Bardan içeri girerken diğerleri ile birlikte gülüyorduk. Bu gülüş daha çok 'biz büyüğüz ve barda takılıyoruz' adlı saçma bir gülüştü. Jin hyung okuldan sonra işi çıktığını söyledi ve gitti. Birkaç kez arayıp ne yaptığımı sormuştu ve bu akşam yanımda olamayacağını ve gecikeceğini söylemişti.
Bende hazır fırsat bulmuşken Jungkook'un deyimi ile Bangtan'la buluşmuş ve beraber bara gitme kararını almıştık. Jungkook bara gelmek istememiş aksine istediği film için sinemaya gitmekte diretmişti.
Kimse istemeyince küsüp odasına kaçmıştı ve biz de üzülmüştük. Daha sonra aramızda karar verirken aramızda Kook'la yaş aralığı en az olan ve Kook'la en kafa dengi olan Taehyung'u ikna ettik.
İkisi sinemaya gitmişlerdi. Bizde hazırlanıp bara gelmiştik. İçeri girdiğimizde yüksek müzik sesi ile hepimiz ıslık çaldık ve kendimize boş bir yer aradık.
Bulduğumuz boş yere oturunca içeceklere karar verdik ve ben oturduğum yerden sallanmaya başladım bile. Gelen içkileri yavaş yavaş yudumlarken gözlerim Jimin'e kaydı.
Gözleri hafif kapalı elindeki bardağı ile sallanıyordu. Hafifçe güldüm ve Yoongi hyunga dokunup Jimin'i işaret ettim. Yoongi hyung da gülümsediğinde Jimin ayağa kalktı ve dans edenlerin arasına karıştı.
Bardağımda ki içkiden bir yudum alırken Yoongi hyung kafasını Hobie'nin omzuna yaslamıştı.
"Bu ne böyle? Birbirimize sırnaşmak için mi geldik? Biraz açılın." dediğimde Hobie, Yoongi hyungu itti ve bardağını kafasına dikti.
"Saat 3 yönü. Kızıl hatun benim." dedi ve kalkıp o yöne ilerledi.
Kahkaha attım ve Yoongi hyunga döndüm.
"Bende Jimin'in yanına gidiyorum. " dedi ve kalkıp beni yalnız bıraktı.
Tekrar bir bardak daha içki aldığımda kafamı geriye attım ve gözlerimi kapattım. Bir süre bekledim.
Ya. Ya Jin hyung buraya geldiğimi öğrenirse? O zaman ne olurdu? Bana kızar mıydı? Çok mu kızardı? Acaba şuan ne yapıyor? Peki içtiğimi öğrenirse? Gerçi bizimkiler söylemezdi. Değil mi?
Yanımda ki hareketlenme ile gözlerimi açtım. Kızın biri yanıma oturmuş bardağında ki içkisini yudumluyordu.
Şuanda kızın biri ile takılacak modumda değildim. Gözlerim piste kaydığında kocaman açıldı ve ağzım şaşkınlıkla aralandı.
Siktir!
Yoongi hyung, Jimin'e arkadan sarılmış ve kendine çekmişti. Kafası boynuna yaslı iken Jimin'de halinden memnun bir şekilde kafasını geriye atmıştı.
Bu çok...garipti. Pekala biraz fazla garipti.
O sırada kucağıma tırmanan kızı üzerimden ittim ve ayağa kalkıp tuvalete ilerledim. Tuvaletin olduğu koridora girerken gördüğüm ikinci manzara ile donakaldım.
Bu...bu gerçek miydi?
Şuanda gerçekten şoktaydım çünkü...Tanrım Tanrım Jin hyung en arka köşede deli gibi içiyordu ve kucağında ki kızı deli gibi öpüyordu.