'ın kralı sonunda melez ritüelini gerçekleştirmiş ve şimdide melez ordusunu kurmak için kendi klanını araştırıyordu. Fakat karşısına çıkan genç kurt Klaus'un aklını başından almıştı bile. Genç kurt bu durumdan rahatsız ol...
Bölüm20 ~Caroline~ "Ah, Caroline mutfakta meraktan hepimiz çatlıyoruz ve sen hala neler olduğunu anlatmıyorsun."
"Demek öyle, o zaman şimdi Rebekah Mikaelson senle bir anlaşma yapacağız."
"Ne anlaşması, neden bahsetiyorsun ? Bak Caroline mutfakta iki saattir Kol'un boynunu kırmamak için kendimi zor tutuyorum, lütfen artık anlat ne olduğunu."
"Tamam tamam, sinirlenme. Anlatacağım ama önce pizzam !"
"Hayır, olmaz."
"O zaman sizde Klaus'a sorarsınız."
"Tekrar derin bir uykuya dalmamı falan mı istiyorsun ?"
"Pizza ?"
"Peki, tamam ama sağlıklı ve yağsız olanlarından olucak."
"Ama..."
"Bu son teklifim yoksa Elijah'ı benim yerime çağırabilirim."
"Tamam,kabul."
"Hadi o zaman anlatmaya başla."
Mutfağa girdiğimizde Katherine sandalyen zıplayarak beni çekiştirmeye başladı bir yandan da beni soru yağmuruna tutuyordu. Demin oturduğu sandalyeye hızlıca beni oturttu ve karşımda duran tek boş sandalyeye oturmak için vampir hızını kullandı ama Rebekah ondan hızlı çıkarak tek boş sandalyeyi kaptı ve Katherine'e küçük bir gülümseme gönderdi. Katherine ise vakit kaybetmeden gözlerini devirdi ve karşıdaki özenle döşenmiş siyah mermer taşlardan oluşan tezgahın üstüne oturdu. Herkes bana bakıyordu, anlaşılan bir açıklama bekliyorlardı. Derin bir nefes aldım ve ellerimi önümde kavuşturarak konuşmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sanırım biz Klaus'la resmen sevgiliyiz !"
dedim, sevinçle. Rebekah'a "ne!" diye bağırırken, Kol'un ağzı şaşkınlıktan açık kalmıştı. Freya ise elindeki çikolatayı afiyetle ısırmış Katherine ise gülümsemesini yüzüne yerleştirerek,
"Onun gibi bir canavarın aşkı bulacağına inanmazdım."
demişti. Rebekah ise tek kaşını kaldırarak Katherine'e bakmış ve tabiki lafını esirgememişti.
"Senin gibi bir sürtük aşkı bulmuşken Klaus'un bulmasına şaşmalıyız."
Freya ise bu atışmadan sıkılmışçasına çikolatasının son parçasını ağzına atarak çöp kutusuna yönelmişti.
"Detayları anlatsana."
dedi, Freya. Gülümsememi saklayamayarak anlatmaya başladım ama aklımda bir soru vardı Klaus nereye kaybol muştu ? *➰* Güneşin o güzel batışını izlemek için Mikaelson Malikanesinin en yüksek katına çıkmıştım. Bir yandan afiyetle pizzamı yerken diğer yandan ise yeni bir festivalin başlangıcını izliyordum. Arkamda hissettiğim bir nefesle hızlıca arkamı dönmüştüm ama zaten burnuma gelen o kokuyla korkulacak bir şey olmadığını biliyordum. Klaus gelmişti ve bana o çekici gülümsemesiyle bakıyordu. Pizza mı işaret etti.
