#14

493 15 1
                                    

Serenay Sarıkaya- İsyan

Benim bu derdim..

Ne yağan yağmurda

Ne yalancı sonbaharda

Ne bomboş sokaklarda

Kırılmış her yanım..

Kaybolur zaman

Saçlarında

Gözlerim sokaklarda

Sebebi isyan aşkım

İçim yanar içim kanarda

İsyaaaaaan!

Geriye bir avuc yalaaan

Beni bu derde sen attın da

Gittin ya kafam hep duman

İçim yanar içim kanarda

İsyaaaaan!

Helenin sesi bu kadar güzel miydi tanrım! Şarkıyı öyle hisli söylemişti ki içim burkulmuştu

Onun hissettiği hiçbirşeyi hissedemezdim. Jason şerefsizi de gitmişti aldığım haberlere göre. Helene çok sinirlenmiştim haksız da sayılmazdım.

Alkış sesleri arasında sahneden inen helene doğru yürüdüm

Helenden'

Şarkı söylediğim süre boyunca kapatmış olduğum gözlerimi kalabalığa verdim. Hepsi hayran bakışlarıyla beni alkışlıyordu. Sahneden indim. İndiğim gibi biri omzumdan tuttu. Arkamı döndüm. Ekin. Normalde ona sarılırdım. Fakat öyle hissiz olmuştum ki artık.

"Gidelim" elini uzattı. İtiraz etmeden tuttum. Zaten hayatım daha ne kadar kötü olabilirdi ki?

Bardan çıktığımızda

"Ekin" dedim soru yönelten sesimle

Bana bakıp kaşlarını kaldırdı sadece. O gercekten yakışıklı biriydi.

"Bu gece seninle uyuyabilir miyim?" Ağlamadığımdan emindim. Fakat sesim çok güçsüzdü. Cevap vermemişti. Kabul etmemişti yani. Pekala.

Otelin önüne geldiğimizde önce ekin ardından ben arabadan indim.

Arkasından yürümeye başladım. Katımıza çıktığımızda

"Toparlan artık burada kalmamız güvenli değil. Marinaya gidiyoruz."

"Neden?"

"Soruların hiç bitmeyecek değil mi?"

Bu sefer buna da ben cevap vermek yerine omuz silkmiştim. O odasına girerken bende odama girip eşyalarımı,kıyafetlerimi toplamaya başladım. Herşeyi kapının önüne koyduktan sonra son bir kez kendime bakmak için lavoboya girdim. Yorgun görünüyordum. Saçlarımı çabucak at kuyruğu yaptım. Dudaklarıma sadece nemlendirici sürdüm. Banyoyadan çıkmaya yönelirken çamaşır sepetinin üzerindeki kıyafetler dikkatimi çekti. Bir pantalon,bir gömlek. Nicholas. Bu sabah çıkardığı kıyafetler olmalı. Onları yanıma almalı mıydım? Hayır. Onu tamamıyla bitirmeliydim. Banyodan çıkıp odama girdiğimde valizlerimi almaya yeltenen hizmetciyi gördüm.

"Hadi" dedi helen. Hizmetci bize gülerek baktı ve

"Çok yakışıyorsunuz" ne?

"Ne? Hayır bi-" dediğimde ekin elini omzuma atarak

"Sağolun" dedi ve bana çabuk olmamı söyledi. Kahretsin! Al şu kıyafetleri helen!

"Bir dakika" ekin çoktan odadan çıkmıştı. Hala nicholas kokan kıyafetleri çantama yerleştirip,ekinin arkasından koştum.

Ekinin arabaya binmeye yeltendiğini gördüm. Hemen hızlıca gittim. Daha yolu yarılamamışken iki tane çocuk yanıma geldi. Yakışıklı değillerdi. Sadece biri tatlıydı.

"Güzelim neden bizimle biraz vakit geçirmiyorsun ha?" Dedi tipsiz olan. Yanıma yaklaşarak.

"Yoksa o yakışıklı olan sıktı mı seni? İnan bana biz daha iyiyiz." Haha çekici miydi bu?

"Ee hayır teşekkürler baylar" aralarından geçmeye çalıştığımda yine tipsiz olan kolumu tuttu.

"Yo yo yanlış hareket" aralarında çırpınırken son derece rahat bir tavırla bize doğru gelen ekini gördüm. Rahat?

"Bırakın kızı" hah bu muydu yani?

"Neden bırakıyoruz ahbap birazda bizimle takılsın çok yedin sıra bizde"

Vay canına. Ekin yumruğu öyle bir geçirmişti ki çocuğun 5 metre uçtuğuna yemin edebilirdim. O sırada kolumu tutarak

"sende istiyor musun?" Çocuk cevap vermeden kaçınca güldüm. Gülmeme karşılık ekinin ters bakışlarıyla karşılaştım.

"Sokak ortasında bu kadar çok durmamalısın. Umarım öğrenmişsindir. Birdaha kılımı kıpırdatmam." Neden bana karşı bu kadar kötüydü?

"Özür dilerim" dediğimde duyduğundan emin bile değildim. Çabucak ön koltuğa geçtim. Ve ekin arabayı çalıştırdı. Onun yanında tarif edilemez güvenlikte hissediyordum kendimi. Güçlü kollarıyla arabayı oldukça rahat kullanıyordu. Biçimli kaşlarının altından simetrik gözlerini arada açıp kapıyordu. Kalkık burnu ve orantılı dolgun dudaklarıyla insan olamayacak kadar güzeldi.

"Çok güzelsin" tanrı aşkına! Bunu sesli düşündüğüme inanamıyordum. Ekin sırıttı. Cidden gözleri felan küçüldü.

"Ne- ne? Ne diyorsun helen" dedi hala gülerek.

"Üzgünüm bay ukala sadece sesli düşünmüşüm." Dediğimde bana döndü.

"Beni mi izliyordun sen?"

"Ha-hayır"

"Aşık olmak için doğru kişi" göz kırparak, yola bakmaya devam etti.

Ne aşkı be? Ekinle mi? Hah. Ekin. Böö!

Acaba nas- OHA!

"Burası çok güzel" dedim marinayı işaret ederek.

"Daha önce gelmedin mi?"

"Yatımız vardı ama burada değil" dediğimde tekrar güldü. O gülünce bende gülüyordum.

Araban indik. Bir süre yata baktım. Acaba içinde hangi maceralar beni bekliyordu?

YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin