"Artık mail'de ne yazdığını anlatacak mısın?" Sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim. Anlatmak istiyordum da bir şeyler yanlış olduğunu söylüyordu. Ya da çok yorgunum. Bilemiyorum.
"Hadi ama bebeğim." Gecenin bu vaktinde bana böyle seksi bir tonla yaklaşması iyi sonuçlar doğurmazdı. Beni tahrik ediyordu. Vücudumu vücuduna iyice birleştirip saçlarımı geriye itti. Burnunu kulağıma sürterek fısıldamaya başladı.
"Bana... Güvenmiyor musun?" Dudaklarını boynumda hissediyordum.
"Ekin.. Durmalısın"
"Durmak istemiyorum" evet,istemediğini biliyorum Boynuma kondurduğu bu masum görünen öpücüklerin nereye gideceğini de biliyordum. Onunla seks yapmayı istemediğimden değil. Bu biraz komik kaçıyordu sadece. 'Koyun can derdinde kasap et' gibi.
Ellerini bacaklarıma koyup okşamaya başladı. Biraz daha yukarı. Boynumdan vazgeçip dudaklarıma uzandı. Öpüşüyorduk. Çok hızlı değil. Ama arzulu. Aşk yaparcasına. Kucağına atladım ve kalçalarımdan tuttu beni. Öpüşmeye devam ediyorken beni yatağa attı. Tişörtünü çıkartıp kesinlikle insana ait olamayacak kadar seksi kaslarını inceledim. Aşırı kaslı bir çocuk değildi. Ama bu görüntüsünün ağzımıi sulandırmadığı anlamına gelmiyordu. Benim kazağımı da çıkardı. Eteğimi. Çorabımı. İç çamaşırlarımla kaldığımda tekrar derin bir arzuyla öpüşmeye başladık. Bu seferki hızlıydı. Kafamı geriye yaslayıp inlemeye başladığımda boynuma daldı adeta. En baştaki masum öpücükleri yerini cezbedici dil darbelerine bırakmıştı. O sırada kotunun düğmesini çözmekle meşguldum. Ve çözdüğümde kotunu çıkardı. Tekrar üzerime eğildi öpüşmeye başladık. Elleri her yerdeydi. Bu hoştu.
"Çıkar.." nefes nefese söylediğim şeyi anlamış olacak ki elleri sütyenimin kopçasına ulaştı ve adeta savururcasına çıkarıp attı. Boynumdan başladı tekrar tekrar ve tekrar yalayarak göbeğime kadar indi. Ve.. Altımdakini de çıkardığında kendi boxerını da çıkardı. Vücuduma sürtünüp burnunu tekrar kulağıma değdirdiğinde "Seni çıplak görmeyi seviyorum" dediğini duydum.
"Yap hadi" onu istiyordum. Şu an gerçekten istiyordum kim olduğu umrumda değildi. Gülümsedi. Bana sürtünmeye başladı. Bunu her yaptığında daha da zevkle inliyordum.
"Ekin.. Yap şunu"
"Yalvar" yalvartacağını biliyordum. Fakat şu an gururum düşüneceğim en son şeydi.
"Mmm lütfen" bu sefer daha seksi bir gülümseme.
Ve acı. Acı. Yüzünün gözümün önünde hızlıca gidip geldiğini görebiliyordum. İnleyişlerimin ona enerji verdiğini de. İçimi parçalarcasına hızlıydı. Ben.. Onu sevmeye başlıyordum. Bu bariz değil mi? Ya da korkuyordum.
Yavaşladı. Yavaşça içimden çıkıp yanıma uzandı. Utanıyordum bir yandan. Arkamı döndüm,gözlerimi kapatacaktım. Elleriyle beni kavrayıp kendine çekti.
"Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim."
"Seni seviyorum" denilecek en uygun şey değildi belki ama kendimi sağlama almalıydım bana güvenmeliydi.
Cevap vermedi. Üzerimize pikeyi örtüp
"İyi geceler" dedi.
"İyi geceler Ekin"Ona güvenmekle güvenmemek arasındaydım. Sanki hayatım yavas yavas kırmızı çizginin ucuna yaklaşıyordu. İçimde derin derin zehrini akıtan bir yılan vardı. Her şeyle yüzleşebilmem gerekiyordu. Dün gece yaptığım şey için Nicholas adına pişmanlık duyuyordum. O yanımda olmasa bile biz hep birlikteydik sanki. Gercekten sürtük gibi göründüğümün farkındayım. Fakat yapacak bir şeyim yoktu. Bir şeylerin ters gittiğini anlayıp o korkunc yesil gözlerine hazır değildim. Nicholas'a duyduğum sadece bir bağlılıktı,fakat Ekin'i seviyordum. Kahramanımdı. Yüzünü inceledim. Çok güzel dudakları vardı,güzel saçları. Nicholas'ın aksine sert hatları vardı. Bir süre öyleyece yüzünü inceledim. Hafifçe gözlerini açıp gülümsedi. Tanrım! Doğrulup yanağımdan bir makas aldı
"Nasılsın bakalım?" Dediğinde ayağa kalkıp üstünü giyinmekle meşguldü. Ben de aynı şeyi yaptım. Sonra pıtı pıtı adımlarla banyoya ulaşıp saçımı düzelttim. Çirkin.
"Yemeği dışarda yiyeceğiz ve o maili unuttuğumu sanma" Ekin'in tekrar tekrar 'maili duymaya istekli' tavırlarını sevmiyordum. Hoşlanmıyordum. Korkuyordum. Ona güveniyordum,kaybetmekten korkuyordum. Yine de yemekte ona mailde ne yazdığını söyleyecektim.
"Geliyorum.".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ
Teen FictionHep yalnız uyuyup, yalnız uyanınca Yalnız bitirip, yalnız başlayınca Yalnız boğulup, yalnız kurtulunca, içinde Hep yalnız kırılıp, yalnız onarınca Yalnız vurulup, yalnız kanayınca Yalnız arayıp, yalnız bulununca, içinde kaybolup gidiyorsun.