#7

628 23 0
                                    

Yutkundum. Odada ki sessizlik beni daha da çok daha korkuttu. Yemin ederim o lanet hapların nerede olduğunu bilmiyordum babam hepsini götürmüş olmalı. Şiddetli bir ses duydum sesin geldiği yöne baktığımda siyah adam çalışma masasını dağıtmış ve neredeyse haykırarak

"Haplarım. NEREDE!" Gözümden yaşlar akmasına izin verdim. Ne yapacaktım ben? Ekin yok. Babam bu kadar bencil miydi... Çatallaşan sesimle "bilmiyorum" dedim hıçkırarak. Siyah adam kendi etrafında dönerek deli gibi gülmeye başladı hoş zaten deli ama hap kullanan birinin bu denli güçlü olması bir garipti doğrusu.

Olduğum yerde sarsıldım beni elimden tutmuş kelimenin tam anlamıyla sürüklüyordu. Korkuyla "hey napıyosun bırak beni bıraksana sana diyorum siyah adam!" Çabalar boşaydı. Sonunda tüm gücümle "EKİİİİİİİİN" diye bağırıp kendimi bıraktım hızla yere düştüm. Gözlerim kapanırken gördüğüm ayakkabılardı. Hummer jack. Çok severim. Evde bir sürü var ama ne yazık ki hepsini getiremedim. Ayakkabı tutkusu olan bir kız değildim aslında daha çok kıyafet bolca kıyafet. Benim için bir giydiğine bir daha muhtaç olmamak önemliydi. Bir keresinde babam "paramız biterse ne yaparsın" dediğinde "bizim kadar zengin biriyle evlenirim" demiştim. O ise "para senin için bu kadar önemli olmasın" demişti. O zamanlar haklıydı. Beni anlamalıydı nicholas hariç herşeye paramla sahip olmuştum. Ondan vazgecemezdim. Nicholas oldukça zengindi ama bizim kadar değil. Nicholas. O yokken içinde yaşadığım boşluğu hissedemezsiniz. Ben onun teni tenime değmeden bir gün uyumuyorken şimdi yok.. Beni aramadı. Ben hayatımda hiçbişeyin değişmeyeceğini düşünürken ne oldu böyle? Babam bana nasıl bir yük bıraktı? Baba? Hüzünle kafamı diğer yana çevirdim. Titriyordum sanki zaman donmuştu.

yerdeki kan gölü.

Kan. Kanıyor. Akışkan sıvı. Kırmızı. Damar.

"Helen!"

YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin