Ekin gideli on dakika olmuştu. İnsemiydim? Ama o 20 dakika dedi. Eve baktım çok büyük değildi tipik villaydı işte. İncelemesi bile on dakika sürmemeliydi. Arabadan inerken ekinin beyzbol sopasını bulup elime aldım. Hadi helen yapabilirsin. Yavaş adımlarla eve doğru ilerledim ilk defa bu kadar korkuyordum. Nicholas ı aramaya yeltendiğimde telefonun arabada olduğunu farkettim geri dönmeyecektım.
Evin önü boştu. Ölüm sessizliği. Tanrı aşkına bu lanet olası yerde yaşayan tek bir insan yok mu! Evin kapısını usulca araladım. Ev uzaktan bu kadar eski görünmüyordu ama kapı baya ses çıkardı. Evin dizaynı oldukça tarihiydi. Hatta giriş katın dumbledore un odası gibi olduğuna yemin edebilirim. Kule şeklinde merdivenler vardı.
"Ekin" diye fısıldadım önce. Tabiki duymamıştı. Bende bağırmak yerine odalara baktım. Yoktu. Üst kata çıktım. İkinci katta sadece 3 tane oda ve geniş bir holl vardı. Burası aşağıya göre daha moderndi fakat merdivenler aynıydı. İlk oda tamamen pembe renklerden oluşmuştu ve orada da ekin yoktu. İkinci oda kıpkırmızıydı kan kırmızısı. Oldukça seksiydi aslında ekin burda olmalıydı ama yoktu. Üst kat teras olduğundan üçüncü odaya badoslama dalıverdim. Simsiyah. Ve büyük pencerenin önünde arkası dönük siyahlar içinde biri. Ekin değildi.
"Bizde sizi bekliyorduk helen hanım" dedi aslanı bile korkutup kaçıracak bir ses tonuyla.
"Ekin nerede?!" Cesaretimi korkumdan almış olmalıyım. Salak kafam. Adam arkasını döndü. Hiçbişey göremiyordum yok gibiydi. Bana yaklaştığında gözlerinin altının mosmor olduğunu gördüm. Yarım ağız gülerek
"Haplarım nerede güzel kız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ
Teen FictionHep yalnız uyuyup, yalnız uyanınca Yalnız bitirip, yalnız başlayınca Yalnız boğulup, yalnız kurtulunca, içinde Hep yalnız kırılıp, yalnız onarınca Yalnız vurulup, yalnız kanayınca Yalnız arayıp, yalnız bulununca, içinde kaybolup gidiyorsun.